♧9♧

3.6K 242 10
                                    

Dün dediklerinden sonra bile geri dönmeyi düşünmüyordum. Neden mi? Çünkü onun yüzünden tekrar kalbim kırılcak. Ben kolay birisi değilim. Benimle oynayamazsın Min Yoongi!

Eve yürüdüm. Ne yapsaydım? İş yerlerine bakmaya başladım. Yine, ne yapsaydım? Bana ihtiyacı olan ailem var. Onlara yardım etmek için çalışmam lazım. Birden telefonumun titrediğini hissettim. Elimi cebime atıp telefonumu çıkarıp baktım.

Bilinmeyen:
Şirkete gelmeyi düşünüyormusun?

Kimden  geldiğini tahmin edebiliyordum.

Ben:
Yoongi?

Bilinmeyen:
Evet.

Ben:
Ben istifamı verdim. Geri gelirsem...
bana yakışmaz

Bilinmeyen:
Öylemi...

Ben:
Evet. Numaramı sil ve bir daha görüşmeyelim lütfen.

Bilinmeyen:
Anladım. Bye Bye...
(Görüldü)

Kendimi Yoongi'den daha kaba hissediyordum. 'Bye Bye' desemiydim? Aman boşver. Umursamayarak telefonu cebime geri attım.

Eve vardığımda uzun bir banyo yapmaya karar verdim. Yorgunluğumu almasını umud ediyordum.

Banyodan çıkıp derin bir nefes alıp verdim. Hayatımın kötü olması ve Yoongi'nin daha beter etmesi çok iyi geldi. Bide şimdi iş bulmam lazım. Ben. Daha. Yapamiyacağım.

Yatağa oturup 5 dakika boyunca hayatımı düşündüm. Ne kadar berbat bir hale geldiğini düşündüm. Geçmişimde hiç iyi değildi. Göz yaşları yanağımdan akıp gitti.

Han nehrine doğru yürümeye başladım. Köprünün en güzel kısmında durup biraz nehri inceledim. Çok güzel bir manzarası vardı. Keşke herşey bu kadar güzel olsa. Telefonumdan zil sesi gelince cebimden çıkardım.

/Baba Arıyor.../

"Efendim baba?"
"*Kızım... annen... vefat etti.*" Ağlıyordu.
"Ba-baba na-sıl."
"*Kanserden. Kendine daha çok yüklenme diye... söylememiştik.*"
"Ba-ba ben d-daha yaşama sebebi bulamıyorum. Annemin ölümünden sonra."
"*Kızım öyle deme.*"
"Be-ben..."

Parmağımı kapatma tuşunda gezdirdikten sonra Han nehrine geri döndüm. Daha konuşamiyacaktim. Daha yaşamiyacaktım. Yanağımdaki yaşları sildim.

Yavaşça korkuluklardan tırmandım. Korkulukların diyer kısmında Han nehrini izlemeye devam ettim. "Ne yapıyor o kız?!" Arkamdaki sesleri umursamadan ağlamaya devam ettim. İntihar etmek için kendimde güç bulamıyordum ama yapmak istiyordum.

Tam kendimi bırakıcakken birini duydum. Tanıdık. "YENA! DUR!" Konuşmadan bekledim. Ne deseydim... intihar etme sebeplerimden biri sensin mi? "Ne yaptığını sanıyorsun?" 5 dakikalık hayatım kalmış ve duyduğum en saçma soru. "Yoongi... senle uğraşamam." Onu dedikten sonra gerçekten son lafımın bu olucağına eminmiydim? Evet daha dayanamiyacaktım. Kendimi Han nehrinin sularına bıraktım. Gözümü yumdum.

Su serin ve nazikti. Su ile birleşmiştik. Gittikçe gözlerimin yumulduğunu fark ettim. Galiba cidden ölüyordum. Zaten ölüydüm ama belli etmiyordum.

Yoongi'den

Yena'nın ölmesini izleyemezdim. Onun peşinden Han nehrine atladım. İlkte Yena'yı bulamıyınca endişelendim ama neyseki biraz daha ilerleyince onu gördüm. Hemen yüzüm elinden tuttum. Hemen çekerek nehirin üstüne çıkardım. İlerledikçe kıyıya ulaştım.

Ne yapıcağımı şaşırmıştım. Ne yapmam gerekti? "S-SUNİ TENEFÜS YA-YAPAMAM!" Kendime dedim. Ama Yena ölüyordu. "YAPMAM LAZIM!" Yavaşça dudaklarına yaklaştım. Ağzını açıp burnunu tuttum. Kafasını dik pozisyona getirip akciğerlerini oksijen üfledim. Duraklayıp ben nefes aldım ardından tekrar ufledim. Sonunda ayılıp yuttuğu suyu çıkartmıştı. Bende derin bir nefes alabilmiştim. "NE YAPIYORDUN?!" "Seni kurtarıyorum." "Çok sağol bende kurtarılmak için ölmek istemiştim zaten." "İyilikte işe yaramıyor. Hadi kalk doktora gidelim." "İstemiyorum." Bazenleri ne istediğini anlamıyordum.

Gidelim desemde yerimde kımıldamadı bile. Onu burada bırakmaya niyetli değildim. Tekrara intihar etmeye çalışabilir. Bütün akşam burada kalsakta umrumda değil.

Varacolaci // M.Y.GWhere stories live. Discover now