16: Yorgun papatya.

10K 1.3K 1.3K
                                    

Kemerleri bağlayın, uzun, çoook uzun bir bölümle karşınızdayım. Normal bölümün iki katı uzunluğunda bir bölüm oldu, iyi okumalar dilerim ♥️

__

"Beni sevmene bayılıyorum baba ama Taehyungun yanındayken yaptığında kendimi kötü hissediyorum"

Kollarımı babamın beline sararak başımı da göğsüne yasladığımda elleri hemen saçlarımı bulmuştu. Birlikte yemek yediğimiz günün üzerinden birkaç gün geçmişti ve ben daha yeni babamla oturup konuşma fırsatı buluyordum. İkimiz de yoğunduk bu sıralar çünkü.

"Taehyungla bu konuyu konuştum ben" demişti babam saçlarımı okşarken. "Elbette direkt olarak sormadım ama seninle olan ilişkimden bahsederek ağzını aradım. Taehyungun temiz kalbini gördüğüm ilk anlardı zaten o anlar." İç geçirmişti. "Yanındayken asla çekinmeme gerek olmadığını söylemişti. Böyle güzel aile bağlarının olduğunu bilmek ve görmek ona kendisini daha iyi hissettiriyormuş."

"Olsun yine de ya beni onun yanında çok sevme ya da beni sevdiğinden daha çok Taehyungu sev. Ben iyi hissetmiyorum çünkü" diye mırıldandığımda babam yanaklarımı sıkarak saçlarıma bir öpücük bırakmıştı.

"Bebeğim benim" demişti bana sıkıca sarılırken. "Seni böyle güzel kalpli, düşünceli yetiştirebildiğimiz için o kadar mutlu, o kadar gururluyum ki"

Dudaklarım istemsizce kıvrılırken babamın kucağında iyice küçülmüş ve ona sıkı sıkı sarılırken yanağına sesli bir öpücük bırakmıştım.

"Ben sadece sizden gördüğümü, sizden öğrendiklerimi yapıyorum"

"Bak seni ısırırım çocuk" demişti babam dişlerini birbirine bastırarak. Havayı ısırıyormuş gibi yaptıktan sonra ben onun bu şapşal haline gülerken o birden yanağımı ısırmıştı. Gerçekten de bayağı bayağı ısırmıştı. Ben önce şoktan dolayı sessiz kalsam da canımı acıttığı için biraz da abartarak ağlarcasına sesler çıkartmıştım.

"Anne!" Gerçekten sesimi dışarıdan duyan biri ağladığımı zannedebilirdi. "Babam yanağımı koparttı!" Diye bağırdığım sırada babam sırıtarak beni üzerinden iterek tuttuğu kolumu ısırmıştı bu sefer de. Ben de ne yapmıştım? Elbette çığlık atmıştım. "Anne!"

"Sungjun! Bağırtma şu çocuğu. Az önce ne güzel sakin sakin sarılıyordunuz. Ne oldu birden?"

"Bir şey olmadı hayatım" demişti babam anneme çevirirken bakışlarını. Masum masum konuşuyordu şimdi. "Jungkook abartıyor işte-"

"Abartıyor mu? Dişlerinin izini elimle dokunarak bile hissedebiliyorum baba!"

"Kopmamış işte, daha ne olsun?"

"Anne ya.."

Oflayarak mırıldandığımda annem bana dönerek kollarını açtığında hemen babamın yanından kalkarak onun yanına gitmiştim. Başımı göğsüne yasladığım gibi bana sıkıca sarıldığında dudaklarımı büzerek annemin mis gibi kokan boynunu solumuştum bir süre. Sakinleşmiştim, acımı almıştı resmen.

"Geçen gün Jimini gördüm" demişti annem saçlarımı okşadığı sırada yumuşak bir sesle. "Güzel bir kafedeydi. Yanında onun boylarında, tatlı bir çocuk vardı. Etrafınızda hiç görmemiştim o çocuğu. Sen de tanıyor musun?"

Annemin gözünden hiçbir şey kaçmazdı.

"Taehyungun çiflikteki yardımcısı" demiştim sessizce. İstemsizce kısık çıkmıştı sesim çünkü mayışmıştım. "Jiminle yakınlaştılar bayağı. Sanırım Jimin ondan hoşlanıyor. Adı Yoongi."

Equestrian: taekookWhere stories live. Discover now