BİR KATİLİN DOĞUMU

29 1 2
                                    


Medya: Bu bölümünde tanışacağımız kişiler sırasıyla Sezen, Cumhur, Arif, Özün, Aziz, Beyaz.

Keyifli okumalar💋
~~~~~~~~~~~~~~~~~

Hızlı adımlarla ilerliyordum. İlk kez bir yere geç kaldığım için endişeliydim. Naci ardımdan bir şeyler söyleyerek bana yetişmeye çalışıyordu. Adımlarım artık o kadar hızlıydı ki yürümüyor koşuyordum. Büyük adımlarla içeri giridiğinde hiç düşünmeden merdivenlere yöneldim ilk basamağa attığım adım ile yumuşak bir şeye çarparak geriledim.

Düşmek üzere olduğum esnada biri beni hızlıca yakalamıştı. Şaşkın gözlerim hızla karşımdaki kişiye döndüğünde en az benim kadar şaşkın, beyaz tenli, benim yaşlarımda belki bir kaç yaş büyük, turuncu saçlı, tatlı bir kızı görmem bir olmuştu. Kızın eli ne ara tişörtüme uzmanmıştı bilmiyordum lakin beni şuan düşmekten kurtaran şey bu kızın eliyidi.

Havadaki ayağımı yavaşca geri çekip yere değmesini sağladım. Bu sayede dengemi sağlamıştım. Karşımdaki kız dengemi sağladığımı fark ettiğinde yakamı bırakmak için bir hamle yapmıştı ki kızın elini tişörtümden sertce bir başka el çekti. Naci'ydi. Kız ile arama giren adamın kızın elini çok sert bir şekilde benim bedenimden çektiğini fark etmiştim. Kızın ağzından çıkan inilit ile canın yandığına da emin olmuştum.

Şaşkınlığımı bir kenara bırakıp Naci'nin yanlış anladığını fark ederek duruma hızla el koymak için bir hamle yapmıştım ki Naci' den gelen bir inilti beni durdurdu ve gözlerimi yere çömelmekte olan adamı izledi. Naci aradan çıktığında gözlerim tekrar karşımdaki kızı bulmuştu. Kızın bir bacağının havada olduğunu fark ettim. Kız Naci'nin özel bölgesinde tekme atmıştı.

Şuan çok garip bir durumun içinde olmasaydık bu duruma fazlası gülebiliridim. "Çok çok büyük bir yanlış anlaşılma oldu." Ellerim adeta olaya el koymak istercesine havalanmıştı.

"Çarptığım için üzgünüm, beni tuttuğun için ise teşekkür ederim, arkadaşım bileğini tuttuğu için tekrardan üzgünüm lakin tekme nasıl desem şart mıydı?" Tek nefeste sarf ettiğim cümle ile karşımdaki kızın şaşkın bakışları yüzümde gezinmişti. Önüne gelen kızıl saçlarını geriye atan kızın kızaran bileğine kaymıştı gözlerim. Bembeyaz teninde adeta ben buradayım diyen renk ile utançla dudaklarımı ısırmıştım.

Bir kaç saniyeliğine oluşan sesizliği Naci'nin inliyerek eğildiği yerden kalkması bölmüştü. "Mevsimcik senin yüzünden başıma gelmeyen kalmadı, bir daha siksen getirmem seni buraya." Naci'nin sözleri ile karşımdaki kız ile birlikte kıkırdamıştık. "Ne gülüyorsun vahşi hem o ne biçim tekme doğmamış evlatlarımın katili?"

Karşımdaki kız Naci'nin acı ile sarf ettiği kelimelere gülerken bende Naci'nin kolunu boynuma atıp kalkmasına yardım etmiştim.

Gözlerim karşımdaki kıza kaydı. Kız kenara çekilip geçememiz için izin verdiğinde yavaş adımlarla yukarı çıkmaya başladık.

"Çoçukların adına üzgünüm." İnce ve sevimli ses tonu biraz da alayla çıkan kızın sarf ettiği kelimeler ile Naci olduğu yerde durmuştu. "Bende."

Kızın sesi bu sefer merakla çıkmıştı, "Bileğim için mi?"

"Hayır vahşi yaratık, çocuklarım için." Ben gülerken Naci de sırıtmaya başlamıştı. Kızı ardımızda bırakıp yavaş adımlarla yukarı çıkmaya başladık. Naci bulduğu ilk koltuğa otururken bende geç kaldığım randevu için içeri ilerlemiştim. Hızlıca kapıyı çalmak için bir hamle yaptığımda ardımdan gelen ses ile durdum.

SİYAH İNCİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin