FİNAL "OYUN BİTTİ"

300 25 35
                                    

Ellerini iki yana açarak söze giren Aymira "Nasıl yani?" dedi. Başımı ona çevirmeden sorusunu yanıtladım. "İnsanoğlu durduk yere kılını bile kıpırdatmaz."

Sözlerim üzerine "Anlamıyorum." diyerek araya girdi, Ada. "Cidden. Burada bulacağımız videolar Amanda'ya ait değil miydi? Neden Lilith'in..." dedi ve sıkıntılı bir nefes alarak saçlarını çekiştirdi. "Aklımı kaçıracağım."

"O haklı." diyen Sona, bakışlarını bana çevirdi. "Bir yerlerde anlayamadığımız bir şeyler var."

"Doğru." dedim, soğuk bir tonda. "Anlayamadığınız şey şu. Amanda, benim. Lilith de, Amanda." Derin bir nefes alıp başımı bilgisayar ekranına çevirdim. "İnsanlar zamanda oynadılar ve cezasını biz deneklere çektiriyorlar. Yani Amanda ve bana. Şu an bir oyunun içinde olduğumuzu biliyorsunuz. Sürekli olarak tekrarlanan bir oyun. Ölüm notları bırakılan bir oyun. Amaç, yaptıkları denekleri yok ederek zamanı parçalara ayırıp dünyayı kurtarmak. Çünkü denekler, yıllar öncesinde mutasyona uğrattıkları vahşi ırklar. Fark etti iseniz her devrin sonunda deneklere kendilerini öldürme notu bırakılıyor. Önce inançları yok ediliyor. Sonrasında ölmeleri isteniyor. Amanda direnemedi ve öldü. Kendinden öncekiler gibi olmamak için bize haber ulaştırdı. Çünkü insanoğlunun kuyruğu sıkışmış bir durumda."

Bekledim. "Yani benim anladığım, bu."

Bana şok içinde bakanlara kafamı çevirmeden devam ettim. "Soruyorum size? Denekler medenileşirse ne olur? Cevap basit. Şu anki bizler. Onlar kendileri gibi medeni ve güçlü olan bir ırkı istemiyorlar. Onlara göre tehlike arz ediyoruz."

"Aslında haklısın." diyerek söze giren Aymira, konuşmaya başladı. "Oyuncu da bu aşamada devreye giriyor, olmalı. Deneklerin direncini çökerterek o zaman diliminde kendilerini koruyorlar. Devir 2300 yıl ile sınırlı ise Oyuncu her devrinde bir deneğin inancını kırıyor.. Çünkü denekler bu ırkın ele başı ve ırkını örğütleyebilecek tek kişi. Bu yüzden Oyuncuyu seçtiler. Yani bir insana doğaüstü güçler enjekte edip zamanda geçitler kurarak aramıza gönderdiler."

Tespitinde yüzde yüz haklı olan Aymira'ya başımı çevirdim ve "Kesinlikle." dedim. "Direncimizi kırmak içinde bu notları bırakıyor. Yaşadıklarıma göre oynadığı bu oyunun üç kuralı var. Birincisi topladığım notları asla atmamam, ikincisi notta yazılanları harfi harfine uygulamam ve üçüncüsü de bu notlardan kimseye bahsetmemem. Deneklere zorla kuralı çiğnetiyordu ve sonrasında da onları öldürüyordu ama beni ve Amanda'yı öldüremedi. Çünkü ben ve Amanda, bu ırkın bir nevi en güçlüleriyiz. Baktı öldüremiyor. Kendi kendimizi öldürmeye zorladı. Amanda'nın direncini kıramadı ve onu, kendini öldürmeye zorladı. Ancak sıra bana gelince planı ters tepti ve tökezledi. Çünkü ben kendimi öldürmek yerine hedef tahtasına onu koydum ve meydan okudum."

"Tabii ya." diyerek araya giren Aymira, "O gece seni bu yüzden öldürmedi. Çünkü ilk defa birisi ona karşı gel... şey yani..."

Aymira, kırdığı pot ile gözlerini kapayıp dişlerini sıkarken başını yana çevirip kendi kendine söylendi. Tabii bu diğerlerinin gözünden kaçmamıştı. Özellikle de Barış'ın... Konuşması da olacakları zaten filizlendiriyordu.

"Onunla karşılaştın ve bana söylemedin?" sesi tehdit ve korku ile bana yol almış ve başımda oluşacak artçı depremlerin sinyalini vermeye çoktan başlamıştı. Soru kurar gibi yönelttiği cümlesine cevapsız kaldım. Oluşan sessizlik gitgide artarken alt dudağını dişleri arsına alıp gerilen çenesini umursamadan hemen yanında ki bilgisayar masasına şiddetli bir tekme indirdi. Giydiği siyah tişörtten bile ne kadar gerildiğini görebilmiştim.

"Bunun fikriydi, değil mi? Seni ayartan oydu. O geceki halinizden anlamalıydım." Başını benden çekip Aymira'ya çevirirken daha şiddetli bağırdı. "Hayatıma girdiğinden bu yana hiçbir şey yolunda gitmiyor!" Korku içinde gerileyen Aymira biraz gerileyip "Ağabey, ben..." dedi. Sesi titrerken kitaplığa iyice sinmişti.

Galanodel ✓Where stories live. Discover now