En Derin Yansımalar / Deepest Reflections (3.cilt)

24. Bölüm - Soylu Maksatlar

24. Bölüm - Soylu Maksatlar

AU Dünya

Kapıdaki tıklatma Harry'i uykusundan kaldırmaya yetecek kadar ses çıkardı. Çabucak yatağından kalkıp aceleyle kapıya gitti. Damien'ı ya da belki Ginny'i görmeyi bekleyerek açtı. Onların yerine kendini yorgun görünen bir James'e bakarken buldu.

"Günaydın, üzgünüm, uyandırdım mı?" diye sordu James, kapıda dururken.

"Hayır, sorun yok. Uyanıktım." Harry yalan söyledi. Hala dün gece giydikleri vardı üzerinde. Pijamalarını giyme zahmetine girmemişti.

James Harry'nin dairesinin dışında dururken tuhaf göründü.

"İçeri gelebilir miyim?" sordu en sonunda.

"Evet, pardon." dedi Harry, içeri girmesine izin vermek için hemen kenara çekildi.

James başı eğik ve gözleri yerde içeri girdi. Ayakta kalarak Harry kapıyı kapayıp ona doğru birkaç adım atana kadar bekledi.

"Dün gece Dumbledore'la konuştum." dedi James, Harry'nin koltuğuna oturarak.

Sessiz bir "Oh" tepkisi geldi Harry'den. O da yatağının ayakucuna oturdu.

"Ona gerçeği anlattım. Pek şaşırmadı aslında, bir şeylerin olduğundan şüphelendiğini söyledi. Onun da dikkatini çekmiş senin...farklı...davranışların ve Harry olmadığın çıkarımını yapmış, yani...aynısı olmadığın." James kelimelerde bocalayarak her geçen dakika daha da rahatsız göründü.

Harry elinden geldiği kadar bu tuhaflığı bilmezden gelmeye çalıştı.

"Profesör Dumbledore bu dünyanın Harry'si olmadığımı biliyor muydu?" Harry sordu, hayrete düşerek.

James başını kaldırıp ona baktı. Dumbledore'a onun tarafından 'Profesör' olarak hitap edilişini duyduğuna ne kadar şaşırdığı açıkça görülüyordu.

"Hayır, ne olduğunu bilmiyordu. Kendi gibi davranmadığı için sadece Harry'e önemli bir şey olduğundan şüphe ediyordu."

Harry başını salladıktan sonra eğdi. Okul Müdürü gerçeği bilseydi, kesinlikle onu diğer Harry'le değiştirmek için bir yol bulurdu. Bu dünyadaki zamanı kesinlikle sona ermişti.

"Söyledi mi, Profesör Dumbledore hiçbir şey söyledi mi, pu..pusulayı düzeltmek için bir şeyler yapabilir miymiş?" Harry sordu.

James iç geçirdikten sonra başını salladı.

"Pusula hakkında hiçbir şey bilmiyor," James cevapladı ağırlıkla. "Tüm yapabileceği etrafa soruşturmak; kimse tekrar nasıl çalıştıracağını biliyor mu görmek."

Harry yine bakışını alçalttı. Yani bu dünyada birazcık daha fazla zamanı vardı. Bu düşünce şu an, şimdi ebeveynleri onun etrafındayken rahatsız olunca eskisi kadar ferahlatıcı değildi. James çocuğun ifadesini okumuş gibi göründü.

"Ben özür dilemek istiyorum, Harry," diye başladı. "Dünkü davranış biçimim, doğru değildi. Özür dilerim."

Harry açık bir şekilde rahatsız olarak başını salladı.

"Önemli değil." dedi, gerçekten de olmadığını gösteren bir ses tonuyla.

James söyleyecek doğru şeyi bulmaya çalışarak odanın etrafına bakındı. Dün gece oğlunun ona söylediği şeyler zihninde yüzüyordu. 'Orada sizinle olan çocuk benim; Voldemort o gece Godric's Hollow'a gelmiş olsa benim geleceğim hal. Beni tanımak için bir şansınız var, ikinci bir şans, farklı koşullar altında. Bunu kaybetmeyin.'