♧4♧

4.7K 325 23
                                    

Yoongi Bey'in dediği gibi istediği kıyafetleri giyip işyerine ilerlemeye başladım. Gözlerin üstümde gezdiğini hissedebiliyordum. Fısıltılar her ne kadar beni rahatdız etsede gözlerimi yola dikip yürümeye devam ettim.

İşyerine varana kadar öldümm. İnsanların başka işi yokmu bana bakıyorlar.

Direk Yoongi Bey'in yanına gitmeye karar verdim. Kapıyı üç kez tıklatıp içeri girdim. "Sana gir demedim." Gözlerini bilgisayardan ayırmamıştı. "Brn giydiğim şeyden hiç mutlu değilim. Herkes bana bakıyormuş gibi hissediyorum. Hoşuma gitmiyor." Gözlerini benimkiyle buluşturdu. "Güzelsinde o yüzden bakıyorlar." Ben mi güzelim. Heh güleyim bari.

Diyecek birşeyim kalmadığı için odasından çıkmaya karar verdim. "Peki o zaman, birşeye ihtiyacınız olursa beni çağırın."

5 dakika sonra Yoongi Bey beni odasına çağırdı. Yine üç kez tıklattım vegir sesini duyunca girmeye karar verdim. "Resesepsiyonda bıraktığım çantami grtir çabuk!" Niye bağırıyor? Kafamı sallayıp hemen resepsiyona ilerledim.

Yoongi'den

Acıkmıştım ve acilen kan içmem gerekiyordu. İnsanların içine çıkmanın iyi bir fikir olmadığını ve geçen Yena ile yaşadığım olaydan sonra hiç iyi bir fikir olmadığına karar verdim. Bu yüzden Yena'yı çağırıp ona çantamı getirmesini istedim. Yena'nın kanı niyese daha ayrı kokuyordu. Saçı topuz olduğundan ensesi açıktı ve bu benim hiç hoşuma gitmiyordu. Biran önce gitmesini istedim.

Bir süre sonra Yena eli boş geldi. "Çantam nerede?!" "Şey çantanız orada yoktu." Napıcam ben şimdi. "Bana acilen bu onu ve mümkün oldukça yaklaşma. Ayrıca saçını çöz."

Yena'dan

Yine sapıttımı? Birşey mi yediriyorlar buna? Korkudan hemen saçımı açıp düzelttikten sonra Yoongi Bey'in çantasını bulmaya yöneldim.

Yeniden resepsiyona gittim. Bana kayıp eşya bürosunda olabileceğini söylediler. Gidip bakmaya karar verdim ve gerçekten çantası oradaydı. Muhtemelen Yoongi Bey resepsiyona bıraktığını sandı ama başka bir yere bırakmıştı.

Hemen koşup çantayı Yoongi Bey'in odasına götürdüm. Kapıyı açtığımda gördüklerim karşısında şaşırmıştım. Yoongi Bey yere yatmış tavanı izliyordu.
Yüzünü net göremiyordum. "Yena sen misin?" "Evet efendim." "Çantamı bulduysan kenara bırak ve çık." Çok kesin ve net konuştuğu için soru sormadan odasından dışarı çıktım.

Yoongi'den

Yena'nın dışarıya çıkmasıyla ayağiya kalkıp çantamdaki kan torbalarını almam aynı anda oldu. İçtiğim kanla bir 'oh' çektim. Çok rahatlamıştım. İki torba kanı bitirip masama kuruldum. Yorulmuştum. Hayattan. İşimden. Vampir olmaktan. Birazcıkta Yena'dan. Kısacası herşeyden.

İşe döndüm ve devam ettim. Yena aslında herşeyime yetişiyor. Assistant bazenleri işe yarıyor ama tek sorunum kanının çok güzel kokması. Aynı nasıl normal insanlara pizza çok güzel kokuyorsa ve onu biran önce yemek istiyorsanız banada kab öyle kokuyor.

Yena'ya çıkabileceğini söyleyip bende çıkmaya karar verdim. Yena'nın ardından çıktım. Onun nereye ilerlediğine ister istemez gözüm takılmıştı. Niyese nerede yaşadığını merak etmiştim. "Yena!" Arkasını döndü ve bana kısa bir gülücük attı. "Efendim?" "Nereye gidiyorsun? İstersen ben seni bırakabilirim." Bana baktı biraz duraksadı ama ardından yine gülümsedi. "Şey ben bir restorana uğriyacaktım ama yinede teşekkürler." Restoran mı? Kafamı salladım ve arabama yöneldim.

Yena'dan

Gideceğim restoranın yolda yürümeye başladım ama nedense izleniliyormuş gibi hissediyordum. Arkamı döndüğümde tek gördüğüm şey kalabalıktı. Restorana girdim ve rezarvasyonum olduğu için adımı söyleyip garsonun beni yönlendirmesini istedim. Bana olduğum masayı gösterdi ve buluşacağım kişinin yanına yöneldim. Kim kimin nesidir hiçbir fikrim yok ama arkadaşımın ayarladığı bir buluşma olduğunu biliyordum. Kendisi yakında kız kurusu olacağımı söylediği için bana birini ayarlamış güyaaa ama benim hiç ümidim yok.

Varacolaci // M.Y.GWhere stories live. Discover now