32. Bölüm - Acı Keşifler

8.6K 358 1.6K
                                    


32. Bölüm - Acı Keşifler

AU Dünya

Kalenin pencereleri şiddetli rüzgar çarparken sarsıldı. Daha çok buz gibi olan sulu kar fırtınası camla mücadele ediyor, tamamen üzerini örtüp dünyayı içeriden gizlemeye çalışıyordu. Harry sessizce fırtınayı izledi, gözleri önündeki pencereye sabitlenmişti. İçinde çok daha şiddetli bir fırtına patlamış gibi hissediyordu. Ailesine sebep olduğu tehlikeyi her düşündüğünde içinin buz kestiğini neredeyse hissedebiliyordu.

Voldemort

Gözlerini kapadı. Neden o isimden kaçamıyordu? Gerçekten kim olduğunu öğrendiği andan beri, o isim ona bağlanmıştı. İnsanlar onu Voldemort'u mağlup eden olarak görüyorlardı. Harry Potter, Hayatta-Kalan-Çocuk;Voldemort'tan hayatta kalan. Ve en son kendi dünyasında da, Voldemorthakkında yalan söyleyendi.

Harry gözlerini tekrar açtı. Voldemort'un bu dünyaya seyahat etmesinin sebebi oydu. Voldemort'un peşinde olduğu oydu. Şimdi Harry için o kadar netti ki; Voldemort onu asla yalnız bırakmayacaktı. Başka bir boyuta gitmenin onu Voldemort'tan uzak tutacağına bir saniyeliğine bile inanmakta saflık etmişti.

O tuhaf hissin içinde döndüğünü hissetti yine. O midesinin dibinde başlayıp kalbinin derinliklerine yolculuk eden o his. Kalbinin neredeyse parçalanmasına sebep olan o panik hissi. Ya Voldemort buraya bir daha gelseydi ve bu kez, Potterlar için olsaydı? Ya Draco'nunkiler yerine onunkilere saldırmış olsaydı? Ya gelip James ve Lily'e zarar verseydi? Ya da Sirius'a? Ya da Remus'a? Peki ya Damien'a?

Daha fazlasını kaldıramayarak, Harry ayaklandı ve oda boyunca volta atmaya başladı. Bu şekilde düşünemezdi. Voldemort'un kafasına girmesine izin vermeyecekti.

'Ben zaten buradayım!'

Aklından bir düşünce geçti, düşmanının yüksek, soğuk sesini taklit ederek. Başka nasıl Mr Weasley'e olan saldırıyı görebilirdi? Her şeyi saldırganın bakış açısından görmüştü. Voldemort bir şekilde kafasının içinde olmasa bu nasıl mümkün olurdu? Ya da belki de, o Voldemort'un kafasındaydı?

Harry bu düşünceleri atmaya çalışarak başını salladı. Bu şekilde düşünmeye devam ederse deliye dönecekti.

Kapıda bir tıklatma duyuldu ve açılınca ortaya Damien çıktı. Harry onu görünce volta atmayı bıraktı.

"Selam," dedi Damien odanın içine girerek. "Hastane kanadına gittim ama orada değildin. Seni bir kontrol edeyim dedim." Tuhafça sordu, "Nasılsın?"

Harry yüzünü tamamen ona döndü.

"Kafayı yiyorum." cevapladı dürüstlükle.

Damien başını salladı.

"O kadarını tahmin ettim."

Harry hareket etmezse boşluğa düşecekmiş gibi hissederek volta atmaya geri döndü. Damien içeri doğru yürüdü.

"Bak, bunun kulağa nasıl geldiğini biliyorum ama, her şey bir şekilde yoluna girecek, eninde sonunda." Damien denedi.

Harry olduğu yerde durdu ve dönüp çocuğa dik dik baktı.

"Bir şekilde yoluna girecek?" sordu. "Nasıl? Nasıl her şey yoluna girecek?"

Damien ağırlığını bir ayağından öbürüne geçirdi.

"Bilmiyorum. Sadece düzelmesi gerektiğini biliyorum."

Harry başını salladı.

"Ancak kötüleşebilir." dedi karamsarca. "Benim Profesör Dumbledore'la konuşmam gerek. Başka bir yolu olmalı."

En Derin Yansımalar / Deepest Reflections (3.cilt)Where stories live. Discover now