109

381 13 0
                                    

"Ah, şu şal... Böyle bir havada onu giymek için çok erken değil mi?"

"Oldukça hafif göründüğü için sorun değil. Bu elbise bu şalla daha önce düşündüğümden çok daha iyi gidiyor. Hatta bir elbise için iyi bir örtü gibi görünüyor."

"Şu eşsiz desen... Onu bildiğime oldukça eminim. Şu son zamanların en popüler-Valleen Parlor'undan değil mi? Ama daha önce özellikle böyle bir şal gördüğümü sanmıyorum."

Molitia sonunda vızıldayan insanların arasında durdu. Halihazırda gelmiş olan insanların listesine baktıktan sonra ağzının etrafına yumuşak bir gülümseme çizdi.

"Bugün burada olduğunuz için hepinize teşekkür ederim. Ayrıca bugün bana yardım ettiği için Nibeia Markizi'ne özellikle teşekkür etmek isterim."

Molitia Nibeia'ya göz kırptıktan sonra, Nibeia Molitia'ya nazik bir selam verdi.

"Herkesin ilk çay partimden keyif alabilmesi için elimden geldiğince hazırlık yaptım. Daha sonra ayrılmadan önce hepinizin iyi vakit geçireceğini içtenlikle umuyorum."

Ev sahibinin selamlama konuşmasını bitirmesinin hemen ardından sessiz ortam yeniden yumuşamaya başladı. Molitia daha sonra önceden ayarlanmış olan kendi koltuğuna yerleşti.

Bazıları bunca zamandır Molitia'nın gelmesini bekliyordu. Bu nedenle de hemen ardından onun dikkatini çekmek için mücadele ettiler.

"Tebrikler, Düşes Linerio."

"Hangi vesileyle konuşuyor olabilirsiniz?"

Molitia ani bir kutlama haberi karşısında hemen meraklandı.

"Arjan Clemence'in düğününün çoktan ayarlandığını duydum. Eşinin Marki Werner'in varisi olacağı da kulağıma geldi."

"Oh, gerçekten mi?"

Molitia'nın gözleri biraz da olsa açıldığında Arjan hemen devam etti.

"Çok özür dilerim kardeşim. Birdenbire karar verildiği için seni bilgilendiremedim. Aslında, benden gerçekten hoşlanıp hoşlanmadığını görmek için oldukça hızlı ilerliyordu."

"Marki Werner derken Ferdinand Werner'i mi kastediyorsunuz?"

"Tek oğlu o, başka kim olabilir ki?"

Kalabalığın arasında Arjan ışıl ışıl parlayan gözlerle Molitia'ya baktı. Masum bir gülümsemeyle kendini gizlediği söyleniyordu, ama içinde derinlere gömülü olan kibirden kurtulamıyordu. Molitia yine de gözlerini kaçırdı.

"Anlıyorum. Tebrikler."

Bu konuda hiçbir bilgisi olmadığından değildi. Arjan bir onay mektubu gönderdiğinde, Raven sonunda biraz yardım etmeye karar vermişti. Bu bilgi aslında kendisinin ondan yapmasını istediği şeylerden biriydi.

Her şeyden önce, sık sık maruz kaldığı Marki Werner'in bilgileri hiçbir zaman o kadar da gizli olmamıştı. Kont Clemence'in de sık sık yaptığı gibi, gösterişli kişiliği biraz daha kurcalandığında çıkarım yapmayı mümkün kılıyordu.

Molitia'nın sakin ifadesi karşısında utanma sırası Arjan'a gelmişti.

Bu sadece babası tarafından elde edilen gerçeklerin bir karışımıydı. Söylentilere göre kocası oldukça acınacak haldeydi ama o bunun kocasının toy olduğu zamanlarda yapılan kötü bir şaka olduğuna inanıyordu. Bu yüzden evliliğe yine de kendisi devam etti.

Bir noktada, Genç Leydi Barlow'un nişanlısına tutunmayı ve bir Markiz olarak yaşamayı düşünmüştü. Ancak kız kardeşi Düşes olduğunda işler çok değişmişti. Molitia'nın önünde böyle bir reveransla eğilmek istemiyordu. Aslında, Molitia'nın konumunun kendisinden bile daha yüksek olduğunu kabul etmek için kendini bulamıyordu.

"Aramızdaki mesafe biraz daha açılacak ama ileride kesinlikle iyi olacağız kardeşim."

Molitia Arjan'ın sözleri karşısında yumuşak bir şekilde gülümsedi.

"Yine de bunun o kadar kolay olacağını sanmıyorum."

Molitia'nın sert sözleri tüm masayı susturmuştu. O zaman Arjan'ın net gülümsemesinin sonunda sertleşmesi çok doğaldı.

"Hem Linerio Dükü'nün hem de Marki Werner'in toprakları birbirine oldukça uzak. Bu nedenle, eğer sık sık etkileşim halinde olurlarsa, toprakların tüm işleri eninde sonunda ihmal edilecektir."

Molitia daha sonra sakince sözlerine devam etti. Aslında Marki Werner'in ikametgâhı başkentten kıta sınırının çok içinde, denize yakın bir yerde bulunuyordu.

"Bu iki bölgenin kalkınması için ev sahipliği görevimizi yerine getirmeliyiz. Bu yüzden, biraz ihmalkâr davranırsam lütfen anlayışla karşılayın."

"Oh-evet, elbette."

Dük Dur Lütfen Çünkü Acıtıyor (+18)Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt