32.bölüm : Büyük Gün

10.7K 344 29
                                    

"kapılır mısın? sonu gelmez sandığın o fikirlere"dedim.
konuyu değiştirerek
"burada çok güzel gülmüşsün" dedi.
"fotoğraf" dedim "çok eski.."

"hazır mısın?" diye sordu deniz.
ona kafamı salladım.
"bence şu siyah elbise daha çok yakışır" değip siyah mini dar elbiseyi gösterdi.
"elbiseyle gitmek istemiyorum." dedim ve yaptığım kombini gösterdim.

" dedim ve yaptığım kombini gösterdim

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

-yazar aşık oldu-

deniz gözlerini açtı ve "süper" dedi ve ekledi "ne zaman gideceksin?"
"kına sonunda kınada gidip her şeyi bozamam" dedim.
"saçmalama her şeyi bozmayacaksın-"
"öyle mi deniz ölü bir arkadaşın geri dönüyor ne düşürsün söyler misin!?"
sesimi fazla yükseltmiştim farkında olmadan.
"özür dilerim ben sanırım çok stres yaptım"
"özür dilemene gerek yok ayşegül ama bilmen gereken bir şey var ki o da hiç bir şeyi mahvetmediğin"
kafamı salladım ve çantamın içini doldurma başladım.
"kına sonunda gittiğinde ne konuşmayı düşünüyorsun?"dedi.
sahiden ne konuşacaktım ne diyecektim bir anda ölmedim geldim hadi şimdi beni affet ve hayatına geri al mı diyecektim?

salak Ayşegül

iç sesim haklıydı salak ayşegül..

badenin anlatımından..
melis elindeki bebekle koltukta oturmuş oynarken pelin makyajını yapıyordu zümrüt rengi elbisesi ona o kadar yakışmıştı ki hala hamilelikten aldığı kiloları tam veremediği için hafif balık etli duruyordu ve bu duruşu elbiseye tam gidiyordu.

"hanimiş minimiş benim kuzum.!" diyerek Elif Melis'in elindeki Alaska'yı alınca Melis "yaa daha tam sevmedim!" dedi
"ama ben de hiç sevmedim." değince onların bu haline gülüp mutfağa su içmeye gittim.

suyu doldurup sandalyeye oturduğumda ananemler eski evimde kalan akrabalarımla birlikteydiler ve kınada biraz gözüküp geri dönecektiler.

bade sahi içinde ki bu heyecan ne? diye sordu içsesim.

bilmiyordum inanın bilmiyordum ne olacaktı ne bitecekti hiç bir fikrim yoktu ama bir türlü dindiremiyordum bu heyecanı ne yapacaktım? nasıl yapacaktım? ne olacaktı? düşünmeden edemiyordum..

"yengeciim..?" değip yanıma yaklaşan elife baktığımda "efendim canım bir şey mi istedin?" diye sordum.
"yo yok hayırda dalmışsın bir şey mi oldu?"
diye sordu kapıya yaslanarak
"bir şey olmadı canım sanırım biraz fazla heyecan yaptım elifçiğim" dedim oturduğum yerden kalkıp.
"her şey çok güzel olacak yengecim."dedi ve mutfaktan çıktık.

Ayşegül'ün anlatımından
akşam olmuştu ve kalbim deli gibi atıyordu saçlarımı maşa yapıp aşağıya mutfağa indim.
mutfakta kendine kahve hazırlayan kerim'i bulduğumda kerim "sana da yapma mı ister misin?" diye sordu.
"zahmet olmazsa" değip başımı ellerimin arasına aldım ve bu stresten kurtulmaya çalıştım.
kerim suyun kaynamasını beklerken tezgahta bana dönüp "çok iddialı değil mi?" dedi
"yani biraz" değip tekrardan başımı ellerimin arasına aldım.
yaklaşık 1 dakika sonra kerim kahvelere suyu doldururken ayaklanıp kerim'in yanında durdum.
tam kahveyi alacakken ayağımın kaymasıyla kerim belimden tuttu.
"teşekkür ederim kerim." dediğimde buzdolabı ve kerim'in arasında kaldığımda deniz mutfağa girip öksürük sesi çıkardığında kerim yavaşça çekilip "önemli değil" dedi.
gözlerinin grisi koyulaşmış mıydı?
fazla takmayarak kahvemi aldım ve masaya oturdum.
kerim mutfaktan kahvesini alıp çıktığında deniz "ne oluyordu?" diye imalı bir şekilde sordu.

buyur açıkla hadi buyur açıkla ayşegül.

"kahve yapıyorduda topuklu yüzünden ayağım kaydı o da düşmekten kurtardı bir şey olmadı yani" dedim.
deniz imalı bir şekilde sırıttığında
"deniz! zaten derdim başımdan aşkın" dedim.
"tamam tamam. şuna baksana" değip telefonu bana çevirdi.
pelin isimli biri melis bade ve tanımadığım bir kızla daha fotoğraf paylaşmıştı.
gece başlıyor 😜
"yarın orada senide göreceğim" dedi deniz.
"bence iddialı konuşuyorsun" dedim.
sonuçta beni affetmeyebilirdi ve haklıydıda.
"haklı falan değil" dedi deniz içimi okumuşçasına.
"seni affedecek sakin ol lütfen." dedi.

badenin anlatımından..
gece tüm hızıyla devam ederken ananemleri uğurlamış şimdi sadece gençler kalmıştık.
bitmesine son 1 saat kala kaya beni kolumdan tutup terasa çıkardı.
dudaklarıma tam yapışacakken "kaya görecekler.." dedim.
"gören görsün benim değil misin?" dedi.
ve cevap vermemi beklemeden dudaklarıma gömüldü.
davetsizce dillerimiz birleştiğinde ellerimi saçlarına daldırmamla belimdeki elleri sıklaştı.

nefes nefese ayrıldığımızda "çok güzelsin" demesiyle yüzümde muzip bi gülümseme oluştu.
gülümsememden hızlıca öpüp geri çekildiğinde ikimizde kahkaha attık.
"son 10 dakika aşağıda olurum seni almak için" dedi.
ona kafamı salladım anlımı öpüp aşağıya indi.

gökyüzüne bakıp bir damla yaş aktı gözlerimden.

annem..
babam..
o kadar özlemiştim ki..o kadar çok..

model-makyaj

yazarın anlatımından..
"annem gitme.."
"yavrum sana söz döneceğim."
"ama anne ben burda çok üşürüm" dedi küçük kız titreyerek.
"öyle deme yavrum..öyle deme kuzum.." dedi annesi kızının yaşlarını silerek.
annesi kapıdan küçük valiziyle çıktı ve küçük kızın dünyası başına yıkıldı.
deli gibi ağlamaya başladı.
yerde senin pozisyonunda "dönecek annem..dönecek annem.." diye sayıklamaya başladı.

küçük bade annesine döndü "anne sen beni bırakmayacaksın değil mi?" dedi gözlerinden damlalar süzülürken.
annesi televizyonu hemen kapatıp "sen uyanık mıydın yavrum?" dedi badenin yaşlarını silerek.
"anne bırakmayacaksın değil mi?" diye tekrar etti.
"bırakmayacağım güzel yavrum bırakmayacağım." dedi badeye sarılarak.
ikiside sessizce ağlıyordu.

badenin anlatımından..
"annem keşke beni bırakmasaydın.." gözyaşlarımı daha fazla makyajımın bozulmaması için durdurdum ve derin bir nefes çekip kına yerine geri döndüm.

ayşegül'ün anlatımından..
telefonuma gelen mesajla telefonuma şokla baktım.
"büyük gün demek ha ayşegül" yazan mesaja baktığımda ellerimin titremesiyle telefon yere düştü Deniz yanıma koşup ne olduğunu sorduğunda transa geçmiş gibiydim.

deniz telefonu yerden alıp mesajı okuduğunda.
"liselim" yazısını gösterdi.
güçlü kalmaya çalışıp telefonu alıp arka cebime koydum.
"seni nasıl..?"
"bilmiyorum deniz bilmiyorum"
"sakin ol artık evden çıkmalıyız"
ona kafamı salladım ve kapıya geldiğimizde kerim yanımıza gelip "çok güzel olmuşsunuz" dedi.
"teşekkürler" dediğimde deniz kerim'in yanağına bir öpücük bırakıp "bizimle gelir misin?" dedi.
denize dönüp "ne!" dedim.
"ne? bir şöföre ihtiyacımız var" dedi.

sonunda birlikte evden çıktığımızda her şey çok çabuk ilerliyordu.

kına yerine gidip arabanın içinde 10 dakika civarı kınanın bitmesini bekledik.

önümüzde kayayı gördüğümde onun nasıl biri olduğunu anlamaya çalışıyordum.

sonunda melis ve yanında iki kızla çıktığında ona ne kadar yakından bakmak istesemde bakamadım.
"çok özlemişim.." dediğimde kerim "biri bana burada neler olduğunu anlatabilir mi?" dedi.
deniz onun omuzuna vurarak "sus!" dedi.
"tamam tamam bayanlar sakin olalım." dedi.
denizle kaya el ele çıkıp önümüzde ki arabaya doğru yürümeye başladıklarında arabadan hızlıca inerek.

"Bade!" diye seslendim.
arkasına dönen bade bana şokla bakıyordu.

bölüm sonu..

Mafyanın Kızı +18Where stories live. Discover now