AŞK ATLATIRMIŞ

18 1 0
                                    

Taner & Hazal

                    Taner & Hazal

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Keyifli okumalar 💋

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Karşımdaki kadının şefkat ve anlayış kokan gözlerini izliyordum. Cümle kurmak bazen o kadar zor oluyordu ki sanki dikenli bir tel boğazımı sarıyordu. Burnum ağlamak üzere olduğum için sızlıyordu. Derin bir nefes alıp verdim. Karşımdaki kadına her gece korku ile beni yataktan ayıran o kabus gibi anları anlatmanın verdiği acı paha biçilmezdi. Rahatlamak için çin işkencesine maruz kalmak gibi bir şeydi bu.

"Biraz su ister misin?" Kadını ince, naif sesi ile gözlerimin dalıp gittiğini fark etmiştim. Başımı olumsuz anlamda salladım.

Utançla konuşmaya başladım,"Ben sevgilimle buluşucaktım. Onun doğum günü için birlikte bir şeyler yapıcaktık. Bir hediye bile almıştım. Hazırlanmama Yeşim yardım etmişti. Saçlarımı o yapmıştı." Dudaklarım titredi. Durup buzduğum dudaklarımı ile kendime biraz zaman tanıdım. Ellerim istemsizçe saçlarıma gitmişti.

"Her şey çok yolunda gidiyordu. Yakalanmadan yangın merdivenine ulaşmıştım bile. Sonra şey ben çok sakar olabiliyorum bazen. Yeşim olmadan karşıdan karşıya bile gecemezdim. Hep bir arabanın altında kalıcağımdan korkar beni kazağımdan çekiştirirdi." Güldüm. Aklıma her ana yola çıktığımızda Yeşim'in beni azarlayışı gelmişti.

"Biz gerçekten çok yakındık bir birimizin her şeyi ailesi olmuştuk. Ona sarılıp acil çıkış kapısından çıktım. Ve bir kaç saniye sonra yerdeydim. Ayağıma bol gelen botlar düşmeme sebep olmuştu. Başımı çarpmış bacağımı ise korkulukla basamak arasına sıkıştırıp kırmıştım. Her şey bir anda olmuştu. Acım tarifsizdi. Hava da çok soğuktu. Her zamankinden daha soğuk çok çok soğuk. Bacağımdaki acı başımla birleşince baş etmesi imkansız bir hal aldı. Ama ben yinede tüm gücümle Yeşim'i aradım. Gelicekti beni almaya. Ama gelemedi." Artık göz yaşlarımı hiç durmuyordu. Bacaklarımı kendime çekip koltukta minnacık kalmıştım. Başımı dizlerime görmüştüm. O anı tekrar yaşıyor gibi hissediyordum.

"Birileri var. Korkuyorum. Polisi ara. Mevsim. Bunlar duyduğum son şeylerdi. Kardeşim benden yardım istedi. Kardeşim bana seslendi. Çok korkmuştur. Başına o soğuk namlu dayandığında çok korkmuştur. Hiçbir şey yapamadım. Çok kızıyorum kendime çok kızıyorum. Kardeşimi kurtaramadım." Ellerimi saçları daldırıp saçlarımı çekmeye başladım. Cümleleri o kadar dağınık kuruyordum ki karşımdaki kadının beni anlayıp anlamadığından bile emin değildim.

Çok zordu. Yeşim'in öldüğünü bir kez daha idrak etmek ve hiçbir şey yapmamak çok zordu. "Mevsim." Kadının endişeli sesi kulaklarımı dolduğunda ellerimi saçlarımdan çekip hızla göz yaşlarımı sildim. "Ben bilincimi kaybetmişim. Gözlerim açtığımda bir hastahanedeydim. Ama hiçbir şey hatırlamıyordum. Bir hafta boyunca ilaçlar ile uyutulmuşum. Gözlerimi açtığımda bir doktor benimle ilgileniyordu. Sonra bir polis daldı içeri benimle konuşmak istedi. Hala ne döndüğünden haberim yoktu." Derin bir nefes alıp elimdeki peçete ile gözlerimi sildim.

SİYAH İNCİ Where stories live. Discover now