kitabımız büyüyor hepinize teşekkür ederim!🥺🥳
mutluluk yalnızca bir düştür, acı ise bir gerçektir.
B : Sevgili Ayşegül, duydum ki arkadaşlarına kavuşmuşsun. ne güzel. ben de en kısa sürede sana kavuşacağım. arkadaşlarınla son gününü geçir:)
A : Sevgisiz Orospu çocuğu, duydum ki soluduğum şehre iniyormuşsun bugün. inşallah uçak kaza yapar da ölürsün. canın cehenneme.
mesajı atıp sandalyelerden birinde bacaklarımı yere vurarak beklediğimde sinirden ellerim titriyordu.
Melis yanıma yaklaştığında "oh be her şey kusursuz. bundan sonra her şey çok güzel olacak. sen döndün ya" dediğinde ona gülümsedim.
telefonuma gelen arama sesiyle "ben bir cevap vereyim." değip kalktığımda bana gülümseyerek kafasını salladı ve Elifle Denizin takmaya çalıştığı beyaz balonlara yardıma gitti.
aramayı cevapladığımda "Sana güzel haberlerim var." diyen Berkan'ın sesi beni yine o güne götürmüştü.
..
"Bak Ayşegül şu çocuğu görüyor musun?" dediğinde parmağıyla çok uzakta ki Kaan'ı işaret ediyordu.
"İşte o çocuk vasıfsız orospu çocuğunun teki. sana bakamayacağı çok bariz belli değil mi?"
dediğinde "düzgün konuş!" diye tısladım.
ama elimden başka bir şey gelmiyordu masanın üzerinde duran silahla onu anında öldürebilir ve bunun üstünü çok sürmeden kapatabilirdi.
"beni kabullenmekten başka çaren yok Ayşegül."
..
gözlerimden yaşlar süzülürken "Ne istiyorsun Ne!" diye bağırdım.
"Ne istediğim çok belli değil mi? Seni."
ah sinir krizi geçirecektim.
"Maalesef uçağım kaza yapmadı." dediğinde ona cevap vermedim yalnızca artık ondan çok yorulduğumu anlamasını ve benden vazgeçmesini istiyordum.
"Berkan.." dedim sakin ve tok sesimle.
bunu beklemediği çok açıktı.
"Efendim?"dediğinde aramızda geçen en sakin ve düzgün konuşmayı yapıyorduk.
"Benden gerçekten ne istiyorsun? Bedenimi mi?"
"Sen yıllarca beni tanıyamamışsın Ayşegül."
sinirle soludum tanımak istemediğimden olabilir miydi acaba!
"Senden sadece eşim olmanı birlikte bir hayat yaşamayı beni sevmeni istedim."
ilk defa Berkan'a üzülüyordum.
"Bak Berkan.." sözleri nasıl toparlayacağım Kaan'ın öldüğünü nasıl dile getireceğimi bilmiyordum.
derin bir nefes aldıktan sonra "Yakışıklısın..Zenginsin eminim seninle evlenmek isteyen bir sürü kız vardır ve her zamanda olmuştur." ikimizdende ses çıkmayınca devam ettim.
"Sen neden sevgilisi olan Liseli bir kızı istedin? nereden gördün beni Berkan? Neden hayatımı bana zehir ettin? yoksa okuldakileri-"
"Okuldakilerin benimle bir alakası yok." dediğinde dediklerimden sadece bunu mu çıkarmıştı.
yerimde rahatsızca kıpırdandığımda sonunda konuşmaya başlamıştı.
"Ayşegül yarın saat 8de atacağım konuma gel."
"Üzgünüm Berkan gelemem." ona güvenmiyordum beni kaçırması bile burada söz konusu olabilirdi.
"Bütün her şeyi konuşacağız tek istediğim konuşmak."
"Beni kaçırmayacağının garantisini verebilir misin Berkan? veremezsin."
"Ardadan seni Ardadan tanıdım. daha fazlasını öğrenmek istiyorsan yarın saat 8de atacağım konuma gelirsin." deyip telefonu yüzüme kapattı.
lanet olsun!
lanet olsun!
Yazardan
akşam olmuştu ve herkes yerinde Bade ve Kaya'yı bekliyordu.
sonunda Kaya ve Bade kolkola geldiğinde alkışlar bütün kumsalı kaplamıştı.
durduklarında Kaya Bade'nin başında ki tülü kaldırdı ve ilk anlını öptü.
Pelin bebeğinin gözlerini gülerek kapattığında
Kaya dudaklarını birleştirdi ve kısa bir öpücük kondururken fotoğrafçı fotoğraf çekiyordu.
Safa Pelin'in anlını öptüğünde Bora Melise kolunu attı. Melis hala Kaya ve Badeye bakıp gülümsüyordu.
bütün büyükler alkışlamayı bıraktıklarında masaya geçtiler.
