8.bölüm : Haberin Yok Ölüyorum

34.3K 1K 59
                                    

hayat tüm gerçekleriyle yüzüme çarparken tek yaptığım şarkıma eşlik etmekti.

yazardan..

mevcut sıkıntıyla o kadar meşgullerdi ki başka bir sorunu fark etmeleri olanaksızdı.

Kaya 2 haftadır kimseye belli etmemeye çalışsada Badeyi kaybetme korkusuyla dolup taşıyordu.
Köksal'dan her şeyi bekliyordu.
Köksal kolay adam değildi, aksine çok zor bir adamdı. Yılların Mafyasıydı.
Eski topraktı O.
Bu durumda Kayanın gözünü korkutmaya neden veriyordu.
Kaya yanlış mı doğru mu bilemediği bir şekilde Badeyle arasında ki bu ilişkiyi içi kan ağlarken soğuk kanlı bir şekilde bitirecekti.
Aralarında ki ilişki bittiğinde Köksal Badenin Değersiz olduğunu düşünecekti ve en azından bir süre Badeye zarar gelmeyecekti. Bu süre zarfında Kaya Köksal'ın yerini bulacaktı fakat çok korktuğu bir durum vardı ki Bade onu geri istemezse ne olacaktı?

Bugün o gündü tam Bade Kayaya alışmaya başlıyorken Kaya onun içinde ki Kayayı katledecekti, hiç bir ölüm onu bu kadar yaralayamazdı.

Zilin çalmasıyla genç kadın yemeğinin altını açıp kapıya doğru yöneldi.
Genç adam Her zaman sarılmak için açtığı kollarını açmayınca Badede sarılmadı.
Hala bir şey söylemiyordu genç adam. sonunda konuşmaya cesaret bulup bir sorun olup olmadığını soran Badeyle konuşmaya başladı Kaya "Otur konuşalım Bade."dedi.
Ok gibi kalbine saplanan bakışları genç kadını kalbinden ediyordu. Ne olmuştu.
"Bade artık evine gidebilirsin. Artık seni tutsak etmiyorum beni sevmek zorunda değilsin ben de sana karşı aynı değilim fark etmişsindir zaten son günlerde. Git Bade Evine Dön"
Ağzından çıktığına inanamadığı sözlerle gözleri dolmaya başlamıştı bile başka biri mi vardı diye düşünmeden edemiyordu.
Kalbimde hızlanmaya yol açmaya başlamışken şimdi neden acı? Diye içinden geçirdi Bade.

"Biliyor musun" dedi genç kadın. "Şu an çok üzgünüm hıçkıra hıçkıra ağlamak istiyorum. Bağıra bağıra,Kafamı şu demirlere vura vura. Ama bunları yapacak kadar kendimden geçmeyeceğimi de biliyorum. O kadar üzgünüm ki ağlayamayacak bir haldeyim. O kadar mutsuzum ki dondum."Genç kadının ağzından çıkan sözler Genç adamın derinlerinde fırtınalar koparırken yüzünde yaprak estirmedi. Kaya donuk ifadesini bozmadı. "Kaya bir daha asla karşıma çıkma al bu siktiğimin hayatınıda siktir git hayatımdan gözlerimin senin gibi bir şerefsizi tekrar görmek isteyeceğini hiç sanmıyorum!"
Üst kata kıyafetlerini toplamaya çıkan Bade ağlamamak için ellerini sıkıyordu. Sonunda valizi almak için ellerini bıraktığında uzamış tırnakları avuç içlerini kanatmıştı.

Duman-Haberin Yok Ölüyorum

Valizini toplayan bade evden büyük adımlarla çıkarken ardına tekrar bakmamıştı çağırdığı taksiye bindi ve bu beyaz villayı terk etti.
terk ettiği tek şey villa değildi. Kayayı terk ediyordu, Duygularını terk ediyordu, kalbindeki sesleri terk ediyordu, karnındaki kelebekleri terk ediyordu.

Bir kaç damla göz yaşını sildikten sonra taksiciye parasını ödeyip taksiden indi,
Evine girdi.

Bade evine fazla kıyafetlerini bırakıp ailesinin yangınından sonra korunmak için tek ailesinin bildiği ve onlar öldükten sonrada tek Badenin bildiği eve gidecekti.
Arabasının anahtarını aldı Küçük valizine doldurduğu eşyaları telefonunu ve ona yetecek kadar alkolünü aldıktan sonra İstanbul'dan çıkışını yaptı.

Bu evi Annesi ve Babası öldükten sonra İzmir'deki evinin yangından kalan düzgün eşyalarla düzmeye çalışmıştı bir kaç eski mobilyalarına benzeyen mobilyaylada tamamlamıştı.

Bursa'ya hoş geldiniz yazısını gördükten sonra Bade burukça gülümsedi.
Bade lise yıllarından sonra buraya gelmemişti.

Küçük evin kapısını açtı alt katta mutfakla birleşik bir salon ve üst kattada 2 oda ve bir banyo vardı ev çok küçüktü ama şirindi.
Bade buraya çocuklarını getirecekti kendi küçüklük kıyafetleriyle dolaşmalarını izleyecekti mutlu bir ailesi olacaktı birbirlerini bırakmayacakları hiç bir yangının onları ayıramayacağı.
Ama şimdi aile kurmayı içinden geçirdiği adamda gitmişti. Sahi neydi bu erken bağlanış?
Herkes tek tek gitmiyor muydu zaten? Hayat ondan önce ailesini almıştı sonra çok sevdiği Ayşegülü . Ayşegül yaşıyor mu yaşamıyor mu onu bile bilmiyordu. Yaşasaydı ne güzel olurdu şimdi çıkıp gelse ölmedim bitanem dese ona lisedeki gibi destek çıksa onun gözyaşlarını elleriyle silse ondan hiç bir zaman gitmeyeceğini söylese.

Bade içinden geçirdi 'güvenebileceğim tek kişinin kendim olduğunu bilmek iyi oldu' bardağına koyduğu viskiden bir yudum aldı ve telefonunu kapatıp radyoyu açtı.
göz yaşları artık kendini bırakıp akmaya başladığında Bade bu sefer kendini durdurmadı. Lanetler okuyordu, yaşadığı bu hayata sövüyordu. Ama bunlar içinde ki yangını söndürmeye yetmiyordu.

bakma bana öyle derin
işim olmaz senle benim
hiç bu kadar,sevilmedim
gözlerinden, okuyorum
Haberin yok, ölüyorum
...
Haberin yok ben ölüyorum
Sen gelirken ben gidiyorum
Dermanım yok ben ölüyorum
ayrılırken ben içiyorum
haberin yok ölüyorum.

Bade hiç daha önce böyle düşünmesede anlamıştı hayatına neden birini almadığını onu ailesi gibi bırakıp gitmesinden korkuyordu. Bade hala içindeki küçük kız çocuğuyla yaşıyordu. Daha annesi tarafından sevileceği kotayı doldurmamıştı ki Babası tarafından saçları tam öpülmemişti ki.
Ayşegül tarafından daha tam teselli edilmemişti ki.
kaya tarafından daha tam sevgi görmemişti ki.

arkadaşlar biraz farklı bir bölüm oldu isterseniz Ayşegül için ayrı bir bölüm yazabilirim ilerde Ailesinin nasıl öldüğünü ve geçmişini öğreneceksiniz zaten.💕

Mafyanın Kızı +18Where stories live. Discover now