GÖSTERİ ZAMANI

43 1 0
                                    

!!!Keyifli okumalar dilemden önce bölümün rahatsız edici sahneler içerdiğini belirtmeliyim!!!

Keyifli okumalar 💋

~~~~~~~~~~~~~~~~

Sabah erkenden kalkıp kendimi duşa attım. Duşda uzun bir süre sadece suyun altında kendimi rahatlatmak için kalmıştım. Ellerim suda fazla kaldığı için buruşmuştu. Duştan sonra kendimi yatağın üzerinde atıp buruşuk ellerimi izlemeye koyuldum. Aklıma da bir sürü şey vardı. Zaten hiçbir zaman zihnimi boş tutamıyorumdum.

Acaba yaşlandığımı göre bilecek miydim? Yüzümü bir acı kapladı hiç sanmıyordum. Aklıma bu sorunun bir benzerini küçükken kendime defalarca sorduğum geldi. Acaba büyücek miyim? Büyüyünce her şey geçer mi? Evet büyümüştüm ama hayır hiçbir acım dinmemişti, daha da artmıştı. Hatta üzerine daha önce hiç tatmadığım iki duygu bile eklenmişti. İntikam ve Aşk. İntikamdan sonra beni hayata bağlayan duyguydu aşk. Ben kendimi bir kara deliğe sürüklüyordum. Bunu bilerek ve isteyerek yapıyordum.

Naci'nin dün akşam dedikleri aklımı kurcalıyordu. Neden Karman için deli demişti. Evet yaş farkını bende düşünmüştüm ama asıl problem yaş değildi. Naci üstü kapalı bir şekilde bunu ifade etmişti. Yorucu ve bol düşünmeli bir geceden sonra dinlendirici bir duş almıştım. Bu Kendimi mental olarak da toparlamama yardımcı olmuştu.

Yataktan kalkıp kapıya yöneldim. Kapıyı açtığımda kucağında Mandelinayla Naci kapımdaydı. Ben şaşkınca karşımdaki adama bakarken o da elindeki kedi ile cebelleşiyordu.

Naci'ye kızgın olmasam bu duruma güle bilirdim. Ellerimi uzatıp Mandelinayı aldım ve Naci'ye ters bir bakış attım. "Bütün gece tepemdeydi lütfen günün geri kalanında sende kalsın,” diyen adam yalvarırcasına bakıyordu. Gözlerinden uykusuz olduğu anlaşılan adama sert sert bakmaya devam ettim.

"Mandelinanın koltuğuna oturmusundur kesin, yoksa niye karışsın sana? " dedim sinirle. Evet gerçekten evde Mendelinaya ait bir koltuğumuz vardı ve ona oturulmasından pek haz etmiyordu.

"Oha artık Mevsimcik bide utanmadan koltuk mu verdi Karman bu kene torbasına, benim bile koltuğum yok bu evde." dedi sitemle. Ben buna gülmemek için kendimi zor tutarak adamın yanından geçtim ve merdivelere yöneldim.

Aşağı indiğimde mutfaktan gelen kokular ile direk oraya yöneldim. Naci de peşimden muftağa giridiğinde Mandelinayı onun kucağına bırakıp arkası dönük ekmek kesen adamın yanına gittim.

"Günaydın," dedim neşeyle. Karman bu neşeli tavrıma şaşırmak yerine aynı şekilde karşılık verdi. Ben de bu esnada gözlerimi tezgahta gezdiriyordum. Sonunda gözlerim harika kokunun nedeni ile buluşunca adeta gözlerim parladı.

Karman poğaça yapmıştı. Hızla uzanıp bir tanesini kaptım. Karman bu vahşi tavrıma gülerken ben yanından ayrılıp yemek masasına Naci'nin karşısına geçtim. Naci aniden henüz iki ısırık aldığım poğaçayı elimden kapıp tek seferde ağzına attımıştı. Ben adama söylenmek üzereydim ki Karman poğaça dolu bir tabağı önüme bıraktı.

Ben sinirli bakışlarımı Naci'ye atarken aynı zamanda hızlı hızlı poğaçaları mideme indiriyordum. Karman'ın gerçekten inanılmaz bir el lezzeti vardı.

Her gün mutfakta beni farklı bir tat bekliyordu ve bu beni fazlasıyla şımartıyordu. Ben bu işe gittikçe alışmaya başlamıştım. Her gün onun bana sunduğu bu ayrıcalığın tadını çıkarmaktan başka bir şey yapmıyordum. Sonunda tıkandığımda tabakta tek bir poğaça bile kalmamıştı.

Bu sırada çalan kapı ile Karman masadan kalkmak için bir hamle yaptı ama Naci onu durdurdu ve kapıyı açmak için gönüllü oldu. Naci'nin bunu öldürücü bakışlarımdan kaçmak için yaptığını anlamamak imkansızdı.

SİYAH İNCİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin