KÜÇÜK BİR HATIRA

9 0 0
                                    


Keyifli okumalar 💋
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Eve dönmek istiyorum. Gözlerim haraketsizçe yatan adamda korku ile gezindi. Neden hala uyanmadı? Yatağın bir ucunda oturmuş beni nefretle izleyen kıza kayan gözlerim ardından utançla yeri buludu.

“Arif çıkar şu kızı dışarı!" Sezin denen kızın nefret kokan cümlesi ile gözlerim yanımda duran adama kaydı. “Özün gözünüzü üzerinden ayırmayın, dedi." Aynı soğuklukla beni izleyen adam sarışın kıza dönmüştü. Kızın sinirli gözleri üzerimde biraz oyalandıktan sonra tekrar hareketsizce yatan adama dönmüştü.

Kulaklarıma gelen adım sesleri ile bakışlarım kapıya dönmüştü. “Çıkın dışarı." İçeri eline bir eldiven geçirerek giren kadın hızla Enes'in yattığı yatağa ilerlemişti. Özün'ün emri üzerine tüm piyonlar ayaklanmıştı.

Gözlerimi Özün'den bir saniye ayırmıyordum. “Sen mi bakıcaksın yarasına, sen doktor falan mısın? Sizin yüzünüzden mikrop kapacak, gerçek bir doktora ihtiyaçı var." Sözlerim üzerine kapıdan çıkmak üzere olan Sezin durmuştu.

“Şu yüzsüze bak sen, o yaranın mikrop kapması gerçekten bu kadar umrunda mı? Merak ediyorum çünkü o yarayı sen açtın orospu." Üzerime doğru ilerleyen kadına ardında kalan adam engel olmuştu.

“Beni kaçırdınız ne olmasın bekliyordunuz, sizinle mutlu mesut bir hayat kurmamı mı?" Yükselen sesim ile büyüyen suçluluk duygum adeta içimde savaş veriyordu.

“Arif bırak beni.” Onu sıkıca tutan adamın elinden kurtulmaya çalışan kızın tüm çabası boşaydı. Arif gibi bir adamın elinden kurtulmak onun için bile zordu. “Sezin yeter. Enes ile ilgilenmem gerekiyor kızın ne olucağını daha sonra konuşuruz şimdi dışarı, hepiniz hadi!” Gözlerim Özün'e kaydığında kaşları havalanmıştı. “Sen hariç buraya gel ve bana yardım et. Açtığın belayı birlikte kapatıcaz." Özün'ün sözüne kapanan kapı eşlik ettiğinde odada artık sadece üç kişiydik.

Yavaş adımlarla yatağa yaklaştım. “Ben onu öldürmek istemedim sadece peşimden gelemesin iste-"

“Bacak, bunu için bacaklarından birini de hedef alabilirdin.” Elleri Enes'in üzerindeki siyah ince kazağın eteklerine giden kadın kazağı yukarı sıyırmaya başlamıştı.

“Ama çok yakındık yani bacağını hedef alsaydım bunu fark ederdi." Kurduğum cümle ile utançla gözlerimi kaçırmıştım.

“Üzerini çıkarmama yardım et." Kadının emri ile Enes'in omuzlarını tutup yavaşca kaldırdım. Özün olabildiği yavaş hareketlerle Enes'in üzerindeki kıyafeti çıkarmıştı. “Montu sayesinde bıcak fazla derine inmemiş.” Özün'ün sözleri ile rahat bir nefes vermiştim.

“Neden uyuyor?" Bir bıçak darbesi yüzden bilinçini kaybetmiş olabilir miydi? Belkide çok ama çok kan kaybetmiştir. Aziz'le eve döndüğümden beri hareketsizce yatan adamın başındaydım.

“Acı çekmemesi için uyuttum hepsi bu." Özün bıkkın bir nefes eşliğinde yarayla ilgilenmeye başlamıştı. Masanın ucunda bekleyen ve üzeri sargı bezi gibi sağlık malzemeleri ile dolu olan tepsiye uzanan kadını endişe ile izliyordum. Özün yarayla olabildiğince titiz bir şekilde ilgileniyordu.

“Orda öylece beni mi izliceksin? Gel ve yardım et." Kadının sözleri ile Enes'e iyice yaklaşmıştım. Gözlerim yarasına kaydığında midemde yükselen bir bulantı ile elim hızla karnıma kaymıştı.

Kendimi o masanın altında, elimde soğuk bir silahla, öldürdüğüm o bedeni izliyormuş gibi hissetmeye başlamıştım. Gözlerimi yumdum ve derin bir nefes aldım. Burnuma dolan kan kokusu midemdeki bulantıyı arttırken elimi hızla burnuma kapatmıştım.

SİYAH İNCİ Where stories live. Discover now