En Derin Yansımalar / Deepest Reflections (3.cilt)

43. Bölüm - Daha Fazla Açıklama

43. Bölüm – Daha Fazla Açıklama

James çekmeceyi açarak birkaç saniye içini karıştırdıktan sonra ufak ahşap kutuyu buldu. Alıp karısıyla oğlunun olduğu yere doğru yürüdü. Kutuyu Harry'nin yanına koydu; yatağa uzanmayı reddetmiş, masanın üzerinde oturuyordu.

"Kıpırdama." diye talimat verdi Lily, antiseptik solüsyona batırılmış pamuğu Harry'nin alnına götürüp derin kesiği temizlerken.

Harry irkildi ama hareket etmedi. James, Lily yarayı temizleyip sararken izledikten sonra kutuya geri dönerek açtı. Acı dindirici iksiri çıkarıp oğluna verdi.

Harry anında kafaya dikti ve boş şişeyi James'e iade etti.

"Sihirle çok daha hızlı olduğunu biliyorsun değil mi?" dedi Harry annesine, alnındaki kesikle uğraşmayı sürdürüyordu.

Lily ona sert bir bakış attıktan sonra alnındaki minik bandajı sabitledi.

"Ben böyle yapmayı tercih ediyorum." dedi, ellerini geri çekerken. "Şifa tılsımlarımdan tam olarak emin değilim." Kutuyu kendine çekerek bir ateş düşürücü iksir çıkardı. Eline verdi. "Yanıyorsun." dedi Harry'e.

Harry bir şey demedi ama annesine ufak bir gülümsemeyle baktıktan sonra iksiri yuttu. Ona besbelli zaten biliyor olduğu bir şeyi söylemesini neredeyse komik buluyordu.

James sessizce ihtiyacı olan malzemeleri çıkardı ve Harry'e döndü.

"Üstünü çıkar." buyurdu.

Harry boş bir ifadeyle ona baktı.

"Kimseyi kandırmıyorsun," dedi James, "çıkar." cübbelerine işaret etti.

Teslim olarak, Harry cübbelerinin düğmelerini çözdü ve dikkatlice üzerinden çıkardı. James kara cübbeler çıkar çıkmaz Harry'nin beyaz tişörtündeki kan lekesini gördü. Harry bir saniyeliğine tereddüt ettikten sonra onu da çıkardı. Kıyafet göğsündeki kanayan yaraya yapıştığı için acı içinde yüzünü buruşturdu. Tişörtü çekti, kendi üzerinden resmen sökerken acıyla tısladı. Lily yanına gelerek elinden geldiği kadar usulca çıkarmasına yardım etti.

Manzara karşısında Lily nefesini çekti. Harry'nin göğsünde koca bir yanık vardı, bütün göğsünü kaplıyordu. Deri korkunç bir şekilde soyulmuştu ve yara hala kanıyordu. James biliyordu ki Harry iyiymiş gibi yaparken bile canı yanıyordu.

Voldemort'un lanetinin Harry'i nasıl yakaladığını ve nasıl yere yıktığını hatırladı. Laneti onu vurmadan yalnızca saniyeler önce öfke içinde tıslanan sözleri hatırladı, 'Ateşle oynarsan, yanarsın!'

James, Voldemort'un hangi büyüyle Harry'i vurmuş olması gerektiğini tahmin etmişti. O yüzden, yanığın görüntüsü karşısında Lily kadar şaşkın değildi. Çoktan yanık merhemini çıkarmıştı ve kapağını açtı. Harry'nin önüne gelip eline bolca miktarda aldı. Elinden geldiği kadar nazikçe yanığın üzerine uyguladı. Harry ilk başta irkildi ama sonra kaskatı oturdu, hiç hareket etmedi.

Lily oğlunun yüzündeki acı ifadesinin yoğunlaştığını görerek gerginlikle izledi. Keşke bu kadar inatçı olmasa da onu düzgün bir Şifacıya götürmelerine izin verse diye düşündü. Poppy Pomfrey'nin bu evrende Yoldaşlığın bir üyesi olmamasına hala şaşkındı, tabii o yüzden de Karargaha giriş izni yoktu, sadece Harry'i kontrol için bile olsa. Bu da oğullarını iyileştirmeye iki endişeli ebeveyni bırakıyordu.

"Ben hala hastaneye gitmemiz gerektiğini düşünüyorum," dedi Lily, tedirginlikle yanığa bakarak. "Ya da en azından Hogwarts'a Poppy'i görmeye. Seni kontrol etmeli."