38: Birbirinde tamamlanmak

7.1K 760 253
                                    


Sonlara doğru cinsel içerik uyarısı


__

Ben sanırım gerçekten mutluydum.

Rutinden, aynı kişilerden, tekrarlanan günlerden hoşlanmayan ve genelde geçirdiğim iki günün arasında fark edilebilir derecede bir fark yaratmaya çalışan biri olarak şu anki hayatımı incelediğimde gördüğüm şey kesinlikle bu düşüncemin değiştiğiydi.

Elbette yine farklılık arıyor, farklı şeyler yapmaya yönelmeye çalışıyordum fakat içimde bir yer vardı ve o yer bana 'her şeyi çabucak bitir ve Taehyung'un kolları arasına gir' diyordu. Bu yer en başta küçük bir nokta kadardı fakat son zamanlarda tüm beynimi dolduracak kadar yayılmıştı.

Galiba mutluyum dememin nedeni de buydu işte. Eskisi kadar farklılık veya bir hareket arayışında olmadığım için Taehyung'un kolları arasına girdiğim anda doyuyordum. Farklılık arayışım bitiyordu ve bugün niye dün gibiydi diye sorgulayarak kendimi yemiyordum. Hatta öyle ki Taehyung'la yaptığım şeyler yeterince farklı farklı olsa da aynısını yapsak bile her zaman farklı duygular hissettiğim için iyi hissediyordum, doyuyordum. Tatmin oluyordum.

Yetiyordu. Taehyung, tek başına, benim tüm isteklerimi karşılamaya yetiyordu.

"Jungkook, sence de bunlar çok tatlı değil mi?"

Işıldayan gözleriyle ve günümü aydınlatan gülümseyişiyle bana soru yönelttiğinde istemsizce derin bir iç geçirerek dudaklarımı yalamış ve bakışlarımı onun yan profilinden ayırarak eliyle işaret ettiği yere bakmıştım. Bir çift yüzüktü gösterdiği. Küçük, hatta minik elmaslarla süslenmiş gibi görünüyordu ama hayır, elmaslar öyle bir düzenle yerleştirilmişti ki boşluk olan kısımdaki tavşanlar görünüyordu.

"Aynı senin gibi" demişti kıkırdayarak. "Hem tatlı hem de tavşan"

"Tatlıymış" demiştim ben de gülerken. Ardından dudaklarımı büzerek eklemiştim. "Benim kadar olmasa da"

Taehyung dişlerini göstererek güldüğünde istemsizce ben de genişçe gülümseyerek başımı onun omzuna yaslamıştım.

"Peki takar mısın böyle bir şey? Yüzük takıyorsun biliyorum ama bunu belki takmayabilirsin?"

"Neden soruyorsun? Bana evlenme teklifi ederken mi kullanacaksın?"

"Of, yakalandım!"

Dalga geçercesine konuşup güldüğünde gözlerimi devirmiş ve yüzüğü biraz daha incelemiştim.

"Takarım" demiştim istemsizce yine iç geçirerek. Şu sıralar oldukça dingindim, sürekli bir iç çekme dalıp gitme modundaydım. "Severim böyle şeyleri"

"Tarzın son zamanlarda değiştiği için sormak istedim"

"Kötü mü sence?"

"Ne? Hayır. Ayrıca sen severek giyindiğin sürece kimseye bir şey söyleme hakkı düşmez" diyerek bakışlarını bana çevirdiğinde dudaklarımı büzerek ellerimi beline yerleştirmiş, onu kendime çekmiştim biraz.

"Olsun. Ben senin hoşuna gitmek istiyorum. O yüzden dürüst cevap ver. Kötü mü sence?"

"Hayır bebeğim. Kötü değil." demişti ellerini yanaklarıma çıkartarak. Yanaklarımı seviyordu. "Eski tarzın da güzeldi, şimdi de güzel. Sana yakışıyor. Zaten sen gerek yüzün gerek bedenin sağ olsun her türlü tarzı kaldırabilirsin. Ayrıca sen her zaman benim hoşuma gidiyorsun, giyindiğin şeylere bakarak buna karar vermiyorum"

"Tamam o zaman" diye kedi gibi mırıldanarak başımı onun omzuna yerleştirip kollarımı da beline sardığımda Taehyung gülercesine bir ses çıkartırken sarılışıma karşılık vermişti. Gözlerim anında kapanırken dudaklarımı onun boynuna bastırmıştım.

Equestrian: taekookWhere stories live. Discover now