Bölüm 44

7.1K 550 108
                                    

Kız içeri girip bizi görünce yüzü kızardı, '' Rahatsız etmek istememiştim.'' dedi ve kapıya döndü.

'' Olive bekle, gel otur, rahatsız etmedin.'' dedi Aiden. Ben ise hala bu kızın neden burada olduğunu düşünüyordum.

Utançtan kızarmış kız elindeki kitapları masasına bıraktı ve sandalyeyi çekip oturdu. Nasıl rahat edeceğini bilmiyormuş gibi duruyordu.

''Odama taşınan sen misin?'' diye sordum şaşkınlığım az da olsa dinince. Sözlerimi duyunca kız birden yerinden sıçradı ve bana doğru baktı. Birkaç kez bir şeyler söylemek için ağzını açtı  ama en sonunda başını onaylayarak sallamakla yetindi. ''Neden? Senin kaldığın bir oda yok muydu?'' diye sordum, daha çok kendime soruyordum. Bu kızı hangi odada görmüştüm?

"Odamız yandı. Beni buraya gönderdiler, Ally'i üst katta 2. sınıflardan birinin odasına." dedi.

Evet bu kızı yanan odada görmüştüm. hatta Luke'un o gece yangından çıkardığı kız da bu kızdı, ne çabuk unutmuştum o olayı. demek Ally ile aynı oda da kalıyorlardı. ben düşünceler içindeyken Aiden "Ally'i zapt etmesi için 2. sınıfların yanına koymuşlardır. Güçleri çok asi." dedi.

"Ne gücü?" diye sordum.

Cevabı veren Olive oldu. "Ally ateş üzerinde güçlere sahip. Gücü bir yıl önce kendini belli etmeye başlamış. ama çok zayıfmış. Yangının çıktığı gece kendini tamamen gösterdi. Yangında bu yüzden çıktı. Kontrol altında tutabilmesi için 2. sınıflardan birinin yanına yerleştirdiler." dedi. "Bir de annesi öyle olmasını istediği için." mırıldanarak ekledi.

"Bayan Dawson, daha iyi arkadaşlıklar kurması ve eğitimi için sürekli üst sınıflarla kalmasını istemiştir." diye onayladı Aiden.

"Peki sen neden buradasın?" diye sordum.

"Benim güçlü aileye sahip bir annem yok." dedi Olive bakışlarını yere çevirerek. "Savaşcı Luke'da sen tek kaldığın için beni buraya yerleştirdi." diye ekledi.

Başkası için bu merhamet duygusunu uyandırabilir ama bende etki etmedi çünkü içimden bir ses Luke'un bunu bilerek yaptığını söylüyordu. böylece benim odada ne yaptığımı öğrenebileceği bir casusu olabilecekti. Bu kızı tanımıyordum bu yüzden güvenemezdim. Luke'un casusu olabilirdi. Bir süre daha sessiz kaldıktan sonra hafif bir tebessüm eşliğinde "O zaman, hoşgeldin." dedim.

Aiden iki kızın yüzüne de bakıp gülümsedi "İyi anlaşacaksınız bence." dedi.

"Göreceğiz." dedim gülümsemesine karşılık verirken.

***

Akşam yemeği saatine kadar birlikte oturup konuştuk, daha çok onlar konuştu. Ailelerinden bahsettiler, yaşadıkları yerlerden, küçükken yaptıklarından. İkisininde ailesi Druidler'den oluşuyordu. Olive'in babası ile annesi de Ally'ninkiler gibi Aiden'nın babasının komutasındaydı, bu yüzden birbirlerini küçüklüklerinden beri tanıyorlardı. 

Aiden'nın babası ve birliği buraya yakın olan şehirde - Austin ile gittiğimiz barın bulunduğu şehirde- yaşıyorlarmış. Şehir büyük bir şehir olduğundan ve akademiye yakın olduğundan yeraltı yaratıkları çok bulunuyormuş. Bu yüzden birçok birlik barındırıyormuş. Hatta Austin ve Luke'un birlikleri de bu şehirdeymiş, bu durum bardakilerin Austin'i tanımalarını açıklıyor. çocuklarının büyük kısmını akademide geçirmişler, tatillerden geriye kalan tüm günlerini. Aileleri bu şekilde daha hazırlıklı olacaklarını düşündükleri -ve muhtemelen anneleri orada burada koşturup yaratıkları öldürmek yerine çocuk bakmak istemedikleri- için adım atmayı öğrendikleri günden beri akademiye yolluyorlarmış. Yani çocukluklarının büyük kısmını şehrin merkezindeki çocuklar ve bebekler için olan akademide, geri kalanında burada geçirmişler. onlar bunlardan bahsettikçe kendi çocukluğumun sandığım kadar berbat olmayabileceğini düşünmeye başlamıştım.

Druid AkademisiWhere stories live. Discover now