Ortası yok, olsaydı, ortada buluşur, birer demli çay içerdik. şarkı çoktan bitmiş..ama yollar, uzun. zaman üşüyor hala o şehirlerde mevsimlere bağlı kalmadan.
Uyandığımda dünkü yataktan farklı bir yatakta, belime sarılmış eller ve ağır parfüm kokusuyla uyandım. Kendime gelmeye çalışarak bir kaç saniye etrafa bakındım.
Saate baktığımda 9a geldiğini gördüm. Kahvaltı hazırlanmasına yardım etmek için yataktan tam kalkacakken yatağa geri düştüm.
"uyuyalım biraz daha" dedi çıkan uykulu sesiyle. "kahvaltıya yardım edeceğim" diye yanıt verdim.
"seni yemeyi tercih ederim"dedi mırıltılı sesiyle
"ııımmm..hayır."kalkmaya çalışırken beni altına aldı.
"Ben belki sana açımdır?" tamam bu fazla oldu.
Seni tanımıyorum falan diyecekken dünü hatırladım anlatmasını isteseydim ne derdi acaba?
"Bir şey istesem?" dediğimde kabul etmesini istiyordum. Kabul ederse evet onunla birazcık daha yatabilirdim.
"Ne olursa bir öpücüğe bakar" sırıttı. Dişleri..güzeldi.
"Dün anlattıklarına devam edemeden uyudun"
saçının arkasını kaşıdı ve hatırlarmışçasına başını salladı "Belki sonra anlatırım nerde kalmıştık" derken altından bir şekilde çıkmayı başardım ve seri adımlarla mutfağa indim.
patatesleri kızarttıktan sonra masaya yerleştirirken siyah kumaş pantolon ve beyaz tişört giyen kayaya baktım sanırım kahvaltıdan sonra şirkete gidecekti.
hazırladığım salatayıda koydum limon ve tuzu ekledikten sonra her şey hazırdı.
"güzel gözüküyor"
"tatmadan anlayamazsın"dedim ve içeceğimden bir yudum alırken "dudakların hakkındada aynı şeyi düşünüyorum" değince öksürük krizine girdim bir yudum daha su içtikten sonra salatamdan biraz aldım.
"haftaya cumartesi Elif için bir parti verilecek perşembede Elif geliyor istersen seni Babamın evine götürürüm tanışırsınız" dedi gülümseyerek yanıt verdim "memnun olurum ama kıyafetim yok evden kıyafetlerimi alabilir miyiz?" Sonunda sorabilmiştim.
"şirketten çıktığımda birlikte gider alırız Cumartesi için alışverişe çıkarız zaten"dedi.
"Tamam o zaman iyi çalışmalar"dedim yanağıma eğilip öpüp çıktı.
İçim kıpırdanırken Kelebek hissi yakamı tutmuştu.
Akşam üstü olmuştu toplayabileceğim neresi varsa toplamıştım. Evin kütüphanesinde bulduğum kitaplardan birini okumuş kızı kendimle özleştirdikten sonra duş almıştım.
odada bulduğum kıyafetleri giydim ve aşağıya indim.
Bu akşam Sevgi Hanım yoktu.
Akşam yemeği için ne yapsam diye düşünüp fırına patatesli tavuk atmıştım yanına mercimek çorbası ve pasta yapmaya karar vermiştim ve şimdi pastayı dolaba koyuyordum.
1 saat geçmişti ve saat 8 olmuştu ki kapı çaldı.
"Hoşgeldin" dedim. "hoş buldum" dedi ve sarıldı. sarılmakla yanlış mı yapıyordum bilmiyordum ama sarılmak iyi gelmişti.
"Hazır mısın?" Demesiyle "aslında bir şeyler hazırlamıştım yeriz diye" dedim.
Masaya geçtik ve tabaklara servis etmeye başladım.
Yemeklerimizi yemiştik.
Tatlıyı kıyafetlerimi aldıktan sonra yemeye karar vermiştik.
Arabaya binmem için tam kapımı açacakken
"Görüyorsun ellerim var Kaya"dedim.
"Benimde ellerim 2 kapıyıda açabiliyor"değince sustum. Gerçekten sustum ve açtığı kapıyla öne oturdum.
Evime geldiğimizde anahtarımın yanında olmadığını fark ettim.
"Kaya Anahtarım yok ama Pelin'de yedek anahtarım var almaya gidebilir miyiz?"
Bir şey dememe izin vermeden arabasına gidip geri geldi elinde ki anahtarla evimin kapısını açarken anahtarın benim anahtarım olmadığı üzerindeki sallanan oyuncağın orada olmamasından anlaşılıyordu.
ona şokla bakarken "evine notları başka türlü nasıl bırakabilirdim?" Dedi tamam elimin var olduğunu söylemiş olabilirim ama ödeşmiştik.
Eve girdim ve üst kata çıkıp 2 büyük valizimi alıp içerisine kıyafetlerimi doldurmaya başladım.
"Bade istersen dolabıda alalım"
"Aslında olabilir bir odayı benim eşya-"
"Bade yakında odalarımız aynı olacak zaten" yatağımın üstüne oturdu ben de yorulduğum için yanına oturdum.
"Bade yaklaşsana bi bir şey söyleyeceğim"
Yaklaştım.
"Biraz daha yaklaş kulağına söyleyeceğim"
Yaklaştım.
Dudaklarımı öpmesiyle donup kaldım alt dudağımı ısırdığında inledim ve ibret olsun diye. Evet kesinlikle o yüzden. ben de onun alt dudağını ısırmamla karşılık vermeye başlamış oldum.
