3. Bölüm - Yeni Bir Dünyada İlk Gün

8.1K 452 1.3K
                                    

Aynı evrenler farklı Harryler, macera tam bir macera olacak bu kez!

İyi okumalar...


3. Bölüm - Yeni Bir Dünyada İlk Gün

AU Dünyası

Altın rengi bir ışık parlaması oldu ve iki çocuk soğuk çimin üzerinde sendeledi. Harry gözlüklerini kontrol etme niyetinde refleksle yüzüne uzandı. Parmakları gözlerinin önündeki boş havayı kavradı. Gözlüklerinin cebinde olduğunu fark etti. Buna alışmak biraz vakit alacaktı. Yavaşça ayağa kalktı ve etrafına bakındı. Mükemmel bakımlı bir çimenlikte, etkileyici bir malikanenin önünde duruyorlardı. Bina krem rengindeydi ve resmen etrafına sihir yayıyordu. Harry malikaneyi çevreleyen hektarlarca araziye bakakaldı ve manzara karşısında nefesini çekmeye engel olamadı. Arkasından gelen bir kıkırdama duydu ve etrafında döndüğünde Damien'ın kıyafetlerini silkelediğini ve ona gülümsediğini gördü.

"Görmeye değer bir manzara." dedi, Harry'nin dile getirilmemiş övgüsüne.

Harry başını salladı.

"Hep burada mı yaşadınız?" diye sordu, belki bu boyutta Potterlar'ın hiç Godrics Hollow'da yaşamamış olduklarını düşünerek.

"Hayır, bir sene önce taşındık." Damien cevapladı, altın pusulayı cebine tıkmadan önce yalnız olduklarından ve kimsenin onları görmediğinden emin olmak için etrafına bakınarak. "Hadi, içeri girsek iyi olur."

Damien Harry'i malikanenin ana kapısına doğru yöneltti ve çabucak içeri buyur etti. Bu Harry'i üst kata çıkarması, ebeveynlerinin yanında nasıl davranması gerektiğine dair hazırlaması gerekiyordu. Çok duygusal davranamazdı, bu fazla şüphe uyandırırdı. Abisinin yarattığı durum beladan başka bir şey kokmuyordu; Damien bunu biliyordu ama her zamanki gibi yine de dediğini yapmıştı. Tek ümidi anne babasının bu kez niyetini anlamalarıydı.

Damien ve Harry sessizce koridora geçtiler. Harry keskin bir merakla etrafındakileri gözledi; hiç bunun kadar etkileyici bir yer görmemişti, Hogwarts hariç elbette. Ama büyü okulunu ne kadar severse sevsin, Potter Malikanesi'ne aşık olmakta olduğunu hissedebiliyordu. Malikane çok zarif bir şekilde lüks olduğundan ya da buna benzer bir şeyden dolayı değildi. Daha çok Potterlar'a ait olmasıydı.

"Gel, bu taraftan!" Damien onu büyük merdivenlere çekti ve ilk kata işaret etti.

Harry onu takip etti ve tam birinci basamağa adımını atmıştı ki bir ses onu durdurdu.

"İşte buradasınız! Her tarafta siz ikinizi arıyorum."

Harry heyecan içinde bedeninin kaskatı kesildiğini hissetti. Hatırladığını hiç fark etmemiş olsa dahi sesi tanıyordu. İki yıl önce Ruh Emiciler ilk defa Hogwarts Ekspresi'nde ona saldırdıklarında korku içinde çığlık atılan tek bir kelimeyi, adını, duymuştu. Annesine ait sese dair tek referansı buydu.

Eli hala korkuluğa tutunarak yavaşça etrafında döndü. Onlara doğru yaklaşan bir kadınla yüz yüze geldi, annesiyle, Lily Potterla. Onlara doğru geliyor, kızıl saçları her adımla hareket ediyordu, ellerinde ıslak ellerini kuruladığı bir bulaşık bezi vardı. Pırıl pırıl parlayan zümrüt gözleri onun üzerindeydi, Harry'nin. On beş yaşındaki tıpatıp aynı bir çift gözün içine bakarken nefesinin onu terk ettiğini hissetti. Gerçekten de annesinin gözlerine sahipti.

Lily bütün evde aradığı iki oğlunun önünde durdu.

"Neredeydiniz? Her yere baktım." Şikayet etti, ama yüzünde bir gülümseme vardı.

Damien panikliyordu. Annesiyle bu kadar çabuk karşılaşacaklarını düşünmemişti. Harry'e hem James hem Lily'e nasıl davranması gerektiğini açıklaması gerekiyordu. Şimdi çok duygusallaşıverirse, durum ortaya çıkardı.

En Derin Yansımalar / Deepest Reflections (3.cilt)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin