"Yoongi yapma~~~" Yoongiyi üstümden itmeye çalıştım. "Bende kolay kaçamazsın. Gel buraya." Beni kovalamaya başladı. "Eğlence bu mu yani? Gıdıkladın beni ve şuan gülmekten karnım ağrıyor." Sinirliymiş gibi davranmaya çalıştım ama aslında eğlenmiştim.
"Eğlendin ama yalan söyleme!" Arkamdan bana sesleniyordu ama ben duymazdan geldim. "Ben daha eğlenceli şeyler biliyorum... giyin Yoongi! Gidiyoruz!" O kadar havalanmıştımki Yoongi'nin bana 'bu ne yapıyor' bakışlarını görmemiştim bile. "P-peki."
"Yena? Ne giymem lazım?" Odaya daldım. Evet daldım. Zaten yeterincr vücudunu görmüştüm... birşey saklamasına gerek yoktu. "NE YAPIYORSUN? ÇIK ODADAN." "Karınım ben." Dolabında gezinmeye başladım. "Şimdi mi karım oldun. Sapık." Bana sapık diyene bak bütün vücudu mu öptü kendisi. "Al bunları giy." Eline tutusturup odadan çıktım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Voooh güzel seçmişim kız." Bana tiksinerek baktı. "Kız mı?" Kıkırdadım. "Hem ben herşeyde güzel gözüküyorum." Gözlerimi devirdim. "Peki öyle diyorsan. Neyse bende gidip giyinicem."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bende bunları giydim. Açıkçası birazcik Yoongi ile uyuşmaya çalıştım. "Benimle uyuşmaya mı çalışıyorsun?" Arkamdan bir ses geldi. "Hayır ne alakası var canım. Hadi gidelim!"
Elimi Yoongi'ye uzattım ve kendisi çok akkılı olduğu için elimi tuttu. "Hayır ya! Araba'nın anahtarları." Şaşkınca bana baktı. "Sen araba kullanmayı biliyor musun?" "Tabikide evet. Ne sandin?" Elime anahtarı koydu ve arabaya doğru ilerledik.
***
"YENA ARABA KULLANMAYI BILDİĞİNDEN EMİN MİSİN?!" "EVET! VUUHHUUUU!" Yoongi korktukça daha çok gaza basasım gelmişti. Neden bilmiyorum. "YAVAŞLA! BİZİ ÖLDÜRECEKSİN!" "BEN ÖLMEK İSTİYORUM ZATEN! "AMA BEN İSTEMİYORUM- AAAA!"
***
"Geldik." Yoongi hızlıca arabadan çıktı ve en yakın tuvalete koştu. "İyi misin?" Beni duymadan tuvalete girmişti bile. Luna park! Dünya'nın en güzel yeri.
"Senin yüzünden az daha ölüyordum. Umarım bu geldiğimiz yer güzeldir ve o kadar hıza değmiştir." Sırıttım. "Bu yere bayılıcaksın. Arkanı dön." Yoongi yavaşça arkasını döndü. "İnanmıyorum Yena. Bunu bana yapamazsın. Ben geri dönüyorum." Modumu düşürmüştü. Elinden tuttum. "Neden?" Gözlerinin içine baktım. Korku vardı. Aynı çocukluğumuzdaki gibi. "Sevmiyorum luna parklarını." "Benim için birazcık kalsan?" "Ooff peki." Elini sıkıca tuttup ilerledik.
"İlk küçük ve daha az korkutucu birşeyle başlayalım. Akşam oluncada dönme dolaba bineriz." Kafasını salladı taki akşama kadar burada olacağımızı duyana kadar. "Neden ben? Neden?" Kıkırdadım.
İlk olarak atlı karıncaya bindik. Yoongi çok şirin gözüküyordu! Atlı karıncadan sonrada 'Rocket' adında birşeye bindik. 'Rocket' adı gibi roket görünümlü, ziplayan bir oyuncak. Yanımda olan Yoongi'nin gülumsemesini görmek güzeldi.
"Birşeyler içmek ister misin?" Kafamı aşaği yukarı salladım. Yoongi gülümseyip bize milkshake almıştı. "Kendine neden almadın?" "Benimkide orda. Bak iki pipet var. Biri senin biri benim." Sorun olmaz her halde. Tam içicekken Yoongide içmeye başladı. Kalbim durucak gibiydi. Yüzümüz çok yakındı. Biraz daha yaklaşsak dudaklarımız birleşe bilirdi- "Anne bu abla ile bu abi öpüşücekler-" Çocuğun dedikleriyle geri çekildik. Annesi çocuğun ağzını eliyle kapatmıstı. Ben biraz sinirliydim... "Ne kadar tatlı oğlunuz var. Ağzıda çok iyi çalışıyor." Yoongi'nin gülümsediğini fark etti. "Senden çok iyi anne olur." Dalga geçiyordu ama ben yinede kızarmıştım.
