1.7 "FISILTILAR"

4.5K 450 80
                                    

"Bunu sana saplamamam için bana tek bir şey söyle Alkan!" diye bağırdı İzel. Alkan aslında aklından başka şeyler geçirsede istemediği o cümle dökülüvermişti ağzından.

"Çünkü bana aşık oldun İzel. Ve canımı yakmak istemezsin."

Duydukları ile şok geçiren İzel'in düşünmeye fırsatı yoktu. Eğer düşünseydi, anlasaydı ve Alkan'ın söylediği şeyi idrak etseydi biraz sonra yapacağı şeyi yapamazdı. Çünkü Alkan doğru söylemişti.

"Yanlış cevap!"

Ve boğazını sarmalamış olan Alkan'ın koluna hiç acımadan elinde ki cam parçası ile çizikler atmaya başladı İzel. Alkan bu hamleyi beklemediği için olanları tam kavrayamamıştı. Fakat kolundan, İzel'in boğazına akan kanı gördüğünde donup kalmıştı.

Derin bir nefes alan Alkan, İzel'in boğazını sarmalamış olduğu kolunu hızlıca çekti. Kolu kanıyordu ve cidden canı acımıştı. Karşısında ki adamın koluna baktığında, kalbine kramplar giriyordu İzel'in. Bunu asla yapmak istemezdi İzel çünkü onun canı yandığında kendisinin de canı yanıyordu.

"Bu odadan çıkacaksın İzel!" Diyerek ileride komidinin üzerinde gördüğü peçeteyi almak için oraya doğru adımladı Alkan.

"Neden? Ben burayı seviyorum. Hastalığımı şu tuvaller ile unutuyorum. Buradan gitmem! Senin amacın ne! Bana iyi gelen şeyleri neden benden uzaklaştırıyorsun?"

"Her şeyi ayarladım. O oda da aynı böyle dizayn edilecek. Sadece burada olmayacaksın. Orada olacaksın." diyerek çıkıştı Alkan.

Olamazdı! Bu odadan çıkamazdı İzel!

"Hayır, istemiyorum! Bana mantıklı bir neden sunamazken, böyle bir şey yapamazsın." diyerek diretti İzel. Alkan ise koluna bastırdığı peçete ile, odadan dışarıya çıkmak için kapıya yöneldi.

"Gör bakalım yapabiliyormuymuşum."

Kapıyı ardından kapattı ve arkasında telaş içinde ne yapacağını düşünen bir İzel bıraktı.

Raflara hızlıca bir bakındı Alkan. Gözleri o dosyayı arıyordu. Çok zamanı yoktu. Ama şansı o kadar yaver gidiyordu ki aradığı şeyi bir türlü bulamıyordu!

"Hah burada!" Diyerek yüzlerce dosya arasından o dosyayı çekip aldı. Kapağını açtığında, İzel'in fotoğrafını görünce doğruluğunu onayladı.  Ardından etrafına bakındığında kimsenin olmadığına kanaat getirip, dosyayı elindeki çantaya yerleştirdi.

"Alkan Bey!"

Gelen ses ile birlikte yerinden sıçrayan Alkan, bunu dışarıya yansıtmamak için arkasını döndü.

"Efendim?"

Arkasını döndüğünde gördüğü kişi, burada temizlik görevlilerinden biriydi. Hatta bir kaç kez odasını da temizlerken görmüş, aralarında kısa ve klasik bir sohbet geçmişti.

"Bir şey mi lazımdı Alkan Bey oğlum?"

Elindeki çantayı arkasına saklayan Alkan, derin bir nefes aldı.

"Yok ya bir dosyaya bakmam gerekiyordu da, baktım koydum yerine. Şimdi de çıkıyordum zaten. Kolay gelsin." diyerek hızlı adımlar ile odadan çıktı. Kapıyı kapattığında, fark etmeden tutmuş olduğu nefesini seslice dışarıya vermişti.

TUVALDEKİ KAN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin