Bölüm 29

13.3K 878 91
                                    

Multimedya: Uygulamamıza katılanlardan @kitapkurdulux
Katılımın için teşekkür ederim.

***

Kağıt elimden kayıp düştü. Yanaklarımda bir ıslaklık vardı, boğazımda ise tuhaf bir acı. En son böyle bir duyguyu ne zaman yaşadığımı tam hatırlamıyorum. Galiba 7-8 yaşlarındayken Rosa ile kavga ettikten sonra babamın beni sopa ile dövdüğü zaman. Hala sırtımda ince uzun bir çizgi halinde izi durur.

O gün o kadar çok acı çekmiştim ki sonunda dayanamayarak bayılmıştım. Uyandığımda yüz üstü yatıyordum ve garip bir şekilde ağrılarım dinmişti. Bir yanımda Büyükanne Dolly diğer yanımda Rorry vardı. Rorry o zamanlar daha küçücüktü. Büyükannemin dediğine göre Rorry hiç başımdan ayrılmamış ve yaralarımı yalayarak temizlemişti. Büyükannemin dediğine göre küçük olduğum için çabuk iyileşmiştim. En büyük yaramın dışında hepsinin izi silindi, o ise sırtımda çaprazlama şekilde hafif bir kabarıklık olarak yerini korudu. O günden sonra insanlara olan inancım bitti, Büyükanne Dolly hariç. Ve bir daha da ağlamdım.

Elimi yanağımdaki ıslaklığa sürdüm ve emin olmak için elime baktım. Gerçektende ağlıyordum.

Bir süre sonra kendimi toparladım. Hemen kağıdı yerden alıp kimse bulamasın diye dolabıma sakladım. Ardından kağıdı bulduğum kitabı ve çakımı alarak kitabın ön kapağındaki koruyucu kağıdıda söktüm, çünkü eğer annem de benim zihniyetimdeyse bu koruyucu kağıtları sadece bana yazdıklarını saklayabilmek için o yapıştırmıştı. Kağıdı sökünce burnumu iflas ettiren yapıştırıcı kokusundan yanılmadığımı anladım.

Kitapla işim bitince okuduğum diğer kitaplarla birlikte kütüphaneye gittim.

Herkes ailesiyle birlikte odalarına çekildiği için koridor boştu.

Kütüphaneye girdiğimde de kimseyi göremedim, sadece görevli vardı. Kitapları teslim ettiğimde bu kadar erken verdiğim için şaşırsada birşey söylemedi.

Sonra sol üst katta bulunan C/12 bölümüne yol aldım. Burası 'Elementlerin Farklı Kullanım Şekilleri' diye katogorilendirilmiş bölümdü.

Bölümü bulduğumda kızıl saçlı, buğday tenli, kahverengi gözlü bir kızla karşılaştım. Beni görünce hafifçe gülümseyerek selam verince bende ona karşılık olarak gülümsedim. Sonrada giderek kitaplara bakmaya başladım.

Birkaç kitabı elime almıştım ki arkamdaki kız, "Bence şu kitabı da almalısın," dedi, çok eski görünümlü bir kitabı göstererek.

"Neden?!" dedim şaşırarak.

"Bence aralarında en iyisi," dedi. Tuhaf bir ifade ile kıza bakınca "Buraya her yıl gelirim, arkadaş edinmekten de pek hoşlanmam." diye ekledi.

"Neden her yıl geliyorsun? Yani burada okumuyorsun değil mi?!" cidden şaşırmış, kim bu hapishaneye kendi isteğiyle gelir ki?!

"Hayır, benim annem ve babam Savaşçı. Her yıl gelip rapor vermeleri gerekiyor. Bende burada geçirdiğim birkaç günlük boş zamanımı bu kitaplar arasında geçiririm." diyerek açıklama yaptı.

"Anladım," dedikten sonra kitabı alıp bölümden çıktım. Kitabın adına dahi bakmamıştım.

Kitapların kaydını yapar yapmaz odama gittim.

Önce kendi seçtiğim kitaplara göz gezdirmeye başladım. Hep aynı maddeleri tekrarlayıp duruyorlardı. Çatışma sırasında işe yarayacak bazı kalkan, dikkat dağıtıcı ufak numaralar ve silah olarak kullanılacak basit ve geçici çözümler. İleride işime yarayabilirdi ama bana şuan o odaya girmeme yardımcı olacak birşeyler lazımdı.

Kitapların yarısına bakmış ki, "Akşam yemeği saati başlamıştır." diyen bir anons duydum.

O yemeğe katılmaya gönüllü değildim, normal zamanda bile üstümde yeterince göz vardı bu duruma birde o gözlerin ailelerinin ek yapılmasına ihtiyacım yoktu.

Anonsu görmezden gelerek kitaplara geri döndüm ama anlatılanlar hep aynıydı. Pes etmeme ramak kalmışken Kütüphanedeki kızın tavsiye ettiği kitap aklıma geldi.

Kitabın siyah kapağının hiçbir noktasında isim yazmıyordu. Açıkcası beni meraklandırdığını söylemem gerek.

Kitabın ilk sayfasında yazan yazı merakımı katlandırmıştı. Aradan kaç saat geçtiğini bilmiyorum ama dışarıdan gelen tüm sesler durmuştu.

Kitabı soluksuzca bitirip başımı kaldırdığımda dışarıdaki havanın tamamen karardığını farkettim.

Kitabın başından kalkıp dolabıma giderek telefonumu çıkartıp elime aldım. 11 mesaj gelmişti. Tahmin edin hepsi kimden, Tyler. 'Buria sana anlattıklarım yüzünden mi gittin?!' 'Buria lütfen geri dön...' 'Bak eğer istersen birlikte çok uzaklara gideriz, sadece sen ve ben.' 'Sensiz hiçbir şey aynı değil.' 'Buria ben de kaçtım, seni arıyorum...' 'Her nerede olursan ol seni bulacağım!' 'Sen ormanları seversin, arayaşımı ormandan başlattım.' 'Seni bulacağım, benden kaçamazsın.' 'Mesajlarımı gördüğünü biliyorum, bana bir cevap ver!!' 'Hava karardığı için kamp kuruyorum. Sabah geri yola koyulacağım.' 'Seni seviyorum...'

Hiçbir cevap yazmadan telefonu eski yerine koyarak yatağa yol aldım. Bugün o kadar yorulmuştum ki başım ağrıyordu.

***

Şatonun herbir köşesinde yanıkların 'Herkese günaydın. Kahvaltı saati başlamıştır.' anonsu ile uyandım.

Üstümdekileri hızlıca değiştirerek yemekhaneye koştum. Ne kadar çabuk kahvaltımı yapıp işe koyulursam o kadar iyiydi.

Yemekhanede çok az kişi vardı, buda bana daha az göz bakacak diyordu.

Hızla kahvaltımı yapıp odama fırladım.

Şimdi yapmam gereken bir plan vardı.

Konsey Odasına nasıl gireceğimi tam anlamıyla bulamasamda kitap sayesinde fikir sahibi olmuştum, ama önce güçlerimi bulmam gerekiyordu. Güçlerimi bulabilmek içinse düğümün bozulması gerekiyor. Bunun yapılabilmesi için güçlerini bulmuş ve bu konuda deneyimli birine ihtiyacım vardı. Peki bu özellikte kaç kişi tanıyorum? Üç; Bayan Cassei, Luke ve Austin. Hangisinden yardım alabilirim? Bayan Cassei seve seve yardım eder ama diğer koruyucu düğümlerimi de bozmayacağına güvenemem. Luke ölse yardım etmez. Austin... O... Bilmiyorum... Daha dün zaman istedim. Acaba bu umut verir mi? Off... Mecburum...

Fikrimi değiştirmeden odadan çıkarak Austin'nin odasına doğru gitmeye başladım.

Kapının önüne gelince biran tereddüt ettim. Derin bir nefes alarak kapıyı tıkladım. Ses gelmeyince tekrar tıkladım. Bir süre sessizlik devam ettikten sonra "Amanda git başımdan!" dedi Austin'nin bıkkın ses tonu.

"Ben Buria," diyerek seslendim.

Saniyeler içinde kapı kilidinin açılma sesi duyuldu ve kapı ardına kadar açıldı.

Olamaz!!!

Druid AkademisiWhere stories live. Discover now