gülen, sohbet eden binlerce insanın içinde ben kendi içimdeki o kayıp insanı arıyordum..
"şerefine" diyip genç adamlar kadeh kaldırdı.
Kayanın şirketinin yıl dönümüydü ve bunu Berkan'ın yatında içerek kutluyorlardı.
"Daha nice yıllara Duo'm" diyenBerkan'la kadeh tokuşturdu Kaya.
uzun süre sonra kendini iyi hissediyordu.
Şafağın Boraya seslenmesiyle "geliyorum abi" diyip Borayla şafak masadan ayrıldılar. Asafta onlara eşlik ettiğinde masada Berkan ve Kaya kalmıştı. son zamanlarda araları limoni olsada onlar yılların dostuydu.
"bak bıraktın şu liseliyi dimi Berkan? o sana bir kaç boy küçük duo'm" Berkan sustu ve derin bir nefes çekip Kayaya bitkince kafasını salladı. ama genç adamın kafasında bir sürü kurt dolaşıyordu ve tek kuzu Ayşegüldü.
..
eve girdiğimizde Deniz cam kenarında biriyle konuşuyordu. diğer yanda Bora biriyle konuşuyordu. Melis "daha yeni bulmuştum arkadaşımı." deyip ağlıyordu.
Pelin melis'in sırtını sıvazlıyordu.
Melis beni görünce kalkıp bana sarıldı.
ona sarılıp "ağlama canım bulacağız." dedim.
Deniz cam kenarından ayrılıp yanımıza oturduğunda bu sefer Kerim kalktı ve cam kenarına gitti.
"izmirde tanıdıklarım var çoğu kamerayı görevlendirdim." dedi Deniz.
"sağ ol Deniz" dedim.
Kaya kalkıp "ben çıkıyorum." dedi.
arkasından hızlıca kapının önüne çıktım.
"nereye Kaya?"
"eski sevgilinle konuşmaya." dedi yüzünde mimik oynamazken sesi gayet net ve sertti.
"ben de geliyorum."
"gelmiyorsun." diyip boraya seslendi.
Bora evden çıktığında alelacele arabalara binip çıktılar bahçeden.
'gelmiyorsun' sözüne hiç bir şey diyememiştim.
yalnızca ağzım tırnaklarıma gitmiş stresten kendimi kemiriyordum.
ya Kaya her şeyi öğrenirse? ya bizim aramız bozulursa? ya benden boşanırsa.
ben her şeyi bilmiyordum ki.. ben sadece ayşegül'ün ölmediğini Berkan Kutluyla Arda'nın kötü işleri yüzünden bu duruma düştüğünü biliyordum. bu zaten her şey değil miydi Bade? değildi. ben olayı bilmiyordum. Ayşegül'ün ne yaşadığını neler olduğunu ayşegül'den öğrenmiştim.
kendimimi kandırıyordum bilinmez ama Arda Berkan Kutluyu bildiğimi biliyordu.
aceleyle içeriden Kerim'i çağırdım.
Kerim kapının önüne geldiğinde arabasıyla bahçeye Safa giriyordu.
"Kerim seninle Kayaları takip etmeliyiz"
"zaten bende çıkıyordum Bade." dediğinde ona kafamı salladım.
eve giren Safaya "hoş geldin biz gidiyoruz söylersin." dediğimde "nereye Bade?" dedi.
ona cevap veremeden Kerim'in arkasından koşmaya başladım.
arabaya bindiğimizde Safa eve girmişti.
"ah be Ayşegül ah be!" diyip bir of çektim.
"kızım sen bilmiyor musun bu adamın seni kaçıracağını.."
Yazardan..
şafağın gönderdiği konumla arda demirel'in mekanını 5 araba basmışlardı . istanbul'da ki 3.adresiydi. burada olmasa bile buradakiler kaçıncı adreste olduğunu söyleyeceklerdi.başka şansları yoktu. karşılarında ki Kaya Demirdi.
Kayadan..
"Arda abi Kaya Demir seni soruyor" dedi yüzüme bön bön bakarken. kesecektim ayağını şimdi.
telefonu kapattı ve yanındaki adamın kulağına eğildi Bora "ne söyleyeceksen bizede söyle bizde bilelim!" diye celallenince "Arda abi İzmire yola çıkmış."
evet millet herkes 25 yaşında olan bir kızın peşine düşmüş durumda. benim şu an karımla balayında olmam gerekiyordu.evet.
mekandan yaka paça çıkıp arabama bindim.
şafak konumu atınca Ardanın önünü kesmek için arabayı hızlıca sürmeye başladım.
