GEÇMİŞTEN GELEN ACI

21 1 0
                                    


Keyifli okumalar 💋
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Neredeyim, kollarımı neden hareket ettiremiyorum? Üşüdüğümü hissediyordum. Saat kaç? Başımda bir el hissediyordum. Kulağımda artan bir uğultu. Bedenim uyku ve uyanıklık arasında yüzüyor. Algılarım olağan üstü bir umursamazlık ile beni deli ediyor.

Bir el saçlarımı sıkıca kavramaya başlıyor. Sanırım yanan canım algılarımı harekete geçiriyor.

Nerdesin Mevsim?

Bilmiyorum.

Kendimle bitmeyen kavgalarım yavaşca baş gösteriyor. Bu his uçmak gibi ama gök yüzünde değil koyu karanlıkta uçmak gibi. Karanlığın bilinmezliği korkutuyor. Her an düşücekmişim hissi canımı sıkıyor.

Sessizlik.

Yüzüme aniden çarpan soğuk ile korku ile gözlerimi aralıyorum. Gözlerime dolan ışık süzmeleri gözümü tekrer sıkıca kapatmak istememe sebep oluyor. Hızlı nefes alıp verişlerim arasında kulaklarıma tanıdık bir ses doluyor. Gözlerimi hızla tekrer aralıyorum. Işığın canımı yakmaması için gözlerimi kısıyorum. Artık ışık daha az canımı yakıyor. Karşımda hiç tanımadığım bir adam var. Benim için başlı başına bir yabancı. Yanımdan gelen ses için ise tam tersi fazlasıyla tanıdık bir yüz. Başımı yukarı kaldırıp korku ile etrafı süzüyorum.

Bir odadayız. Fazlasıyla büyük, boş ve ışık alan bir oda. Gözlerim kendi üzerime kayıyor. Siyah kazağım ve gri sortumun üzerine sarılı iplerde takılıyor gözlerim. Tahta bir sandalyeye bağlıyım. İpler çok sıkı. Her nefes alış verişlerimde ipler canımın yanmasına sebep oluyor.

Gözlerimi korku ile yana çeviriyorum. Naci hemen yanımda ama benden pekte farksız değil. Üzerindeki beyaz atlet ıslak ama gözlerim başak bir şeye takılıyor, üzerinde kan var.

Konuşmak istiyorum. İyi olduğundan emin olmak istiyorum ama ağzımın içini dolduran bez parçası sayesinde iniltiden farksız sesler çıkarıyorum. Naci'nin önüne düşmüş başı yavaşca hareketleniyor. Gözleri benimkini buluyor.

Kanayan burnu ve darbe üstüne darbe aldığı bariz olan yüzü ile gözlerim korku ile büyüyor. Aniden bir el sertce çenemi kavrıyor. Bakışlarım elin sahibini bulduğunda gözlerimi nefret yıkıyor. Gülümseyen yüz yavaşca beni inceliyor. Çenemi tutan el yavaşça kulağıma kayıyor. Başımı sertçe geri çekilip sinirle mırıldandıyorum. Adam tepkilerimi bekliyormuşcasına geri çekiliyor.

"Günaydın güzellik."

Midem bulanıyor. Kalın ve hırıltılı ses midemi bulandırıyor. Gözlerim tekrer Naci'yi buluyor. "Korkma güzelim söz veriyorum hiçbir şey olmicak." Naci'nin zar zor sarf ettiği seslere karşımdaki adamın kahkahaları karışıyor.

"Şuna bak sen. Oğlum büyümüşte kız arkadaşının koruyor. Ah gözlerim yaşardı çocuk. Söylene madem o kadar güçlüsün anneni neden koruyamadın?" Gözlerimin dolduğunu hissediyordum.

Naci'ye seslenmeye çalışıyorum. Gözleri karşısındaki adamdan milim oynamazken gülüyor. "Pişmanım, seni elime gecen ilk fırsatta öldürmediğim için pişmanım. Sana, senin gibi bir piçe acıdığım için pişmanım. Pişmanım..." Naci başını iki yana sallarken karşımdaki adamın sinirli sesi kulaklarıma doluyor. "Kes sesini!"

Adamın gözleri beni bulduğunda hafifçe tebesum ediyor. "Bu gün sadece ben konuşucam. Sıra bende." Bulanık gözlerimi artık tam olarak karşımdaki adama odaklanıyorum ama estetikten uzak görüntüsü beni rahatsız ediyor. Gözlerim odanın kapısını bulduğunda kapının önünde bekliyen iki adamı görüyorum. Gözlerim hızlıca kırparak görüşümü netlemeye çalışıyorum.

SİYAH İNCİ Where stories live. Discover now