45. Bölüm - Epilog

13K 476 2.3K
                                    

45. Bölüm - Epilog

Canon Dünya

Harry S.B.D sınavlarının sonuncusunu da bitirdikten sonra, Büyük Salon'dan iç geçirerek çıktı. Merdivenlere giden akıcı öğrenci kalabalığının içinde yürüyordu. Ron ve Hermione ona yetişti, çoktan sınavı konuşmaya başlamışlardı. Harry, Hermione'nin verdiği cevapları tekrar edişine ve Ron'un karşılık olarak verdiği yüksek sesli inlemelere kulaklarını tıkadı.

İki hafta süren ilk düzgün büyücülük sınavlarının bitişinden sonra artık dinlenmeye hazır şekilde ortak salona doğru yol aldılar.

Harry kendini göz açıp kapayana kadar Şişman Hanım portresinin önünde buldu. Seamus parolayı vermişti bile, portre açılarak girişlerine izin verdi. Harry Ron'u takip ederek ortak salona tırmandı. Üçlü her zamanki yerlerine, şöminenin yanıbaşına oturdu.

"Vay canına, bittiğine çok memnunum!" dedi Ron, ayaklarını kaldırıp masaya koyarken yüzünde çok yorgun bir ifade vardı.

Hermione onaylamaz bir ifadeyle başını salladı.

"Neden bu kadar çok insanın sınavlardan nefret ettiğini bilmiyorum. Ben şahsen çok heyecanlı buluyorum." ilan etti.

"Sen bulursun kesin!" Ron karşılık verdi.

Hermione ona gözlerini kıstı.

"Ders çalışmaktan tek hoşlanan ben değilim." savundu. "Harry de S.B.D'lerine çalışırken harika bir zaman geçirdi, değil mi Harry?" sordu.

Harry ona çok içinden gelmeyen bir şekilde gülümserken başını salladı.

Ailesi ondan kendi evrenlerine geri dönmek için ayrıldığından beri, Harry umutsuzluk ve yalnızlık hisleriyle mücadele ediyordu. Onları düşünmemek için aklını meşgul tutmaya çalışmıştı. Bunun bir sonucu olarak da, kendini çalışmalarına vermiş, kaçırdığı her şeyi yakalamış ve S.B.D sınavlarını alabilmek için her gece alıştırmalar çözmüştü. Hermione, elbette, yardımcı olmuş ve tüm derslerine yetişmesi için ona cesaret vermişti. Profesör Dumbledore tüm Profesörlerden Harry'e çalışmalarını yakalayabilmesi için yardım etmelerini istemişti. Sonuç olarak, Harry tüm S.B.Dlerine girebilmişti ve hepsinden geçmeyi bekliyordu, birkaçından ucu ucuna olsa bile.

Ama şimdi sınavları bitmişti ve Harry kendini ailesini düşünmekten alıkoymak için ne yapabileceğini bilmiyordu. Onu meşgul tutacak bir tek arkadaşları vardı.

"Eh, eminim Harry bile sınavların bitip gittiğine memnundur." dedi Ron.

"Sırf sen beynini kullanmayı sevmiyorsun diye herkesin öyle olduğu anlamına gelmiyor!" Hermione atıştı.

"Çocuklar, kapatın." dedi Harry yorgunlukla. "Sınavlar bitti, konuyu bırakabilir miyiz artık?"

Ron ve Hermione gözlerini birbirlerinden ayırarak Harry'e odaklandılar.

"Çok yorgun görünüyorsun, Harry." dedi Hermione. "Doğru düzgün uyuyor musun?" sordu.

Harry yalan söylüyor olmasına rağmen başını salladı.

Ne kadar uğraşırsa uğraşsın, aklını gün boyunca ne kadar meşgul tutarsa tutsun, gece olup yatağına uzandığında, tüm düşünebildiği başka bir dünyada anne babası ve kardeşiyle birlikte geçirdiği vakitti. Potter Malikanesini ve Damien ile James ve bazen de Sirius'la birlikte sayısız maç yaptığı geniş Quidditch sahasını düşünürken uyuyamıyordu. Sabahları uyanıp aşağı, mutfağa indiğinde annesini kahvaltı hazırlarken bulmanın nasıl hissettiğini hatırlıyordu. Tüm yemek zamanlarını, masada anne babası ve kardeşiyle oturup güldüğü, keyifli bir zaman geçirdiği vakitleri düşünüyordu. Lily'nin tabağında ne kadarcık yemek olduğuna vesveselendiğini ve yeterince yemiyor olduğundan şikayet edişini hatırlıyordu. Harry ne zaman onu Quidditch maçlarında yense James'in gözlerinin nasıl gururla parıldadığını hatırlıyordu. Damien'la paylaştığı aptal ve anlamsız dedikoduları özlüyordu. Damien'ın eskiden nasıl onunla tartıştığını bile özlüyordu. Onların her şeyini özlüyordu. Şimdi hepsi gitmişti ve kaç defa kendine en iyisinin bu olduğunu söylerse söylesin, onları geri almayı arzulayan parçasını bastıramıyordu.

En Derin Yansımalar / Deepest Reflections (3.cilt)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin