KRALIN KARŞISINDAKİ KRALİÇE

43 2 0
                                    

Keyifli okumalar 💋

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Gözüme dolan beyaz ışık beni uyandırmak için uğraşsa da ona direnmeye çalışıyor, gözlerim sımsıkı kapatıyordum. Yaklaşık iki haftadır Taner tarafından açımasızca eğitiliyordum. Vücudumun her tarafı aldığım darbeler yüzünden morarmıştı. Her bir gün diğerinden daha yorucu ve zor geçiyordu.

Taner'in gittikçe ağırlaşan eğitimi beni her gün daha da güçlendirdirken bir o kadar da yoruyordu. Dün akşam eve geç bir saatte gelmiştim. Kendimi dinlenmek için bıraktığım koltukta olmalıydım hala.

Gözlerimi yavaşca açıp beyaz ışığın kazanmasına izin verdim. Ve o an başımın altındaki şeyin bir yastık olmadığını fark ettim. Siyah kargo pantolon kesinlikle Karman'a aitti. Hızla doğrulup ondan uzaklaştım. Ve sabaha kadar aslında başımı Karman'ın dizine koyduğumu anladım. Adamın düzenli nefes alış veriş her ne kadar derin bir uykuda gibi gözüküyorsa da ben buna ikinci bir kez kanamazdım.

Gözlerimi masanın üzerine kaydı. Cam sürahiyi görünce yüzümde sinsi bir gülüş belirdi. Hızla sürahiye uzanıp elime birkaç damla su aldım. Tam Karman'ın karşısına geçip elimi ona doğru salladım. Ani bir refleksle kalkan adamın önümde kalan ayağı bacağıma çarptı ve benim dengemi bozdu.

Dengemi sağlamak isterken Karman'ın ani bir şekilde tişörtümü tutup beni kendine çekmesiyle kendimi adamın üzerinde buldum. Şok içinde ikimizde birbirimize bakıyorduk. Dehşetle açtığım gözlerim kucağında olduğum adamın gözlerine bakıyordu. O daha ne olduğunu idrak edememişti. Adamla burun burunaydık ve naneli şeker kokan nefesi dudaklarımın üzerindeydi.

Aniden kendimi geri çekip bedenimi yana bıraktım. Yanaklarımın kızardığını hissettim. Birkaç saniye az önce yaşananları beyin süzgeçinden geçirdim eminim Karman da şuan aynısını yapıyordu.

Boğazımı temizledim. “Ben uyandırmak istemiştim de.” Dedim utançla ve adamın yanından kalktım. Karman da en az benim kadar şaşkın ve garip hissediyordu. “Anladım,” dedi yarım uykulu sesi ile.

Elleri ile yavaşça yüzünü sıvazladı. Elini yüzünden çeken adam bir anda masaya odaklandı. Masanın üzerinde ki sürahiye baktı ve ardından ıslak eline. Yüzüne gelen su damlaları artık elindeydi. Ardından bana baktı.

“Suyla mı?” dedi artık kendine gelmiş gibiydi. Güldüm.

“Şimdi çok kötü bir espiri yapardım ama can sağlığım açısından espriyi yapmıyorum ve kaçıyorum.” Dedim ve arkamı dönüp hızla merdivenlere koştum.

Sinirli adamı arkamda bırakıp önce odaya girdim, hızlıca birkaç parca kıyafet aldım. Ardından da kendimi duşa attım. İki haftadır düzenli olarak dört günümü eğitime, bir günümü temizliğe, bir günümü de dinlenmeye ayırıyordum.

Piskolog günlerinde ise iki haftadır bahaneler üretip gitmiyordum. Geçen hafta çok yorgun olduğumu bu hafta ise başım ağrıdığının söylemiştim. Elbette Karman bunun yalan olduğunu farkındaydı ama beni piskoloğa hazır hissettiğimde götürecekti. Bunun için zorlamazdı, biliyordum.

Islak saçlarımı Karman'nın saç kurutma makinesi ile kurutup aşşağı indim. Bu gün dinlenme günümdü. Pazartesi piskolog, salı temizlik günüyken çarşamba, perşembe, cuma ve cumartesi ise Taner'leydim. Ve kutsal pazar günü gelip çatmıştı. Artık tüm haftanın yorgunluğunu ata bilirdim. Tek isteğim bütün günü uyuyarak geçirmekti.

Karman ortalıkta yoktu. Mutfağa girip kahvaltıyı kurmaya başladım.
Birkaç dakika sonra Karman da mutfaktaydı. O sessizce bana yardım ederken ben sessizliği bozmak için can atıyordum. “Hafızam geri geldiği halde neden bir şeyler anlatmam için beni zorlamıyorsun?” dedim sonunda dayanamayıp.

SİYAH İNCİ On viuen les histories. Descobreix ara