1.4 "İTİRAF"

5.1K 534 115
                                    


İyi okumalar💦

Yaşlı komiser masada duran eli ile ritim tutarken, diğer iki polis artık oflamaya başlamıştı. Bunların hepsini duymasına rağmen ağzını bıçak açmıyordu Alkan'ın.

"E Alkan Bey?"

"Efendim."

Elini ses çıkartacak ama fazla sert olmayan şekilde masaya vurdu yaşlı olan komiser.

"Kriz geçirdi. Hastaneye yolladık İzel'i. Fakat hala bir sonuç elde edemedik. Yapmadım diyor. Elimizde ki deliller kesin. Sonuç ne?"

Yüzünü tam olarak o komisere çeviren Alkan, aklındaki şeyleri kelimelere döktü.

"Jamais vu."

"Ne vu..." diye şaşkınlık cümlesi çıktı ağızlarından.

"Jamais vu. Fransızca bir kelime olup dejavunun tersidir. Yani yaşadığını  yaşamadığını sanmak."

"Ben hala tam oturtamadım. Ne demek istiyorsunuz?"

Kafa sallayan Alkan, ayağa kalkarak onlara olanları anlatmaya başladı.

"Dediğim gibi Jamais Vu Dejavunun tersidir. Dejavu herkesin bildiği gibi yaşadığınız bir olayı daha öncede yaşama hissidir. Fakat Jamais vu ise yaşadığı olayı yaşamadığını sanmak. İzel'in katil olduğu ortada fakat İzel geriye dair hiçbir şey hatırlamıyor. Bu biraz hastalığından da kaynaklı."

Derin bir nefes alan Alkan, masaya ellerini dayayarak polislere yanaştı.

"Buraya kadar her şey kabul. Fakat cevaplamadığım sorular var. İzel oradan nasıl çıktı? Kamera sistemleri neden bozuldu? Elimizde neden başka bir delil yok?"

Kafalarda kalan soru işaretleri kimsenin cevaplandırmadığı sorulardı. Bu işin içinde bir iş vardı fakat kimse cevap bulamıyordu.

İzel olanlardan dolayı çok yorulmuş ve bitkin hissediyordu. Odasına  geldiği zaman kendisini direk yatağına attı. Bunun yanı sıra gelen ağlama isteğini durduramadan, gözlerinden yaşların firar etmesine izin verdi. Artık yolun başında olmasına rağmen kendini tükenmiş hissediyordu.

Gözlerinin pusluluğundan gördüğü kadarı ile ileride boyaları, fırçaları ve tuvalleri vardı İzel'in.

Yavaşça kendini kaldırarak yatakda oturur pozisyona geçti. Ayakları artık yere bastığında paytak adımlar ile oraya doğru yönelmişti. Sandalyesine oturduğunda elleri istemsizce fırçaları kavradı.

Bugünlük buraya kan değil de güzel anılarını çizmek istiyordu İzel.

Gözlerini kapattığında o kızıl ve kıvırcık saçlı, beyaz tenli güzeller güzeli kadın belirdi hayalinde. Gözünü hiç açmadan tuvale fırça darbelerini geçirdi. Korkuyordu İzel. O gülümseyen kadın hayalini terk eder diye göz kapaklarını açmaya korkuyordu.

Artık saniyeler dakikaları, dakikalar ise saatleri kovalıyordu. İzel ezberlediği boyalara fırçasını bastırıyor ardından annesini  resmediyordu.

TUVALDEKİ KAN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin