TUVALDEKİ KAN

2.7 "GEÇMİŞ & GELECEK"

25K OLDUK! ❤

•

"Hadi İzel, tut elimi. Onları yenebilirsin. Hadi."

İzel'e çaktırmadan daha fazla yaklaşan Alkan, ona çok sıcak davranıyor ve durmadan elini tutması için işaret veriyordu.

Baktığı yerde sanki biri ile konuşur gibi kafasını sallıyordu İzel. Zaten konuşması da çok uzun sürmemişti:

"Ben de geleceğim. Bekleyin!" diyerek hareketlendi İzel. Alkan saniyeler içinde karar verip kendini İzel'e doğru attı. Bir kelepçe misali sardı kolları ile İzel'i oradan çekmeyi başarmıştı. Fakat ani hareketten dolayı dengesinin sağlayamayarak yere düştü. İzel de üzerine...

Etrafta ki herkes başlarına toplanmış, kaos oluştururlarken olanları en arka köşeden izleyen Fuat Yıldız herkesin birden susmasına sebep oldu.

"Odama Alkan Bey! Hemen!"

Ardından arkasına bile bakmadan odasına doğru yol aldı.

●

İzel kendine geldiğinde etrafa göz gezdirmeye başladı. Herkesin tuhaf bakışlarına maruz kalmak onu biraz rahatsız etmişti. Şu an olduğu durum hiç de hoş değildi. Kendini toparladığı vakit ayağa kalktı.

"Ben eşlik edeyim İzel'e." diyerek ileriye atıldı Funda.

"Sen git Fuat Hoca'nın yanına. Biz ilgileniriz onunla."

Güven verircesine koluna dokundu Erva. Gülümsemesini de yüzünden hiç bırakmamıştı. İstemeye istemeye onları gözleri ile onaylayan Alkan, Fuat Doktorun odasına doğru yol aldı. Arkada Funda'nın kalabalığı dağıtmak için söylediği sözler kulaklarında çınlıyordu. Bunu umursamadan önündeki kapıyı tıklattı. "Gel!" sesi ile birlikte içeri girmişti.

"Buyurun hocam. Beni çağırmıştınız."

Tekerlekli sandalyesini geriye doğru iterek ayağa kalktı adam.

"Geç otur."

Alkan adamın gösterdiği yere otururken bir yandan da ne konuşacaklarını merak ediyordu. İçi içini yiyordu. Fakat camdan dışarı bakan adam pek konuşacak gibi durmuyordu.

"İzel ile ilgilenen doktorlar kim?"

Uzun sessizlik sonrası bir anda bunu söylemişti Fuat. Alkan boğazını temizledikten sonra sorusuna cevap verdi:

"Funda Doktor, Erva Doktor ve ben."

Camdan dışarıyı seyreden adam ellerini ceplerine koyarak odanın içinde yürümeye başladı. Alkan ise adamı incelemekten kendini alıkoyamıyordu. O gün, dosyanın çalındığı gün bu adamla çarpıştığına emindi. Fakat Fuat onu hatırlamadığını iddia ediyordu. Tuhaf bir çelişki söz konusuydu.
O sırada çalan kapı ikisini de bakışını oraya yönlendirmişti.

"Gel!"

Kalın ve tok ses odada yankılanmaya başladığında buna birde açılan kapı eşlik etmişti.
İçeriye Erva'nın ve Funda'nın geldiğini gören Alkan, büyük azar yiyeceklerinin farkına yeni yeni varıyordu.

"Alkan'ın yanına oturun."

İki kadın da Alkan'ı en sağa alacak şekil de sırayla oturmuşlardı. Hepsinin yüzünden tedirginlik okunuyordu. Az çok tahmin edebiliyorlardı ne duyacaklarını.