34. Bölüm - Sirius* Bir Durum

9.1K 398 2.4K
                                    


34. Bölüm - Sirius* Bir Durum

*Sirius, 'ciddi' sözcüğünün İngilizce'deki karşılığı 'Serious' ile okunuş (Sirius ve Siiriyıs) olarak benzerlik taşımaktadır. Bu sebeple yazar bir ses oyunu yapmış, hem Sirius'tan bahsetmiş hem de aslında Ciddi Bir Durum demek istemiştir.

AU Dünya

İki çocuk sessizlik içinde, arkalarında sırtlarına asasını doğrultmuş kendinden memnun bir şekilde yürüyen Seherbaza bile bakmadan yürüdü. Departmandan onları dışarı çıkarmak yerine, Blake onları garip yerin daha da derinlerine götürüyordu. Harry o ve Damien'ın içinden geçtiği kapıların sayısını kaçırdı. Bulanık görüşüyle daha da savunmasız hissediyordu. Körce yol almaya devam etti, nereye gideceğini Blake'in talimatlarına itaat ederek belirliyordu.

Bakan'ın ofisine götürülmeyi, kimliğinin ortaya çıkarılmasını ve muhtemel olarak boyutlar arası atlama yaptığı için fırça yemeyi bekliyordu. Onu bunun için Azkaban'a gönderebilirler miydi? Harry illegal olarak alternatif boyuta seyahat etmenin cezasının ne olacağını bilmiyordu, ama ağır olmasından korkuyordu.

Blake onlara durmalarını emrettiğinde ancak Harry, Bakan'ın ofisinin yakınlarında falan olmadıklarını fark etti. Çıkarabildiği kadarıyla, büyük ve karanlık bir odanın içerisindelerdi. Karanlık beton duvarlardan başka bir şey seçemiyordu. Dönüp Damien'a baktı, ifadesini görecek kadar yakınında duruyordu. Damien da onun hissettiği kadar kafası karışmış görünüyordu.

İki çocuk da ağır bir kilidin sürgüsüne girdiğini duyduklarında etraflarında döndü. Blake onlara doğru yürürken sırıttı.

"Bizi nereye getirdin?" Damien sordu, sesindeki öfke belirgindi, hafif bir tedirginlik de öyle.

"Oh, sorun nedir? Burası Prens Potter için yeterince iyi değil mi?" Blake dalga geçti. Kollarını açtı ve odaya yüzünde hayranlık ifadesiyle baktı. "Bu yer gerçekten de çok farklı. Bakanlık'ın tam kalbinde ama yine de, hiçbir zaman kullanılmıyor." Gözleri iki çocuğa kısıldı. "Mükemmel aslında." Ekledi, asasını elinde yuvarlayarak.

"Bizi korkutmaya çalışıyorsun. Bize hiçbir şey yapamazsın." Damien tartıştı.

"Oh? Yapamam mı?" Blake sordu, asasını Damien'a doğrultarak.

"Kes şunu!" Harry bağırdı, Seherbaza ait bulanık görüntünün Damien'ı hedef aldığını görerek.

Blake odağını Harry'e kaydırdı, pis pis sırıttı.

"Kabul etmem gerek, seni öğrenmek tam bir hediye oldu!" Blake güldü, ona doğru yürüyerek. "Alternatif bir evrenden başka bir Harry Potter, şaşırdığımı söyleyemem." Harry etrafında daire çizerek yürüdü. "Karşıtın şu güne kadar ne kural varsa hepsini çiğnedi. Neden birini kaçırsın ki?"

Harry yumrukları sıkılı, ona dik dik baktı.

"Bizi neden buraya getirdin? Ne istiyorsun?" sordu.

Blake'in sırıtması daha da derinleşti.

"Bu odanın nesi o kadar özel biliyor musun?" sordu. "Kimsecikler yok ve de tek bir çıkışı var," arkasındaki sürgülü kapıya işaret etti. "Ve her on senede yalnızca bir defa, Bakanlık binası teftiş edilirken kontrol edilir." İki çocuğa sırıttı. "Son kontrol üç sene önceydi." ekledi.

"Ve sen de bizi burada bırakmayı planlıyorsun?" Harry sordu.

"Hayır, hiç de değil." Blake cevapladı. "Ben sizi burada öldürmeyi planlıyorum."

xxx

Sirius boynunu ovarak asansörden çıktı. Yorgunluktan bitmiş haldeydi. Günün çoğunu kağıt işlerini tamamlayarak geçirmişti. Hala masasında onu bekleyen sayısız dosya vardı.

En Derin Yansımalar / Deepest Reflections (3.cilt)Where stories live. Discover now