Bölüm 22: Kumar

1.3K 116 96
                                    

Multimedya: Zayn - Pilltowalk.
İthaf: Esmazkan419

Tam tempo okumalar!

*

"Birisi hemen her şeyi anlatıyor mu yoksa David Bradley hâlâ kapıdayken ben mi gidip sorayım?"

"Ya işte gördüğün gibi," dedi Alec aynı anda dört kurabiyeyi ağzına atarak.

"Adam çiğnenmiş sakız gibi bir tip. Jackson bunun üzerine sıcak asfalt döktüğünden beri de bize sin-"

"Dur," dedim arada yanlış anladığım bir şey varmış gibi.

"Jackson üstüne ne yaptığından beri dedin?"

"Üzerine sıcak asfalt döktüğünden beri," diye tekrarladı Alec hiç çekinmeden.

Jackson ellerini suratına bastırıp ardından dalgalı saçlarını güzelce karıştırıp dağıttı.

"Hay sikeyim, Alec. Oğlum ayarsız mısın, ne diye her şeyi pat pat söylüyorsun?"

"Ne dedim ya ben?" diye kendini savundu Alec boğuk sesiyle.

Görsel hafızam sözlü veya yazılıya göre daha kuvvetliydi. Biri bir şey anlattığında olayı hemen aklımda canlandırır, yorumlarımı bunun üzerinden yapardım fakat bu vahşeti zihnimde canlandırmak bile tüylerimi diken diken etmişti.

"Bu doğru mu?" dedim eğdiğim başımı kaldırıp Jackson'a bakarak. Alec tam bir şey daha diyecekti ki Rosalie muhtemelen onun ortalığı fazla karıştırdığını düşünerek ağzını kapatmıştı.

Jackson hiçbir şey söylemedi. Şu an tam gözlerimin içine bakıyor fakat susuyordu. Üstelik duygusuzdu da. Benim hücrelerimi korku ve mide bulantısıyla kavuran dehşet onun için normaldi. Birine acı çektirmek, birinin acı çekişini izlemek veya birini öldürmek onun için gayet olağandı. Bunu daha önce öğrenmiştim ancak bu kadar ileri gidebileceği hiç aklıma gelmemişti.

Üstelik hiçbir şekilde normal sayılmayan işkenceyi bu sefer adeta bir sadistlik evresine dönüştürmüştü. Korkmadan, çekinmeden, şüphe bile etmeden şeytanın aklına gelmeyecek bir dehşet uygulamıştı.

David Bradley'in aklıma gelen yanık teni, şu an içinde bulunduğum saçma diyolagla bir araya geldiğinde midemde bariz bir kasılma oluşmuştu. Adamın buna dayanması ve o an oracıkta ölmemesi büyük mucizeydi.

Kasılma bir baş dönmesiyle de buluşunca iyice iradesini yitirmiş bir sarhoş gibi önce sendeledim, ardından da etrafa boş boş bakmaya başladım. Evet, bu bir cinayet, bir sadistlikti. Ancak farklı bir durumda beni tek bakışıyla toparlayacak biri olurdu. Şu anın en can yakıcı tarafı ise, bu cinayeti beni tek bakışıyla toparlayabilecek insanın yapmış olmasıydı.

Usulca arkamı döndüğümde Jackson birden ayaklandı. Sanırım bakışlarımdaki salaklığı anlamıştı. Ama bunlar bilerek yönlendirdiğim bakışlar değildi, yalnızca gözyaşlarımı saklamak istiyordum.

"Isa," dedi hızla önüme geçip yolumu keserek. Sanırım ismim hâlâ bir katilin iki dudağının arasında olduğunun farkında değildi. Ya da kulaklarım bu sesin bir katile ait olduğunun farkında değildi. Çünkü hâlâ onun sesinde güzeldim. Hâlâ onunlayken, hâlâ ona aitken güzeldim.

Parmakları demir gibi olmasına rağmen tenimi kibarca kavrarken kendimi hızla geri çektim.

"İyi misin?" diye sordu bu sefer demir gibi parmaklarıyla çenemi kavrayıp ona bakmamı sağlayarak.

İMGE - IWhere stories live. Discover now