28: Yardımsever olmak

9.2K 984 314
                                    

Herkes her şeyi biliyormuş gibi hissediyordum. Sanki attığım her adımda ya da konuştuğum her kelimede birkaç gün  önceki gece saklıymış da açığa çıkıyormuş gibiydi. Bu yüzden de biraz gerilmiştim. Kendi evimde, ortada hiçbir şey yokken saçma sapan gerildiğim için de herkes bana garip garip bakıyordu ve ben daha da geriliyordum.

Kısır döngüye girmiştim resmen.

"Taehyung gelmeyecek mi?"

Salonda üzerime örttüğüm battaniyenin altında yatıp televizyondan belgesel izlerken birden yanıma gelen abim bana seslendiğinde bakışlarımı ona çevirmiştim.

"Akşam yemeğine gelecek. Neden sordun?"

"Akşam yemeği vakti gelmek üzere olduğu için?"

Abim bana göz devirdiği sırada söyledikleri yüzünden bakışlarım saati bulmuştu. Gerçekten de şimdiye gelmesi gerekiyordu. Bir işi mi çıkmıştı acaba?

"Ararım şimdi" diye mırıldanarak elimi telefonuma uzatıp hemen onun numarasını tuşladığımda abim de oturduğu koltuğa uzanmıştı.

"Efendim?"

"Taehyung? Ne yapıyorsun?"

"Sizin eve doğru yürüyorum. Sen ne yapıyorsun?"

"Yatıyordum. Neden yürüyorsun?"

"Bu nasıl bir soru?" Demişti birden gülerek. "Yürümek çok doğal bir şey zannediyordum? Otobüsten indim ve yürüyorum işte?"

"Beni neden aramadın? Biliyorsun, boştum bugün. Gelip alırdım seni?"

"Ne gerek var ki? Binip geldim işte. Otobüse her zaman biniyorum"

"Olsun. Zaten yorgun oluyorsun, şimdi daha da yorgun olacaksın" diye mırıldandığım sırada Soomin gelerek babasının yanına kıvrılmıştı. O sırada abimin güldüğünü de görmüştüm. Bana gülüyordu kesin. Şerefsiz.

"Sorun yok Jungkook. Birazdan gelmiş olurum. Yemek için beni beklemeyin bu arada. Ben geldiğimde katılırım yani"

"Saçma saçma konuşma lütfen. Masa hazır bile değil ama hazır olsa da sen gelmeden yemezdik. Bu yüzden yemek saatlerimizi çok iyi bilmen gerek. Kraliyet sarayımıza uyum sağlamalısın artık" diyerek onunla biraz da dalga geçtiğimde güldüğünü duyunca ben de gülmüştüm istemsizce.

"Pekala majesteleri, bundan sonra daha dikkatli olacağım"

Saygı ekleri kullanarak konuştuğunda kıkırdayarak yorganıma daha da sarılmıştım. Biraz üşüyordum da.

"Tamam. Çabuk gel. Daha masa hazırlayacaksın" diyip ona veda ettikten sonra telefonu kapattığımda abimin bakışları hemen beni bulmuştu.

"Ne?" Demiştim gülüşümü bozarak.

"Yanakların niye kızarık?" Demişti o da benim aksime kocaman gülerek.

"Yorganın altında olduğum için?"

"Emin misin?" Diyerek tek kaşını kaldırmıştı. "Sanki başka bir nedeni var gibi?"

"Saçma saçma konuşma da masayı hazırlamaya başla hadi. Taehyung gelir birazdan, acıkmıştır kesin"

"Senin sevgiline neden ben hizmet ediyorum? Kalkıp kendin hazırlasana?"

"Ben çok yorgunum" demiştim yorgana daha da gömülerek. "Tüm kemiklerim ağrıyormuş gibi hissediyorum" diye eklediğimde ise iç geçirerek yattığı yerden kalkmıştı kızıyla birlikte.

"Bütün gün yattığın için ağrıyor kemiklerin. Kalk ve bana yardım et hemen"

İtiraz istemeyen bir ses tonuyla konuşarak mutfağa yöneldiğinde oflayarak uyuşukça kalkmış ve gerçekten üzerimde bir yorgunluk kaldığını fark ede ede yanına gitmiştim. Gücüm azalmış gibi hissediyordum. Tabakları taşımak bile zor gelmişti o anlarda.

Equestrian: taekookWhere stories live. Discover now