11

4.1K 87 0
                                    

Molitia hızla ayağa kalktı ama başındaki sersemlik hislerini bastırdığı için tekrar uzanmak zorunda kaldı. Baş dönmesi uzun süre geçmeyince gözlerini sıkıca kapattı.

"Haa..."

Hayal kırıklığına uğradı ve iç çekti. Zayıf bedeni yüzünden böyle bir fırsatı kaçırmak sinir bozucuydu.

Şu anda bile, zayıf bedeni olmasaydı, Molitia Dük ile samimi bir şekilde konuşma fırsatına sahip olacaktı.

Ancak fırsat çoktan geçmişti, pişmanlık için ilaç yoktu. Hoşuna gitsin ya da gitmesin, güneş doğduğunda bir düğün yapıp yapmayacağı belli değildi.

Molitia'nın içinde bir his vardı.

Eğer bayılması evlenmesini engelleseydi, uyanır uyanmaz karşılaşacağı şey yatak ve perdeler değil Kont olurdu.

Kont, Dük'ü bir şekilde sakinleştirmiş olmalıydı. Korkunç bir katil olacak olan Linerio Dükü'ne ne söyleyebilirdi ki?  Dük'ün gelişini duyduktan sonra Kont'un yüzündeki iyiliksever ifadeyi hatırladığında bu hiç de akıl almaz bir şey değildi.

Molitia'nın yüzünden karmaşık bir duygu geçti.

"Linerio Dükü.

Seçtiğim tek gecelik partner, onun evlenmesi gereken kişi çıktı. Daha önce hiç böyle bir tesadüf olmamıştı.

"O benim kocam mı olacak?

Kulağına açıkça söylenen sözleri düşündüğünde, kulakları ısındı. Heyecanlı penisine dokunmak için onu isteklendiren ve sırılsıklam olduğunu, iffetsiz olduğunu çekinmeden söyleyen bir adam.

Ama biri ona bundan hoşlanıp hoşlanmadığını sorarsa, durum böyle değildi. Molitia yanaklarını iki elinin arasına aldı.

Anormal bir arzu duyuyormuş gibi hissediyordu. Hayatında ilk kez hissettiği bu duygudan utanıyordu, bu yüzden elini oraya uzattığında bileğinden tutulup yalanma hissi içinde kaldı. Her yerine dokunmuş ve yalamıştı; dokunulmadık bir yer kalıp kalmadığını merak etti.

Söylentilerden tamamen farklı olan görünüşünü düşününce Molitia'nın gözleri fal taşı gibi açıldı. Onun da kendisi gibi söylentilerin kurbanı olabileceğini düşündü ve onunla doğru dürüst yüzleşmek istedi.

Türlü düşüncelerle dolu uykusuz bir gecenin ardından düğün günü geldi çattı.

Kont, birçok insanla dolup taşan düğün salonunda etrafına bakınıyordu. Tüm davetlilerin ilgisini çekmişti. Tüm kötü söylentilerin merkezinde olan iki kişinin yakında evlenecek olması ne kadar ilginçti.

Kont Clemence'in ilk kızı Leydi Molitia Clemence, çok zayıf olduğu için hayatı boyunca mücadele etmişti.

Kurucu bir güç olarak Hanedan üzerinde baş yetkiye sahip olan Dük Reuben Linerio, pek çok korkunç söylentiyi kendi adı altında silip süpürmüştü.

Aileye bakıldığında mükemmel bir evlilikti ancak ailedeki diğer kişilere göre daha az sosyal ya da politik olan bu ikiliyi daha çok merak ediyorlardı.

Alaylar, ilgiler ve dedikodularla dolu bir atmosferde makyaj odasında oturan Molitia'nın yüzü oldukça sakindi.

Herkesten daha parlak ve güzel olması gereken Gelin'in teni solgundu.

Bunun nedeni birkaç dakika önce Kont'un kulaklarını tırmalayacak kadar çok dırdır etmesiydi. Kafasının içinde hâlâ çınlayan sesiyle yorgunluğu daha da artmıştı: "Burası misafirlerle dolu bir yer. Sorun yaratma; duydun mu?"

Kendini pek iyi hissetmiyordu ve güçlükle geldi. Sonunda görevliler yüzünü bir kat makyajla kapatmak için seferber oldular.

Molitia ancak görevliler işlerini bitirdikten sonra aynaya dikkatle baktı.

Beyaz bir elbise ve beyaz mücevherler birbiriyle uyumlu görünüyordu. Solgun yüzü olmasa, mükemmel bir gelin gibi görünebilirdi.

Kendisi için hiçbir fantezisi olmayan Molitia için gelinlik çok iyi ve şaşırtıcıydı.

Sürekli yatakta olan Molitia için bu yeni gelinlik bir lükstü. Onun hasta haliyle kıyaslandığında, enerjik erkek kardeşinin yeni şeyler alması olağan bir şeydi.

Onunsa sadece küçük bir oyuncak bebeği ve kitapları vardı.

Vücuduna oturan gelinlik oldukça rahat hissettirdi çünkü ne kadar ömrü kaldığı konusunda endişelenmesinin üzerinden çok uzun zaman geçmemişti.

Dük Dur Lütfen Çünkü Acıtıyor (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin