Equestrian: taekook

31: İtalyan öğrenci

∆ Cinsel içerik bulunur ∆

Jeju tatilimiz oldukça güzel ve verimli geçiyordu.

Gün içinde bolca yüzüyor, sahilde dolanıyor, piknik yapıyorduk. Sokaklarda çocuklar gibi birbirimizi kovalayıp saçma sapan şapkalar takarak bolca fotoğraf çekiliyorduk. Dolu dolu geçiyordu günlerimiz ve buna rağmen yorulmuyor, kimsenin bizi rahatsız edemediği gecelerimizi de boşa harcamıyorduk.

Açık konuşmak gerekirse Taehyung'un altında olmayı çok seviyordum fakat üzerimdeki süzülüşü, belini kıvırışı da beni benden almıştı.

"Taehyung! Baksana, kocaman görünüyor. Ne kadar güzel" demiştim gözlerimi büyüterek gökyüzündeki yıldızı işaret ederken. "Oha! Yıldız kaydı!"

"Maşallah dediğin üç gün yaşamıyor Jungkook" demişti gülerek. Kollarını belime sarmış ve dudaklarını çıplak omzuma bastırmıştı. "Lütfen beni severken söylediklerine dikkat et"

Kıkırdayarak olduğum yerde biraz daha kaymış ve yukarı bakmayı bırakarak bedenimi ona döndürmüştüm. İçinde bulunduğumuz küvet hareketlerimden dolayı birazcık taşsa da umrumuzda olmamıştı.

"Oh," Mırıldanmıştı Taehyung saçlarımı gözlerimden nazikçe çekerken. Bakışları yoğun bir şekilde gözlerime odaklıydı. "En sevdiğim yıldız takımı bugün ayrı bir güzel parlıyor sanki?" Dediğinde kollarımı onun boynuna sararak başımı yana düşürmüştüm.

"Böyle nokta atışı yapıyorsun ya" demiştim gülerek. "Bazen benim gibi arsız bir çocuğu bile utandırabiliyorsun" diye eklediğimde kıkırdayarak parmaklarını sırtımda gezdirmeye başlamıştı.

"Utangaç hallerini seviyorum" demişti sessizce. Burnunu ve dudaklarını boynuma omzumun birleştiği yere yaslayıp uzunca öpmüştü beni. "Utandığın zaman yavru bir kedi gibi bana sırnaşıyorsun çünkü"

Gülümseyerek hafifçe geri çekilip dudaklarımı onun yanağına bastırdığımda uzun kirpikleri yavaşça kapanmıştı. Yumuşacık teninin farklı noktalarını da öpüp durduğum sırada beni kendisine iyice çekerek bir elini belime indirmişti.

Ah, belimdeki ellerinin verdiği hissi çok seviyordum.

Ellerimi omuzlarına ve boynuna yerleştirerek dudaklarımı dudaklarına bastırdığımda Taehyung beni belimden daha sıkı tutmuş ve bacaklarının arasındaki yerimi kaydırarak ona tamamen temas etmeme neden olmuştu.

Belli ki Jeju tatilimizin son gecesinde yıldızların altında olacaktık. Aynı zamanda da bulutların üstünde.

Dudaklarımı dudaklarının arasından zorlukla kurtarıp çenesine ve boynuna yöneldiğimde buraya geldiğimiz günden beri geçmek ve bitmek bilmeyen izlerin yanına birini daha ekleme çalışmalarına başlamıştım hemen. İnce derisini dudaklarımın arasına alıp kuvvetli bir şekilde emerken saçlarına tutunup geriye doğru çekmiş, kendime daha fazla alan açmaya çalışmıştım.

"Jungkook-" Mırıldanıp yutkunduğunda oynayan adem elması anında dudaklarımın yeni hedefi olduğunda Taehyung boğuk bir ses çıkartmıştı. Hoşuna gittiğini anladığımda dilimi de kullanarak onu tatmaya devam ettiğimde Taehyung da boş durmamış, belimdeki bir elini kalçalarıma indirerek sıkmaya başlamıştı.

"Söyle bebeğim" demiştim sessizce. Dudaklarımı boynundan köprücük kemiklerine indirmiştim bu arada.

"Küvetten çıkalım mı?"

"Rahatsız biraz evet" demiştim öpücükler bırakırken. "Çıkabiliriz istersen"

"Kalmak mı istiyorsun?"