37.Bölüm : Ufak İntiharlar

9.6K 326 25
                                    

ben bu hayatta kendi içime bile saklanamadım. ben kendimi öldürüp her gece mezarımı suladım.

herkesin gizlediklerinden bir yana benimde gizlediklerim kendime bile anlatmadıklarım vardı. herkes yalnızda onlara gözü kapalı olarak inandığımı düşünsede ben bu olayları yıllar önce çözmüştüm.

uçağın camından havayı izlerken kaya elimi tuttu ona kafamı çevirip gülümsediğimde "çok güzelsin." dedi. gülümsemem büyürken "sen de" dediğimde oda sırıtıyordu.
sahi nasıl gelmiştik bu güne? beni kaçıran adamla. kurallar..ve daha bir çok şey. kafamın için bu kadar doluyken bir an olsun sakin hayatımdan çıkmak istememiş kayayla olmak istememiştim. ama olmuştu işte olanlar. ve bir şey söyleyeyim mi çokta güzel olmuştu.
yalnızca bazen kaan'ı özlüyordum sanki onsuz her şey biraz eksikti. kaanla çok iyi anlaşırdık o bizimde yakın arkadaşımızdı. keşke diyordum keşke..böyle intihar edip aramızdan ayrılmasaydı.
Ayşegül'ün  yanında Kerim denilen çocuğu gördüğümde bir an onu Kaan sandım o kadar çok Kaan'a benziyordu ki. bir ihtimal dedim..bir ihtimal  Kaan'da hayattadır.
ama onu..gömmüştük. evet Ayşegülüde gömmüştük ama Ayşegül'ü görmemiştim.
Kaan'ı görmüştüm. bir an içim sızladı. bir an Ayşegül'e haber vermediği için kızdım.
ama kendimede kızıyordum. hatta en çok kendime ben bir şeyleri biliyordum çünkü. hem de çok iyi.

..
Ayşegül'ün Kaçırıldığı Günden Kesit
Arda'yla ilişkimizin başlarındaydık ve bu yüzden sürekli sevgi dolu anlar yaşıyor birbirimizi hissetmek istiyorduk.
ancak bir yandan Ardanın ardında ki kaçınılmaz gerçekleri öğrenmem ve bir şekilde ne olup bittiğini anlamam gerekiyordu.

okulun son dersine girmeden okulu ekip Ardalara gittiğimizde Arda kapıyı açıp beni kucağına aldı ve üst kata odasına çıkmaya başladık.
bir yandan dudaklarını öperken bir yandan eli arsızca vücudumda dolanıyordu.
sonunda yatağa oturduğunda ben de kucağına oturmuştum ve öpüşmemiz derinleşmeye başlamıştı.
tişörtünü çıkardığında kaslı vücudu ortaya serilmişti. benimde tişörtümü çıkarmak için izin istercesine baktığında ona kollarımı kaldırdım çıkardığında sevişmeye devam ettik.

sonunda birlikte uyuya kaldığımızda ilk uyanan ben olmuştum. ama tabiki aklımda bir planım olduğu için özellikle uyanmıştım. ardanın tarafında ki komidinin üstünde ki telefonuna uzandığımda ardanın kıpırdanmasıyla ilk tedirginleşsemde uyanmadığını fark edince telefonu elime aldım ve odanın lavabosuna girdim.

klozetin kapağını kapatıp üstüne oturduğumda whatsapptaki tanımadığım insanlarla konuşmalarına bakmaya başladım.

Ali : Kardeşim bu cuma 6da okulun arkadasında ki halısahada.
Arda : tamamdır kardeşim görüşürüz.

bir sürü buna benzer yazışma okuduktan sonra vaktim azaldığı için hızlı hızlı bakıyordum sonunda whatsapptan bir şey anlamayıp mesajlar kısmına girdiğimde  Kutlu diye birininin mesajına yanlışlıkla girdim.
çok bir şey yazmıyordu ama bir şeyler olduğunu anlamam bu kısa yazışmadan bile gayet ortadaydı.

Berkan : saat 8 eski bahçe.
Berkan : nerdesin puşt

bir kaç gün sonra bir kaç mesaj daha.

Berkan : kısıtlı zaman doğru seçimi yap:)
Arda : seni sikeceğim Kutlu seni çok pis sikeceğim.

kimdi bu Kutlu? Arda mesajları silen biri değildi neden sadece son mesajlar vardı? yada hiç konuşmamışlar mıydı? bu adam mı hapları satıyordu?

aklıma Arda'nın uyanma fikri gelmesiyle bu sohbeti ss alıp kendime attım ve ssi galeriden sildim.

Ne yapıyorsun sen Arda..?

..
Eve giriş yaptığımızda bu gecenin uzun geçeceğini biliyordum fakat artık korkudan çok heyecan vardı.
..
ayaklarım yerden havalandığında bu anın yalnızca bitmemesini değil bir yandanda hiç başlamamasını istiyordum. biliyordum büyük bencillikler saklıyordum içimde. ufak intiharlar.

sırtım yatakla buluştuğunda Kayanın o güzel yüzü bana gülümser şekilde duygu dolu ifadelerle bakıyordu.
sahi nasıl gelmiştik biz bu güne? saçma bir sözleşme? benim kabullenişlerim? bizi ayıran hayat mıydı? ben miydim? büyük kabullenişler.
yüzüme eğilip dudaklarını dudaklarıma bastırdığında sanırım her şeyin bir intihardan ibaret olmadığı bazı şeylerinde mezara çiçek dikmek gibi olduğu gerçeği vardı aklımda.
dudaklarımdan ayrılıp yüzüme sıcak bir gülümsemeyle bakıp öpücüklerle boynuma indi. kendi benliğime küsmüştüm bunca süre kendimi affetmem mümkün olacak mıydı? bunca zaman her şeyin suçlusu olan kişiyi affetmek mümkün olacak mıydı?
boynumu ısırdığında boğuk bir şekilde inledim.

Kaan Boşnak-Gördüm Günümü
..
"olmayacak değil mi bade! ben ne kadar istesemde bizden olmayacak?" gözleri kırmızı olmuş ve hala yaşlar süzülen arda gecenin bu karanlığında yüzüme bakıyordu.
"özür dilerim ama bu duruma düşmemizin bütün sebebi sensin! bunları yaparken kimseye söylememen bile seni suçlu durumuna düşürür." dedim ve gözlerimden bir kaç damla yaş daha süzüldü.
"tek derdin bu siktiğimin sakladığım şeyleri öğrenmekti değil mi! ha? söylesene!" ikimizde ağlıyorduk şimdi herkesten sakladıklarımız içimizi dolduranlar şimdi taşıyordu ama yine bize taşıyordu herkes bütün bu olanlarla ilgili konuşurken bize çığlıklarla susmak düşüyordu.
"Hayır! Tamam mı? Hayır." yıldızlara bakıp derin bir nefes çekip "Sevdim seni! Lanet olsun sevdim." sinirle soludum ve "Keşke sevmeseydim!" dedim.
ağzımdan çıkan bu söze ben bile inanmamıştım. ikimizinde yüzüne tokat gibi çarpan bu sözden kaçışımız yoktu, çünkü çoktan yerini bulmuştu.
Arda yüzüme tiksinirce bakıp "yazık." dedi. yalnızca "yazık."
..
suçlu olduğum kaçınılmaz bir gerçekti ama ayşegül değil ben ölmüştüm. Kaan ölmüştü. arkadaşlığımız ölmüştü. arkadaşlarımız.
yapacak hiç bir şey yokken yapacak bir çok şey olması nedir bilir misiniz? bilemezsiniz.

sütyenimin kopçasını açıp üzerimden çıkardığında göğüslerime eğildi.

teni tenimdeyken kendimi affetmek daha mı kolay olurdu? içler acısı bir katil olduğumu gizlemek? sanırım bir çok şey gizlemiştim gülüşlerimde ama artık her şeyi çözmenin vakti yaklaşıyordu. ve ben bundan kaçmayacaktım. kaçamazdım..

göğsümden aşağılara öpücüklerle indiğinde kilot hizamda durdu ve elleri kilodumu sıyırmaya başladı. karşısında anadan doğma bir biçimde kaldığımda sanırım bazı şeylerin vakti gelmişti. bütün korkularım bir yana ben bir yana olacaktım bundan sonra. elden başka bir şey gelir miydi? bu korkularla yaşamak nereye kadardı? buraya kadardı.

içime girdiğinde inlemem bütün odayı kaplamıştı.
"son 2 sonra acımayacak güzelim" diyen Kaya'ya dolu gözlerle bakarken kendime gelip kaçınılmaz acıyı unutmaya çalışarak kafamı salladım.

insanlar her acıyı unutmaya çalışıyorlardı.
hatırlatmak niyeydi?

bölüm sonu..

Mafyanın Kızı +18Where stories live. Discover now