23.bölüm : Şarap

16.1K 488 71
                                    

6K Olmuşuzzz🥳

ben aptal gibi hayaller kuruyor,herkesin mutlu olduğu bir dünyayı görür gibi oluyordum. Sözün kısası, Bulutların arasındaydım! Ve sonra insan tekrar çamurun içine düşünce beli kırılıyor..
Bunlar doğru değildi,orada insanın görmek istediklerinin teki bile yoktu. Var olan sadece sefaletti,ah! Gırtlağına kadar yoksulluk..

Yeni bir güne başlıyordum uyandığım yatağımdan kalkıp aynanın karşısına geçip vücuduma baktım.

Yüz hatlarım, belim, bacaklarım,kollarım..
Gerçekten insanlar bunlar güzel insanlara mı güzel diyordular?
Peki ya kalbimiz.? Merhametimiz? Onlara ne diyorlar.

Biraz daha düşündükten sonra dün yaptığım dip köşe temizliğin yorgunluğunu gidermek için duşa girdim.

Küvete oturdum ve düşünmeye başladım.
Ya şimdi ne olacaktı? O pembe dünyam bir anda siyah mı olacaktı? Üzerimde siyah bulutlar ayaklarımın altında çamur.

Yağmur yağdığında şimdi Kaya'yla izlerdik güneş açtığında şimdi Kaya'yla gezerdik rüzgar estiğinde şimdi Kaya ceketini verirdi hep böyle mi olacaktı?

Vücudumdan bir bir süzülen damlalar son akşamı hatırlattı o gün küvette uyuya kalsam taşıyacak bir hayat arkadaşım vardı.
Şimdi kimsesizmiş gibi hissediyorum..

Duş jelini vücuduma yaymaya başladığımda kokular hatırlatır derler ya aynıda öyle oldu.
Veya ben hatırlamak için bahane arıyordum.

Sonunda duştan çıktığımda kahvaltı hazırlamak için aşağıya indim ama markete gitmem gerektiğini anlamam çokta uzun sürmemişti.

Evimin yakınındaki bir markete doğru yürürken Kayanın adamlarının bir kaçını görmüştüm.

Markete girdiğimde onlarda girince içimden sinirli cümleler söylüyordum.

Bütün ihtiyaçlarımı aldıktan sonra kasaya doğru yola koyuldum.

Neredeyse sıra bana geliyordu.

"Yenge biz öderiz ve taşırız sen bize ver onları"
"Param ve ellerim var yinede teşekkürler" sıranın bana gelmesini seyrettim.

Marketten çıktığımda evim zaten yakın olduğu için poşetlerin ağırlığını umursamadım.

"Yenge ver lütfen"
bu direnişimin son damlasıydı en ağır poşeti verdim ve yürümeye devam ettim diğer adam elimdeki diğer poşetlere bakıyordu.
"Bakın gerçekten kendimi taşıyabiliyorum"
Adam elimdeki diğer poşetleri alınca son sokağa girmiştik.

Kayanın nasıl olduğunu sorsam bilirler miydi?
Bir anlık gelen cesaretle "o nasıl?" Dedim.
adam önüne eğildi "dağıttı kendini biraz ama toplar yenge" dedi.
Kafamı salladım ve poşetleri elime alıp "teşekkürler" deyip eve girdim.

Birilerinin karnı acıkmış!
Taciye mamasını verdikten sonra aldığım yiyecekleri dolaplara yerleştirmeye başladım.

Sonunda hepsi yerleştiğinde telefonumu elime alıp gevreğimi yemeye başlamıştım.

Melisin aramasıyla ağzımdaki gevreği yutup telefonu açtım.

Mafyanın Kızı +18Where stories live. Discover now