13. Bölüm - Hogwarts'a Hoşgeldiniz

6.2K 385 758
                                    

'Double, double, toil and trouble.
Fire burn and cauldron bubble.
Double, double, toil and trouble.
Something wicked this way comes!'

İyi Okumalar...


13. Bölüm - Hogwarts'a Hoşgeldiniz

AU Dünya

Damien Gryffindor ortak salonuna doğru yürüdü, inanılacak gibi yorgun değildi. Bu akşam yapacak o kadar çok ödevi vardı ki, yalnızca düşüncesi bile onu yoruyordu. Ortak salona girdi ve şömineye en yakın koltuğa oturmak için adımlarını hızlandırdı. En sevdiği koltuğa gömülür gömülmez isminin söylendiğini duydu. Başını kaldırdığında altıncı sınıf bir çocuk gördü, Jason Hugh.

"Baban sana söylememi istedi, seni şimdi görmek istiyormuş, akşam yemeğinden önce."

Damien inledi.

"Neden?" sordu.

"Bilmem" Jason cevapladı. "Ben sadece mesajı iletiyorum."

Damien ayağa kalktı ve babasının onunla ne hakkında konuşmak istediğini merak ederek kapıya yürüdü.

xxx

James elleri arkasında kavuşturulmuş, bunu nasıl yapacağına dair derin düşünceler içerisinde odayı bir o yana bir bu yana geçti. En iyi arkadaşı, Sirius Black onu izliyordu.

"Bunu biraz daha sürdürürsen, odanın ortasında bir podyum belirecek." dalga geçti. James onu duymazdan geldi ve hızını artırdı. "Merlin aşkına, oturur musun!" dedi Sirius, karşısındaki bir sandalyeyi göstererek.

James durdu, Sirius'un işaret ettiği yere baktı ve sonra tekrar volta atmaya başladı.

"Düşünmeme yardımcı oluyor" dedi açıklama olarak.

"Neden bu kadar çok düşünüyorsun?" sordu Sirius ve sonra ne kadar garip bir soru olduğunu fark etti.

"Harry yüzünden," dedi James. "O kadar garip davranıyor ki, beni cidden korkutmaya başlıyor."

"Şimdi ne yaptı?" sordu Sirius.

Görünür bir endişeyle, "Özel bir şey yok. Aslında hiçbir şey yapmadı. Sorun da o işte, yaptığı bir şeyden değil, daha çok bugünlerdeki davranış biçiminden." James açıkladı.

"Ne demek istiyorsun?"

James durdu.

"Çok sessiz ve zaman zaman o kadar...bunalımda görünüyor ki." dedi James birkaç saniyelik düşünmeden sonra.

"Çünkü genelde zaten öyle bir neşe saçar ki!" Sirius karşılık verdi.

James karamsarca iç geçirdi ve Sirius'un karşısına oturdu.

"Açıklaması zor. Önceden Harry...sessizdi ama...kara kara düşünen sessizlerdendi, şimdi utangaç bir sessizlikte. Kulağa anlamlı geliyor mu?" sordu.

"Şöyle böyle, ben sadece sessizlerin 'çeşit çeşit' olduğunu bilmiyordum." Sirius yine dalga geçerek James'i sinir etti.

"Anlamıyorsun ki sen!" köpürdü.

"Ortada bir şey yokken boşu boşuna stres yapıyorsun" Sirius söyleme çalıştı.

"Harry'de ters bir şey var. Hogwarts'a geldiğinden beri garip davranıyor." dedi James.

"Onunla bunu konuştun mu?" Sirius sordu. James ona yalnızca baktı. "Tabii ki hayır, aklımdan ne geçiyordu ki?" söylendi. "Ee, ne yapmayı planlıyorsun?"

"Damien'la konuşacağım." dedi James.

Sirius kafası karışarak "Ne? Neden?" diye sordu.

"Harry'de ters bir şeyler varsa, dünyadaki bütün süpürgeler üstüne senle bahse girerim ki Damien'ın haberi olacaktır." dedi James.

En Derin Yansımalar / Deepest Reflections (3.cilt)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin