Daha küçük yaşlarda silah kullanmayı öğrenmiş Dünyanın 4 büyük mafyasından birisi olan genç adam artık bir kıza aşık .
Son 1 hafta kalmıştı Badeyi yanıma alacaktım, onsuzluk hissi içimde artarken bu his artık bitsin istiyordum. elimdeki viski bardağını kaldırdım ve büyük bir yudum daha aldım.
"Kaya bey bu hafta olan son toplantınız bugün öğleden sonra saat 14.30da onun dışında Bora bey 1 haftalık tatile çıkacağını belirtti. Diyeceğiniz bir şey yoksa ben çıkıyorum"
başımla çıkmasına izin verirken Bora piçinin yine neler karıştırdığını düşünüyordum.
"Alo kardeşim"
"Ne işler karıştırıyorsun lan puşt"
"Rutin işler be abicim"deyip güldü benle kafa buluyordu ahlaksız herif. seviyordum bu çocuğu.
"Yine mi karı kız peşindesin be kardeşim!"
"Abi ne yapalım senin gibi 3 yıl platonik mi olalım"büyük bir kahkaha patlatırken bende mimik oynamamıştı.
"Sus lan puşt! hem platonik ne demekmiş yakıştı mı?!"
"Hadi abicim ben 1 haftaya dönüyorum işlerim var" deyip yüzüme kapattı. Ulan Bora!
Önümdeki dosyalarla işim bitmiş son imzaları atıyordum.
"Abi istediğin gibi Bade yengenin evine Bugün 2.notu gönderdik"
"Tamamdır aslanım"
çıkmasına izin verdim. Badeye olan bu özlemim sonunda onun kokusuyla son bulacaktı. Umarım bir zorluk çıkarmazdı. Başta elbet istemeyecekti ama bana alışacaktı, diğer ihtimal gözümün kararmasına sebep veriyordu.
Eve girdim ve kısa bir duş alıp yemeğe oturdum.
"İnci hanım onu aramanızı istedi Kaya oğlum"
"Tamamdır sevgi hanım" yemeğime başladığımda annemin ne diyeceğini konuşmadan biliyordum. kız kardeşim dönüyordu.
yemek sonrası sigaramı cebimden çıkardım ve annemi aradım.
"Alo oğlum"
"Efendim anne"
"2 hafta sonra kardeşin dönüyor hazırlıkları halletmeyi unutma"
"Tamam anne var mı istediğin başka bir şey?"
"Yok canım iyi akşamlar"
"Sizede"
Amerika'dan sonunda dönüyordu kız kardeşim Elif. İnci Annem onun için yine o süslü partilerinden hazırlamamı istiyordu.
Bade ile kardeşimde tanışacaktı hiç benlik şeyler değildi ama bu durum beni mutlu ediyordu. bir yandan da düşünmüyor değildim ya bade beni sevmezse diye bu durumun olma olasılığı beni korkutan sayılı şeylerdendi.
sigaramın son dumanını içime çektim ve sigaramı yere atıp ezdim.
4 gün sonra..
Bu akşam Köksal'ın adamlarından birini konuşturtmak için depoya gidecektim normal bir adamı olsa ben gitmezdim ama bu şerefsiz Köksal'ın yan koluymuş. Köksal 20 yıllık düşmanımız babamdan sonra onu öldürmek bana kalmıştı. kısa bir sürede yeraltının sahibi oldum ama Köksal şerefsizi eskilerdendi bu yüzden kendini çok iyi saklıyordu.
"Konuş lan! Köksal nerede saklanıyor konuş!"
adam buraya geldiğinden beri bir kelime dahi etmemişti. Acımasızca bir tekme daha geçirdim karnına artık ağzından kan geliyordu.
"Tamam dur..! Dur" diye acıyla inledi
öksürmesi bitikten sonra kafasını zardan zordan yüzüme kaldırdı.
"Köksal..Bursa'da ki Dağ evinde benimle görüşüyor. Ben bu kadarını biliyorum normal evini zaten biliyorsundur ama tek bir yerde saklanmıyor.."
Derken öksürmeye başladı ve gözleri kapandı
"Siz yapacağınızı biliyorsunuz"elimi mendille silip oradan çıktım.
