Dük Dur Lütfen Çünkü Acıtıyor (+18)

52

Hazırlanması nispeten uzun zaman almasına rağmen oldukça basit bir kurabiyeydi. Ve sonra, bir sonraki cümlesinde karanlık, içsel benliğinden çok küçük bir ipucu gizledi.

"Kendi yaptığın her şeyi bana vermeni istiyorum."

"Oh, kurabiyeleri beğendin mi?"

Raven onun masum gülümsemesine gözlerini diktiğinde yüzünde karmaşık bir ifade vardı. Onun o saf ifadesini görünce gerçek niyetini anlatamadı.

Gerçeği öğrenirse kesinlikle hayal kırıklığına uğrardı.

"...evet, söyledim."

"Tamam."

Raven onun ışıldayan yüzüne bakarak başını eğdi. Yatağa oturduğu için, minyon vücudu daha da gelişmiş ve Raven'ın başını epeyce eğmesine neden olmuştu.

Ardından, öpüşme giderek derinleşirken onun dudaklarını tutkuyla okşadı. Adamın dili yumuşak teninde gezinirken Molitia hemen adamın kollarına yapıştı.

"Ah, Raven..."

"Zor mu?"

Bir anlık tereddütten sonra başını hafifçe salladı.

"...uh evet, hayır."

Onu endişelendirmek istemiyordu. Bu yüzden, kendisine çoktan güvenmiş olan ona hemen küçük bir yalan söyledi. Fiziksel durumunu zihninin arka tarafına atarak onu yenmeye çalıştı.

"Sorun yok."

Molitia'nın sözleri üzerine hızla ceketini çıkardı. Aynı zamanda, onu yatağa yatırmadan önce gömleğinin düğmelerini zorla açtı.

Küçük dilinin birkaç kez birbirine karıştıktan sonra nasıl garip bir şekilde tepki verdiğini görmek çok tatlıydı.

Onun her şeyinin yalnızca kendisine ait olmasını istiyordu. Yanaklarını renklendiren kırmızı allıkla tamamlanan diğerlerine gülümsemesi olsa bile.

Molitia'nın çıplak omuzlarındaki kolları indirirken giysileri kolayca çıktı. Narin giysileri bu şekilde aşağıya doğru süzüldüğünde küçük ağzından utanç verici bir inilti çıkmıştı.

Güneş hâlâ gökyüzünde olmasına rağmen, yükselen şehvet her yere nüfuz ediyordu. Normalde kendini dizginleyebilse de, onun önünde sık sık kontrolünü kaybediyordu.

Elleri onun pürüzsüz vücudunda aşağı doğru kaydı. Yumuşak göğüsleri sanki onun dokunuşunu bekliyormuş gibi dikleşti.

Elleri göğsünü kavradığı anda Molitia'nın yüzü heyecanla boyanmıştı. Adamın zihninde kayıtlı olan tek yüz onun incelikle sarılmış gibi görünen yüzüydü.

"Güneş hâlâ çok parlak......."

"Birdenbire bir ya da iki kez değil ama."

Kuzgun'un sözleri yüzünü ışıl ışıl yapmıştı. Daha önce unuttukları aşk ilişkileri bir anda zihnini istila etmiş gibiydi.

"Uh..."

"Bu konu hakkında konuşurken her zamankinden daha heyecanlı görünüyorsun."

Adam kadının merkezine sürtünürken keskin bir çınlama havayı doldurdu. Kızın eli adamın giysisinin eteklerini daha da sıkı kavradı.

"Bunu benimle yaptığını mı hayal ettin?"

"Öyle bir şey değil........"

"Gerçekten mi?"

Belli belirsiz bir kıkırdama tüm vücudunu sardı. Raven'ın hızlı el hareketleriyle Molitia'nın vücudunda artık tek bir iplik bile kalmamıştı.

Elleri kalçalarının üzerinde duruyordu. Yine de hareketleri Molitia'nın tenindeki kızarıklığı kolayca ortaya çıkarmıştı.

"Açıklığın çoktan sırılsıklam olmuş."

"Ra, Raven! Gerçekten mi!"

"Karım dedi, çünkü çok tatlı."

Adamın dudakları sonunda kadının kalçalarına değdi. Molitia'nın bacakları hızla gerginlikle irkildi. Adam dudaklarını yavaşça içeri doğru hareket ettirdi.

"Ah!"

Dudakları dolgun etini okşadığı anda, vücudu şaşkınlıkla titredi. Dudakları ıslak dudaklarıyla etini emerken, kadın onun beklenmedik bir yerine dokunduğunu fark edemedi bile.

"Haah..."

Nemli, sıcak bir nefes tarafından höpürdetilmenin verdiği ürperti Molitia'nın aklını başından almıştı. Daha önce bu şekilde seks yapıldığını hiç duymamış, hatta düşünmemişti.

Dişlerini hafifçe sıkarken iri gözlerinde yaşlar oluşmuştu. Sonra kafasının içinde parlayan ani bir heyecan hissetti.

"Ah, Raven!"

Elleri tiz bir sesle havada çırpındı. Havada süzülen ayağının ucu sertçe gerildi. Ağzını açtığında dili Molitia'nın göbeğine sürtündü ve bu da Molitia'nın gözlerini sıkıca kapatmasına neden oldu.

Molitia canlı bir şekilde nefes verirken utanç ve zevkle lekelenmişti.

Kafasının içinde yoğun bir şekilde çınlayan heyecan onu şaşkına çevirmişti. Raven'ın başının kendi dizlerinin arasına gömüldüğüne hâlâ inanamıyordu.

'Ağzı ve dili....'