Equestrian: taekook

5; (1/2): Çöp adam kurabiyesi

Yugyeom ve Yuqi'nin bölüm içinde betimlemediğim ama yazarken hayal ettiğim dans koreografisi:

CHUNGHA QQQQUUUEEEENNim benim yerimseni

Neyse iyi okumalar 😚

___

"Hoşgeldiniz başkomutan hazretleri!"

Yugyeom asker selamı vererek dimdik durmaya başladığında gözlerimi devirsem de onu özlediğim için yanına giderek ona sarılmış ve ayrılmadan önce de kalçasına birkaç kez vurmuştum.

"Hoşgeldin Jungkook, sen yokken Yugyeom iyice kudurdu. Tahammül sınırlarım gevşedi biliyor musun?"

"Ayarlarını bozmuşsun kızın, düzgün cümle kuramıyor bile" diyerek omzuna vurduğumda Yugyeom Yuqiyi fazla sert olmayacak şekilde iterek omuz silkmişti.

"O çok konuşmasaydı ben de konuşmazdım, bana ne?"

"Neyse neyse, başlayın bakalım neler yaptınız ben yokken göreyim?" Diyerek aynanın dibine, en köşeye, oturduğumda ısınmayı bitirip kendilerini gevşemeye bırakmışlardı. Birkaç saniye sonra Yugyeom ve Yuqi şarkıyı açarak başlangıç pozisyonlarını aldıklarında Jimin de üzerini değiştirmiş bir şekilde yanıma gelip oturmuştu ama benim gözlerim hala Yuqi ve Yugyeomun üzerindeydi.

"Çok iyi.."

Mırıldanarak onları izlemeye devam ettiğimde Yugyeom ve Yuqi birkaç hareketin ardından bitişi yapmışlardı. Nefes nefese birbirlerinden ayrılıp yere uzandıklarında onları alkışlamıştım hemen.

"Çok iyiydi" demiştim büyük bir keyifle. "Ariana bebeğimin şarkısı olduğu için ayrı bir iyiydi hatta ama Yuqinin hataları vardı biraz sanki?"

"Evet, çok odaklanamıyorum şu sıralar. Regl olacağım birkaç güne, şimdiden ağrılarım başladı"

"O zaman eve git istiyorsan sen? Zorlamanın bir anlamı yok. Canın yanıyor sonuçta"

"Bilmiyorum, belki giderim" diye mırıldanarak yerde cenin pozisyona geçtiğinde derin bir nefes vererek bakışlarımı Jimine çevirmiştim.

"Sen de göster bakalım, ne kadar ilerlediğini göreyim" dediğimde dudaklarını yavaşça yalayarak başını arkamızdaki aynaya yaslamış ve gözlerimin içine bakmaya başlamıştı. Ben bir şey anlamadan ona beklentiyle bakmaya devam ettiğim sırada Yugyeomun hareketlendiğini duyarak ona dönmüştüm.

"Yuh Jimin, söylemedin mi gerçekten?" Demişti şaşkınca. Ne oluyordu şu an?

"Neyi söylemedin Jimin?"

"İsmimi yazdırmadım" demişti birden omuz silkerek. "Tek başıma gitmek istemedim-"

"Tanrı aşkına, Jimin! Bunu konuşmuştuk!" Anında isyankar bir şekilde kaşlarımı çattığımda bakışlarını üzerimden çekerek etrafta dolaştımaya başlamıştı.

"İstemedim Jungkook. Uzatmanın bir anlamı yok. Oraya eğlenmeye gidiyoruz ve ben yanımda sen yoksan gerçekten eğlenemem. Bu kadar basit"

"Ama Jimin.. bu senin için gerçekten güzel bir şanstı. Bu sene kazananlara sponsor bulunacaktı. Büyük markaların reklam yüzü bile olabilirdin!"

"Jungkook, yanımda sen yoksan bu işten keyif almam" demişti net bir şekilde. Omuzlarımı düşürerek ona üzgünce bakmaya başladığımda gülümsemiş ve beni kendisine çekmişti.