38.bölüm : Yalnız

9.6K 305 37
                                    

yalnızlıktan öldü o.
yalnızlık, soğuktan daha soğuktur. şimdi gerçekten bazı kelimelerin onu ısıtabileceğini sanıyor musunuz?

bu hayattan beklentileri olan bir kızdım aslında. kimisi küçük kimisi gerçekten olmayacağını bildiğim beklentilerdi. ne kadar bunları biliyor olsamda bunlar hiç bir zaman beni üzmüyordu. dostlarım yanımdayken hala ailem yanımdayken, ancak sonra bir anda her şey bozuldu. ailem..arkadaşlarım.
yalnızlığın dibine vurduğum günlerdeydim.
ne kimseyle konuşmak istiyor ne de görüşmek istiyordum. yalnızca yalnızlığım ve ben.
yaz aylarına giriyor olsak bile çok üşüyordum. bu duvarlar çok soğuktu. sınava hazırlanacak halim olmasa bile anneme verdiğim söz için yemiyor içmiyor ders çalışıyordum. artık her şey ağır çekimde bulanıktı gözümde. yakın arkadaşım ölmüş veya kaçırılmış veya da kaçmıştı. kaçsaydı bana söylerdi diyordum. kaçsaydı bana söylerdi. ölmemişti. buna hiç bir zaman inanmayacaktım. isterse bundan yıllar sonra evlendiğimde hatta çocuklarım olduğunda bile öldüğüne inanmayacaktım. yalnızca kaana üzülüyordum bu aralar o kadar bunalımdaydı ki tek konuşmak istediğim kişi o olsada tek konuşamadığım kişide oydu. Berkan Kutlu. Arda Demirel. hayatımı mahvetmişler ve bir çok hayatı mahvetmeye devam ediyorlardı. okuldan 2.kız kaybolmuştu bugün. okula gitmiyor sadece dershaneye gidiyordum ancak bütün haberleri alıyordum. Melis bana hem çok kızıyor hemde kırılıyordu. farkındaydım. ama şu zamanlar kimsenin kırgınlığını düşünecek durumda değildim.

..

"Bade?" uzaklarda eskilere dalan gözümle denize bakar şekilde yakalanmıştım.
balkonda üstümde salaş bej hırkam mavi gecelik takımım ile hasır koltukta oturuyordum.
kafamı yana Kayaya çevirdim.
"efendim?" yan tarafımdaki koltuğa oturup "saat sabahın altısı. uyuyamadın mı?"
elimi anlıma koyup gözlerimi kapattım ve derin bir nefes çekip ona baktım. "her şey çok kafamı karıştırıyor Kaya. çok."
Kaya koltuğundan kalkıp yanıma geldi ve oturması için biraz yana kaydım. yanıma oturup bana sıkıca sarıldı.
bende ona sarılıp dudaklarımın hizasında olan omzunu öptüm. saçlarımın kokusunu içine çekiyordu. "bununda üstesinden geleceğiz." dedi.
dudaklarımı içe doğru katlayıp başımı salladım ve mırıldanarak "elbet" dedim. elbet.

öğlen uyandığımızda Kaya gözlerimin içine bakarak 32diş gülüyordu. ona yaklaşıp gülüşünden öptüm.
"o kadar seviyorum ki seni. bütün boşluklarımın eksiği senmişsin." o kadar çok aşk kadını olmuştum ki şu an.
kaya bedenime kendine yasladı ve sımsıkı sarıldı. "iyi ki varsın kadınım. iyi ki sevmişim seni." deyip saçlarımın üstüne öpücük kondurdu.
"10 tane çocuğumuz olsun" demesiyle onu itip "ne?" dedim o ise yüzüme gülerek bakıyordu.
"futbol takımı mı kuracağız kaya?" 
hala gülüyordu.
"çocuk yapalım."
"çok erken" yüzü asılmıştı. ancak daha çok erkendi ve hayatımız bu kadar olaylıyken ben hamilelikle uğraşamazdım.
"bir çocuğumuz olsun bade bunun erkeni mi var?" balayında çocuk yapmak.
"erkeni var kaya." daha fazla ortamın gerilmesini istemiyordum. ona sarıldım.
kollarını bedenime tekrar sardı.

3 gün sonra..

"abi" arayan boraydı ve ilk mesaj atarak iyi şeyler olmadığını söylemiş badenin yanında konuşmamı belirtmişti.
"söyle bora." dedim sabır çekerce çıkan sesimle.
"Ayşegül..Ayşegül kaçırılmış abi." doğru mu duyuyordum.
"Bora ne diyorsun oğlum sen?"
"Berkan Kutluya kendi ayaklarıyla gitmiş hatta arabasına isteyerek binmiş."
"o zaman kaçırılmış olmuyor Bora?"
"bir kaç saat sonra Arda Demirel'in mekanından zorla çıkarılıp arabanın son gaz bi yere gittiği kameralara alınmış."
"Arda Demirel ne alaka Bora"
"Bilmiyorum abi Şafağa söyledim araştırıyor ama yengeyle bir şekilde konuş dönün abi. Yenge sonradan öğrenirse daha kötü olacak."
bu Ayşegül neden ortaya çıkmıştı sikeyim!
"kapat."

..

yaklaşık 3 gündür güneşlendiğim için cildim bronzlaşmıştı. güneş gözlüklerimle kapıya doğru baktığımda Kaya gayet ciddi bir şekilde yanıma yaklaşıyordu.
yan şezlonga oturduğunda bir an gözleri havuza kaysada hemen bana çevirdi ve "Arda Demirel kim?" dedi.
bir an öksürmeye başladım. Ardayı mı öğrenmişti. her şeyi bildiğimi mi öğrenmişti?
su uzattığında kendime gelmeye çalışarak suyu içtim ve gözlüklerimi çıkardım.
"Arda Demirel." dedim sözün devamını getirmeye gücüm yoktu.
"eski bir arkadaşım." gözlerime fazlasını beklermişçesine baktı.
susuyordum cümleyi toplayamazdım.
"Ayşegül'le ne alakası var?" dediğinde derin bir oh çekmemek için zor duruyordum.
bir dakika bir dakika ne?!
"A-Ayşegülünde arkadaşı. neden?"
bir anda "Ayşegül kaçırılmış." dedi.
"Arda? Ayşegül'ü? Kaçırmış? ne diyorsun sen Kaya"  Arda neden Ayşegül'ü kaçırsın neden?
"Arda değil Berkan Kutlu diye bir adam"
etraf karardı.

..

gözlerimi açtığımda üzerime giysilerim giydirilmiş ve valizler hazırlanmıştı.
Kaya elinde iş çantasıyla indiğinde
"ne oluyor Kaya" dedim.
"gidiyoruz" dedi yüzüme sert bir ifadeyle bakarken. bana özel miydi bu yoksa olaylara mıydı? anlamıyordum.
Kayanın adamları valizleri arabanın bagajına koydular ve yola çıktık.
arabadan uçağa binmek için indiğimizde Kaya elimi hemen tuttu ve kameralara bakmadan siyah gözlük ve siyah takımlarımızla uçağın merdivenlerine doğru yürüyorduk.

istanbul'a varana kadar Kaya tek bir kelime konuşmadı sonunda arabaya bindiğimizde bu tavrının bana mı olduğuna sormaya güç bulmuştum.

bade bayıldıktan sonra..
"abi.." arayan Şafaktı.
"söyle koçum."
"Arda Demirel 25 yaşında okula 1 yaş geç yazıldığı için Badelerin döneminde okumuş.
sıkı bir tayfaları varmış ve okuldada çoğu kişi tarafından sevilende bir gruplarmış. genel olarak lisede çapkın olduğu bütün kızlara göz kırptığı falan var. ha bir de ailesi çok zenginmiş ancak bunu bir an olsun arkadaşlarına belli etmemiş neden bilmiyoruz. Berkan Kutluyla haplar vasıtasıyla tanışmış ve borçlanmış. Ayşegül'ü Berkan'a satan Ardaymış.."
"bu kadar pis bir insan mı bu çocuk?"
"anladığımız kadarıyla uzun bir süre Berkan'la büyük tartışmaları olmuş kimseye zarar vermemesi halledeceğiyle ilgi. ve son olarak.."
"son olarak ne şafak? söylesene."
"Yengeylede ilişkisi olmuş."
aferin benim karımaa..
"Tamam Şafak önemli bir gelişme olursa beni ararsın diğer türlü borayı ararsın görüşürüz Aslanım."

kızdığım nokta biriyle bir ilişki yaşaması
değildi bu kadar pis işleri olan arkadaşını haplar yüzünden adama satan adamın tekiyle olması sorduğumda arkadaşımdı demesiydi. sahi başka konulardada bana böyle yapmış mıydı?

..
sonunda yolu izlemekten vazgeçerek "Kaya" dedim Kayanın yüzüne bakarken.
önce durdu ve önüne bakmaya devam ederek tok ve net bir sesle "efendim." dedi.
"bana mı kızgınsın?" hala ifadesini bozmadan yolu izliyordu. öğrenmiş miydi?
"yalan atmamalıydın." dedi.
şimdi..şimdi hepsini öğrenmiş miydi? her şeyi bildiğimi.
"ne konuda?" dedim. bu ya rezillik olacaktı yada kendimi kurtaran bir soru.
"ilişki yaşamışsınız." bir yandan sevinirken bir yandan üzülüyordum ancak yüzümde mimik oynamadı.
"kısa bir süre, evet."
yüzüne dalga geçer bir ifade koyup yola bakmaya devam etti.
bir süre sonra ifadesi yüzünden silinirken eve gelmiştik.
"herkes evde." dedi.
ona kafamı salladım ve arabadan indik.

bölüm sonu..

Mafyanın Kızı +18Where stories live. Discover now