Bölüm 32: Ölüler

1.1K 90 112
                                    

İthaf: nisancicegim

Tam tempo okumalar!

*

Saniyeler içinde az önce karşımda olan Bayan Disel, kanlar içinde kollarıma düşmüştü.

Sınıfta bir curcuna koparken ne olduğunu kavrayamamıştım. Buz tutmuş bedenimin tek tepkisi, kollarımdaki kadını sıkı sıkı tutmak oluyordu.

"Yardım edin! Alec, yardım et!"

Sarah'ın tiz sesi kulağımda rahatsız edici bir tını bırakırken Elison Bayan Disel'i kucağımdan aldı ve Alec'e verdi. Alec kadını kavrayıp sınıf kapısından çıkarken tüm sınıf korku ve panikle arkasından çıktı.

"Bella!" diye bağırdı kulağımın dibinde Elison. "Bella, kendine gel!"

Kendimdeydim. Sadece az önce ne olduğunu hâlâ anlayamamıştım. Bayan Disel neden kanlar içinde kollarımdaydı?

"Ah! Gel benimle," dedi Elison elimden tutup beni sınıftan çıkararak.

Koridora çıktığımızda tek kargaşanın bizim sınıfımızda olmadığını fark ettik. Şimdiki dersi Jackson'ların sınıfında olan Bay Holling, sınıftan iki erkeğin kucağında, karnından ve kalbinden sızan kanla birlikte sarsılarak aşağı taşınıyordu.

Rosalie ve Dexter hızla yanımıza gelip bizi ve biraz ilerideki Alec'i kontrol ettiler. Suratlarındaki şaşkınlık ifadesi bizimle aynıydı. Onlar da bu durumun tek kendi sınıflarında olduğunu düşünmüş olmalılardı.

Merdivenin başından bir kız, "Ambulansı arayın!" diye çığlık attığında hepimizin odak noktası olmuştu.

Bir kaç kez öğretmenler odasında gördüğüm ama ismini bilmediğim bayan öğretmen, bir çocuğun kucağında merdivenleri uçarcasına inerken, Alistair bize baktı. Bu Alistair'ın sınıfıydı.

"Üç öğretmen," diye fısıldadı Dexter kendi kendine. Üç öğretmen, üç sınıf.

Ambulansın sesi okul bahçesinde bir felaketin habercisiymiş gibi acı acı çaldı. İçinde korkuyu, endişeyi, tehlikeyi ve en çokta ölümü barındırıyordu.

Dört ambulans okul bahçesine gelişi güzel kurulurken birine Bayan Disel, diğerine Bay Holling ve üçüncüsüne de ismini bilmediğim öğretmen yerleştirildi. Tam dördüncünün neden geldiğini soracakken kanı görünce bayılan bir onuncu sınıf öğrencisinin ambulansa bindirildiğini gördüm.

Aksi ve sevimsiz müdür yardımcısı Ray Simple, ütü izi her bir yanına geçmiş takım elbisesiyle telaş ve merak içinde merdivenleri inip hemen ambulansın önünde duran ben, Alec ve Jackson'ın, ardından bahçeye doluşan tüm öğreci ve öğretmenlerin merak dolu bakışlarıyla göz göze geldi.

Öğretmenlerden bizi ona polisi araması gerektiğini hatırlattığında afalladı. Aynı anda, aynı okulda, aynı şekilde üç öğretmenin de bu duruma gelmesine kimse gibi o da akıl erdirememişti.

Etrafına bakınıp derin bir nefes aldıktan sonra, "Polise gerek yok," dedi. Okulunun itibarını kaybetmemek ve müdürden alacağı birkaç övgü dolu sözün hayali, ona polisi aramamasını fısıldıyordu.

Tam az önceki öğretmen nasıl polise gerek olmadığını söyleyip Sipmle'a çemkirecekken Simple olayın yaşandığı sınıfların tüm öğrencilerini odasına çağırdığını belirtti.

Bahçedeki öğrenciler dörde ayrılmıştı: Hâlâ şoktan çıkamamış olanlar, olayları anlamaya çalışanlar, olayın üzerine deli gibi dedikodu yapanlar ve biz, sihirbazlar.

İMGE - IOnde as histórias ganham vida. Descobre agora