İMGE - I

Bölüm 51: Yeni Öğrenci

İthaf: suderkmen
Tam tempo okumalar!

Jackson elindeki peluş basketbol topunu on birinci defa karşısındaki basket potasından geçirdi ancak diğer on tanesinde olduğu gibi bunu da ıskalamıştı.

Diğerleri evden gideli yarım saat, Rosalie gideli yarım saatten biraz fazla olmuştu. Jackson öyle dalgındı ki ona soru sormaktan bile çekiniyordum. O yatağın bir ucunda, ben diğer ucunda öylece oturuyorduk.

Bacağımdaki felç hissi de yavaştan yok olmaya başlamıştı. Sarah yarın kendimi iyi hissesersem okula gelebileceğimi söylemişti. Jackson her ne kadar dinlenmem konusunda ısrar etse de okula gidecektim.

Elindeki peluş topu canı sıkılınca söylenerek bir tarafa fırlattı ve kendini yatağa attı. Önce gözlerini bir iki saniye kapattı ve ardından kirpiklerini kaldırarak bana baktı.

"Sence nereye gitti?" dedi gözlerini kırparak.

Rosalie gittiğinden beri onu düşünüyordu. Birkaç kere kendi kendine söylenişine şahit olmuştum anca o bile bunun farkında değildi.

"Bilmiyorum." dedim omuz silkerek.

Suratını asarak bakışlarını tavana dikti.

"Keşke bağırmasaydım," dedi saçlarını dağıtarak. Yüzünde öyle sıkıntılı bir ifade vardı ki çok şey söylemek isteyip söyleyemiyor gibiydi.

Bacaklarımı yukarı kaldırıp yatağın üstünde kendime çektim ve başımı dizimin üstüne koydum.

"Bağırmadın ki," dedim onu rahatlatmak isteyerek. Kafasını kaldırıp suratıma baktı. Gülümsediğimi gördüğünde yattığı yerden hafifçe doğrularak yabıma geldi.

Yüzünü ellerimin arasına alıp onu kendime çektim ve alnından öptüm.

"Ben onunla konuşurum," dedim sakince.

"Herkes gibi o da tedirgin ve emin olamıyor. Birinin onunla oturup adamakıllı konuşması lazım. İstersen sen konuş."

"Hayır," dedi kafasını iki yana sallayarak. "Sen konuşsan daha iyi."

Peki anlamında omzumu silktiğimde gülümsedi ve başını göğsüme koydu. Elini yarama temas etmeyecek şekilde belime doladığında bende ona sarıldım.

Jackson o gece orada uyuyakalmıştı. Uyudukça bedenime ağırlığını veriyordu ve bu belimdeki yarayı biraz acıtıyordu fakat rahatsız olmaması için hiç kıpırdamadım ve biraz boynum tutulsa da bende uyumuştum.

*

"Bunu dene, nasıl olsa artık benim işime yaramıyor." dedi Jackson dolabından çıkardığı okul gömleğini bana uzatarak.

İkimizde okul saatinden oldukça erken uyanmıştık. Normalde Jackson'ın bu saatte uyanması mümkün değildi ki bende bunu bilerek onu uyandırmayacaktım ancak uyurken birbirimize öyle dolanmıştık ki ben kalkmaya çalışırken Jackson doğal olarak uyanmıştı.

Her tarafım tutulmuştu.

Jackson'ın elindeki gömleği alıp üzerime tuttum. Gömlek biraz boldu ama işimi görürdü. Kendi okul gömleğim kullanılamaz durumdaydı ancak eteğim hâlâ sağlamdı.

"Nasıl? Olur mu?" dedi Jackson üzerime tuttuğum gömleğe bakarak.

"Olmasa bile başka seçeneğim var mı?"

Gülerek askının üstündeki okul kravatını da verdi. Okuldaki çoğu kız kravat yerine arma kullansa da buraya geldiğimde bana sadece kravat alınmıştı ve görüyordum ki Rosalie ve Sarah'da kravat kullanıyordu.