Dük Dur Lütfen Çünkü Acıtıyor (+18)

7

Molitia'nın utanç içinde yüzünü yana çevirdiğini fark etti.

Kalçalarını tutarken kulaklarının ucunun kızardığını fark ettiğinde yüzünde küçük bir gülümseme belirdi.

"Sana söyledim; rahatlamaya çalışmalısın." (Adam)

Ona baktığında yüzünde gergin bir ifade vardı. Boyunu girişine yaklaştırdığında Molitia irkildi.

"Şaşırdım. Daha önce bana seks teklif eden kendinden emin kadın nereye gitti?" (Adam)

"Sana söylüyorum...mhm." (Molitia)

Sözleri bir iniltiyle kesildi. Göbeği sıcaktı ve vücudu bir kez daha heyecanlanmıştı.

Onun için yeterince ıslak olduğunu hissettiğinde, uyluklarını tuttu ve birbirinden ayırdı. Molitia onun ani hareketine karşı mücadele etmeye çalıştı, ama uzunluğunu bir kerede ona itti.

"Hah!" (Molitia)

"Keugh." (Adam)

Yavaşça itmektense acıyı bir anda hissetmenin daha iyi olacağını düşündü ama kadının dar iç kısımları hayal gücünün ötesindeydi. Kadının gerginliği yüzünden neredeyse iki parçaya ayrılacaktı.

Lanet olsun! Ağzından kaçmak üzere olan laneti yutarak dudaklarını ısırdı. Neredeyse çirkin tarafımı ona gösterecektim. İçine sokar sokmaz neredeyse boşalacağına inanamıyordu; vücudu o kadar lezzetliydi ki neredeyse kendini kontrol edemeyecekti.

Elini birleştikleri yere uzattı ve şişmiş ete dokundu.

"Hu... Yavaşça gevşe. Azar azar nefes al." (Adam)

Adamın talimatları doğrultusunda yavaşça nefes alıp verirken Molitia'nın gözleri yaşardı.

Adamın sözleri sihir gibiydi, Molitia adamın telkinleriyle yavaş yavaş gevşediğini hissedebiliyordu. İçine giren yabancı cisim hâlâ karnının alt kısmından ona bağlıydı ama yavaş yavaş alışıyordu.

Adam kalçalarını daha da açarak dar duvarlarının içine doğru ilerledi.

"Hâlâ acı veriyor mu? " (Adam)

Başını hafifçe sallayarak iyi olduğunu gösterdi. Ancak, bunu düzgün bir şekilde yapıp yapamayacakları hâlâ şüpheliydi.

Gözlerini ona ilk diktiği andan itibaren, vücudunun onu tamamen kabul edemeyecek kadar kırılgan olduğunu zaten biliyordu.

Yine de kendini ve ona duyduğu arzuyu kontrol edemiyordu. Kadının iç duvarları, tüm mantığını kaybetmesine neden olma tehdidiyle üyesinin etrafında kendini sıkılaştırdı. Sadece sahip olduğu her şeyle kabaca onun içine girip çıkmak istiyordu.

Tam tüm nedenlerini yitirmek üzereyken, Molitia ince kollarını onun boynuna doladı. Adam arzusuna göre hareket etmeden önce kulağına fısıldadı. Molitia'nın az önce söyledikleri karşısında hayrete düşen adam eliyle onu nazikçe okşadı.

"Bu... Hareket etmekte sorun yok. " (Molitia)

"Ne? Ama senin için acıtacak. " (Adam)

"Buna dayanabilirim. Çok acı verici değil..." (Molitia)

Sesi yavaş yavaş azaldı çünkü utanıyordu. Dük onun bu utangaç tavrına güldü ve yanağına yapışan saçlarını şefkatle kenara itti.

"Ne zaman durmamı istediğini söyle." (Adam)

Molitia'nın gözleri şok içinde açıldı. İlk kez ona acı vermeye başladığında durmasını söyleyebileceğini söylemişti. Ona daha sıkı sarıldı; ilk kez biri ona böyle nazik sözler söylüyordu.

"Tamam." (Molitia)

Belini dikkatlice hareket ettirdi, yavaşça içine girip çıktı. Kavurucu sıcak şaftı içine girip çıkarken, Molitia inlemelerini yutmakta zorlanıyordu.

Adamın içine girip çıkması bambaşka bir duyguydu. Eşsiz bir zevk ürpertisi tüm vücudunu elektrik gibi sarmıştı. Birden tüm acısını unuttu ve adama yapıştı.

Molitia'nın yavaş yavaş zevk aldığını fark ettiğinde daha hızlı hareket etmeye başladı. Her ne kadar ona acı verdiğinde duracağını söylese de, gerektiğinde durabileceğinden emin değildi.

Hareket ederken vücudu zihninin kontrolünü ele geçirdi. Hareketinde hiçbir teknik olmamasına rağmen, sadece dar duvarlarına girip çıkarak kutsanmış zevki kolayca tadabiliyordu.

Molitia'nın kalçasında olan elleri, beline sıkıca tutunurken aniden yukarı doğru hareket etti. Molitia'nın küçük bedeni, içine her girdiğinde daha da kasılırken adam tüm mantığını yitirmişti.

Translated with www.DeepL.com/Translator (free version)