Bölüm 1

32.1K 1.4K 90
                                    

Sonunda hayallerimin büyük bölümünde yer alan Amerikadayım, ama olaylar pek istedim gibi gitmiyor.

Hayatımda en nefret ettiğim işlerden birini yapıyorum, broşür dağıtmak. Yazın ortasında sıcaktan ölmekteyim, başıma güneş geçti ve saatlerdir ayakta durmaktan bacaklarım isyan ediyor.

Saatime bakıyorum, öğleden sonra bir buçuk. Bu demek oluyor ki yarım saat sonra kurtuluyorum.

***

Orada bir saat daha dikilmek zorun kaldıktan sonra uzaktan Rosa göründü. Tabii onu tanıyabilmek için uğraşmam gerekti çünkü saçlarının arasında birkaç yeri pembeye boyamış.

"Nerde kaldın Rosa? Ve bu saçına yaptığın şeyde ne?" diye sordum.

"Birinci olarak sadece yarım saat geç kaldım, ikinci olarak bu saçlarıma yaptıma biz moda diyoruz." dedi her zaman ki kendini beğenmiş tavırlarıyla.

"İyi o zaman, birinci olarak benim aksime dağıtma senin görevin iki saatte bitiyor bu durumda bir buçuk saate düştü, ikinci olarak bu saçlarına kim moda diyor?"

"Off, git başımdan. Zaten sen modadan ne anlarsın ki Kızıl. " diye tavır yaptı.

"İyi, sana 'moda' saçlarıla eğlenceler, by." dedim ve hızla oradan uzaklaştım.

Görevi devrettikten sonra direk sirke gitmem gerekiyordu, bu yüzden sirke doğru yola koyuldum.

***

Sirk alanına girer girmez annem "Nerde kaldın? Ben sana hemen gelecekdin dememişmiydim!" diye bağırdı.

"Rosa ge-" tam kendimi savunuyordum ki annem buna izin vermedi.

"Off, tamam sus. Bana bahane üretme. Hadi git kuzenin Tyler'a yardım et." dedi sinirli sinirli.

"Anne başka iş versen,"dedim ama faydası yoktu.

"Şikayet etmek yok, hadi işe koyul." dedi ve itiraz etmeme fırsat vermeden uzaklaştı.

Broşür dağıtmaktan daha çok nefret ettiğim az sayıdaki şeylerden biri de Tyler'a yardım etmekti.

***

Kapısının üzerindeki küçük pencere dışında heryeri kapalı olan küçük vagona doğru gittim. Tylerda tam o sırada siyah atı Kara' yı aşağı indiriyordu.

Beni görünce "Kızıl hoşgeldin," dedi her zamanki yavşaklığıyla.

Druid AkademisiWhere stories live. Discover now