14. bölüm: fark etmemek ya da edememek

631 77 68
                                    

"Seth ortaya çıkmak için biraz daha beklese, Luke beni öpmüş olacaktı," dedim düşünceli bir şekilde. Gerçekleşmesine bu kadar yaklaşıp, acımasızca uzaklaştırıldığım tek hayalim buydu sanırım.

Hazel konuşmadan önce bir süre öylece yüzüme baktı. "Luke biraz daha gecikse de, Seth tarafından öpülmüş olacaktın."

"Beni öpmezdi," dedim hemen. Söylediği, düşünmeyi kesinlikle reddettiğim bir ihtimaldi. "Benimle bir çeşit oyun oynuyor sadece."

Hazel kaşlarını çattı. "Seninle oyun mu oynuyor? Nasıl yani?"

"Bilmiyorum." Gürültülü bir şekilde ofladım. "Rahatsız olmama sebep olarak hayatına ufak çaplı bir eğlence katıyor olabilir."

Hazel bana dünyanın en saçma şeyini söylemişim gibi baktı. "Seth Tucker'dan bahsediyoruz Prudence. Eğlenmek için başka bir sürü şey yapabileceğinden eminim."

"O zaman sen söyle," dedim hafif tiz çıkan bir sesle. "Benimle oyun oynamıyorsa ne yapmaya çalışıyor?"

Hazel omuz silkti. "Hiçbir şey, sadece senden hoşlanıyor."

Ona şok içinde bakakaldım. Olan biteni anlatmak için Hazel'a öğle arasını okul bahçesinde geçirmeyi teklif ettiğimde -ki şu an konuştuklarımızı düşününce, bahçenin bizi kimsenin duyamayacağı, insanlardan uzak bir yerinde, çimenlerde oturduğumuz için şükrediyordum- konunun buralara gelebileceğini hiç düşünememiştim gerçekten. Anlatımın başrolü Luke iken nasıl birden Seth olmuştu ve Hazel nasıl onun benden hoşlandığını düşünebilirdi, aklım almıyordu.

"Bana öyle şaşkın şaşkın bakma Prudence," dedi Hazel, gülerek. "Çocuk seni mutfak tezgâhıyla kendi arasına sıkıştırmış. Bunun bir adım ilerisi seni tezgâha oturtup bacaklarının arasına girmek falanmış ve sen onun oyun oynadığını düşünüyorsun."

Boş boş suratına baktım. "Benimle dalga geçiyorsun, öyle değil mi?"

Başını olumsuz anlamda salladı. "Hayır, geçmiyorum. Sadece düşündüğümü söylüyorum."

"Sırf benimle anlamsız bir yakınlıkta bulundu diye benden hoşlandığı sonucunu nasıl çıkarabilirsin ki? Hem hoşlanmak çok daha büyük bir şey değil mi? Olsa olsa cinsel çekim olur bunun adı, hoşlanmak değil."

Hazel yüzünü buruşturdu. "Sadece bu olaya dayanarak konuşmuyorum zaten benim küçük, tatlı, saf Hufflepuff'ım. Böyle düşünmeme sebep olan başka şeyler de var. Parçaları birleştirmekte geç bile kaldım hatta."

Dehşete düşmüştüm. "Nasıl yani?"

"Ani değişikliği, bizimle takılmak istemesi, sana olan bakışları gibi basit şeyler... Pikniğe gittiğimiz gün şüphelenmeye başlamıştım ve düşündükçe, daha erken farkına varmadığım için kendime kızdım. Çünkü gayet açıkmış aslında. Yani düşünsene, başka türlü neden Luke ile arana girip dursun ki?"

"Beni sinirlendirmek hoşuna gittiği için?"

Hazel yüzünü buruşturdu. "Luke ile yan yana geldiğinizde size nasıl baktığını fark etmedin mi hiç?"

Galiba birkaç tuhaf bakışını yakalamıştım, ama bunların önemsenecek şeyler olmadığından oldukça emindim. Bu yüzden sessizce, "Fark etmem gereken bir şey olduğunu düşünmüyorum," dedim.

"Peki ben ne düşünüyorum, biliyor musun?"

Ona endişeli bakışlar attım. "Ne düşünüyorsun?"

"Bir şeyleri fark etmemek için ekstra çaba harcadığını."

"Öyle bir şey yapmıyorum," diye itiraz ettim. "Sadece Seth'in benden hoşlanmasının mümkün olabileceğine inanmıyorum işte."

Prudence, just like an étoileWhere stories live. Discover now