Dük Dur Lütfen Çünkü Acıtıyor (+18)

6

Alaycı bir tavırla konuştu ve işaret parmağını kadının iç çamaşırına sürttü. Kadın çığlık atarak bacaklarını sıktı ama adamın güçlü eli bacaklarını yeniden açtı.

"Uzun bir gece geçirecekmişim gibi hissediyorum," diye mırıldandı adam.

Birkaç sürtünme yapışkan sıvının ince kumaştan sızmasına neden oldu. Kadının vücudunun verdiği hassas tepki adam için karşı konulmazdı. Onu diliyle ıslatmasa bile, küçük bir çaba bile sarf etse vücudunun nasıl tepki vereceği zihninde açıktı.

"Verdiğin tepki erotik," dedi. Eli kızın sırılsıklam olmuş iç çamaşırının içine kaydı; sınır tanımayan parmağı klitorisini okşarken kızın hıçkırıkları biraz daha yükseldi.

"Görünüşe göre tek parmağınla yeri ıslatacaksın," diye güldü.

"Dur," dedi Molitia, yüzü utançtan kıpkırmızı olmuştu.

Onun olgun bir meyve gibi kıpkırmızı yanan etini görmek adamın susamasına neden oldu.

"Durmak mı? Henüz yeterli olduğunu sanmıyorum," dedi.

Dudakları kızın küçük, şiş dudaklarını birkaç kez ısırdı ve aynı anda parmağını kızın içine soktu. Kadının sesi kesildi ama adam bir öpücükle ağzını kapattı ve parmağını hareket ettirdi.

Kızın ıslaklığı parmağının girmesini kolaylaştırmıştı ama kızın gerginliği sanki herhangi bir müdahaleye izin vermiyormuş gibi hareketlerini engelliyordu. Bu çılgıncaydı; parmağını zar zor hareket ettirebilirken içine girebileceğinden şüpheliydi.

Kızarmış dudaklarını emmeyi bıraktığında, "Rahatla" diye fısıldadı.

"Çok ateşliyim. Böyle bir şeyi nasıl yapacağımı bilmiyorum... ne yapmalıyım?" diye sordu Molitia.

"Bacaklarını gevşet ve bana yaslan," dedi adam.

Molitia'nın ince bedeni adama yaslandı ve onun sıkı göğsüne dokundu. Hareket etmesi hâlâ biraz zor olsa da, ıslaklığıyla kayganlaşan parmağı yavaşça içine sokuldu.

"Ah!" Acıyla karışık zevk tüm vücudunu delip geçerken Molitia'nın ağzından küçük bir çığlık geldi.

Adam parmağını kadının en iç kısmında gezdirirken vücudu karıncalanıyordu. Uzun, kalın parmağını ıslatan sıvının yere düşüp düşmeyeceğini bilmeden ona tutundu ve kıvranmaya başladı. Bacakları zayıfladığında, bir eli onu belinden yakalarken, diğer eli daha derinlere inmeye devam etti. İkisi de aynı anda usulca inledi.

Kadının küçük dudaklarından çıkan nefes vücuduna her dokunduğunda, adam kadının yüzünü çıkıntısına yaklaştırmak istiyordu.

"Sıcak ... biraz ... var" Molitia mırıldandı.

"Biraz mı? Neden?" diye sordu adam.

"Bu ..." Molitia sözünü yarıda kesti.

Adam telaş içindeki Molitia'ya baktı ve parmağını gezdirdi.

"O kadar iyi mi?" diye sordu.

"Hayır!" Molitia onun sözleri karşısında hızla başını salladı ama adamın parmağındaki güç, onun karşı çıkışının aksine, şaka değildi. Parmağını sıkıca yutarken, artan duyuları onu aşırı duyarlı hale getirdiğinden bilinçsizce inledi. Tüm vücudunu saran his tamamen tek bir yerde yoğunlaşmıştı. Ve Molitia'nın reddetmesine rağmen, parmağı ısrarla onun içine sürtündü.

"Haaa, aah, aah!" diye bağırdı Molitia.

Düzgün tırnağı iç duvarına sertçe bastırırken ayak parmakları kıvrıldı ve zihni beyaz yanıyor gibi görünürken nefesi bir an için durdu. Molitia adamın kollarında doruğa ulaşırken, adam onun saçlarını okşadı. Titremesi yatışana kadar hareketsiz kaldı, sonra nefes alış verişi sakinleşince onu kaldırdı.

Molitia durumu anlayamadan adam kemerini çözmüş ve aletini dışarı çıkarmıştı. Molitia adamın ereksiyonunu ilk kez gördüğünde gözleri fal taşı gibi açıldı. Düşündüğünden daha büyüktü ve bu onu korkutmaya yetmişti. Karanlıkta boyu net olarak görünmüyordu ama ucunda berrak bir sıvı parlıyordu.

"Ona bakacağını hiç düşünmemiştim. Onu bu kadar çok yemek isteyeceğini de bilmiyordum," dedi.

"Olamaz," dedi Molitia, başını hızla yana çevirerek.