Piskopat Sevgilim

4.Bölüm"Tanışma"

Bu oydu tam karşımda bana doğru geliyordu resmen onunla aynı sınıftaydım içime değişik bir his girdi daha önce hiç tatmadığım bir his midemin kasıldığını hissettim ama kendime içsel bir tokat attım. Tam tekrar konuşmaya başlayacağım sırada hoca tekrar konuşmaya başladı.
"Kağan seni daha önce uyarmıştım dersime geç gelirsen seni almam diye uyardım!"hoca kaşlarıni çattı bir anda korktum kağanın dişlerini sıktığını anlayabiliyordum çene kasının seğirdiği o kadar belli oluyordu ki..
"Bir daha olmaz hocam"dedi düz ve sinirli bir sesle
"Peki kağan bu son olsun" derken sesi yumuşak çıkmıştı.kağan cevap vermedi bana doğru gelmeye başladı gözlerim onun mavi gözleri ile buluştu acaba benimde gözlerim bu kadar güzel mi diye düşündüm gözlerim mavi ama onu ilk defa başkasında bu kadar güzel gördüm kağan duygusuz bir şekilde sırama doğru geliyordu yüzünde en ufak bir mimik daha yoktu duygudan yoksun gibi ne hissettiğini anlamıyordum sınıfa girdiğinde birkaç kızın arkasından baktığını gördüm sanırım yakışıklılığı kızlar tarafından beğeniliyordu.tam yanımdan geçerken sıramın orda durup küçümseyen bir gülüş attı ve göz kırpıp arkamdaki sıraya geçti aman Allahım onun gamzelerini ilk defa görüyordum ve inanılmaz derecede güzeldi belediye çukuru gibi düşmemek elde değildi kendime tekrar içsel bir Tokat attım hoca tekrar bana dönüp konuşmaya başladı.
"Evet canım seni dinliyoruz kendini tanıt bakalım"
"Ben Buket demir İstanbul'dan yeni geldim okulunuza"
"Hmm Buket peki derslerin nasıl"
"Bazı dersler de zorlansam da iyi"
"Anladım peki devlet okulundan mi geldin"ve bu soruyu beklemiyordum çünkü insanların küçümseyen bakışları tekrar benimle buluşmasını istemiyordum ama iş işten geçmişti
"Hayır özel okuldan geldim"dediğim anda sınıftakilerin gözleri bana değdi kendimi ezilmiş gibi hissetmeme neden oldu.
"Peki Buket oturabilirsin"

*******
Coğrafya dersini hiç sevmiyorum herşey çok karışık geliyordu fakat bu sefer öyle olmadı yeni hocam etkinlikler yaparak derslere katılmamızı sağlıyordu.
Hocamız"evet çocuklar bugün yapacağımız etkinlik bir gurup oluşturup o arkadaşınız ile berber vakit geçirip orda yaşadığınız duyguları gittiğiniz yerin iklimini vb araştırıp bir ödev hazırlamanız bu ödevi haftaya istiyorum." Evet aklımdaki tek soru yeni geldiğim bir sınıfta kiminle nasıl bir etkinlik yapacağım diye düşündüm inşallah kafa Dengi biriyle eşleşirim diye düşündüm taki adımı duyana kadar mutlu mu olsam üzülsem mi bilemedim ama galiba mutluluk daha ağır basıyordu ve hocamızın o sesi"Buket ve kağan"
Unutmayın arkadaşlar haftaya ödevleri istiyorum şimdi eşleştiğiniz kişinin yanına geçip plan yapın bakalım" evet mecburen arka sıraya gitmem gerekiyordu ama bir türlü gidemiyordum taki öğretmenin "Buket hadi eşleştiğin arkadaşının yanına geç" diyene kadar iç savaş veriyordum.
"Peki hocam" sıramdan ağır çekimle kalkıp kağanın yanına gittim kağan rahat bir şekilde arkasına yaslanmış gelmemi bekliyordu.yanına yavaşça gidip
"Slm ben Buket"dedim. Beni baştan aşağı süzdü ve küçümseyen o bakışlarıyla
"Slm bende kağan,otursana"dedi yanına yavaşça oturdum bu sefer kağan konuşmaya başladı
"Nasılsın yani cem ve diğer piçler sana bir daha karıştılar mı?"bir an şaşırdım
"Hayır,şey b-ben teşekkür ederim tekrar"
"Sorun yok prenses"içim tekrar kıpır kıpır oldu Allah'ım bana ne oluyor böyle diye geçirdim içimden tekrar kağan konuşmaya başladı
"Niye geldin buraya" söylediği şeyle şaşırdım ne diyeceğimi bilemedim
"Anlamadım"diye bildim
"Bak dürüst olalım seni hiç sevmedim değişik tipsin mahallede gördüğümde de sevmedim seni sen buraya ait değilsin"
Sinirlenmistim çünkü bunları hak edecek birşey yapmamıştım gözlerim yanmaya başladı ama kendimi sıktım
"Sen ne hakla bana bunları söylersin sen kimsin"sinirli çıkmıştı sesim.ops bir anda durakladım çünkü kağan sinirlenmişti.
"Ne cüretle benimle böyle konuşursun"
Sesi oldukça öfkeli çıkmıştı ama geri adım atmaya niyetim yoktu sınıftaydık ve bana birşey yapamazdı.
"Beni tanımadan yargılayamasın"dedim nedenini bilmiyorum ama kalbim bir anda acımıştı.
"Bana bak prenses burası özel okul falan değil burda Zengin bebelerinin dediği olmaz ve gördüklerim zaten herşeyi kanıtlıyor"derken gözleri üzerimde gezindi o an kendime lânet ettim keşke böyle giyinmeseydim diye ve tam ağzımı açmıştım ki zil çaldı. Aşağı inmeye planlıyordum fakat kantini bilmediğim ve kimseyle muhatap olmak istemediğim için vazgeçtim tam o sırada yanıma biri geldi
"Merhaba ben yağmur" dedi sanırım birkaç arkadaş edinmem fena olmazdı
"Merhaba bende Buket" bir anda yağmura kanım ısınmıştı bal renginde gözleri esmer teni upuzun siyah saçları ve boyu benimle aynıydı ufacık burnu dolgun dudakları ile çok güzel görünüyordu
"Ee kantine inelim mi"
"Ben inmesem iyi olur hem zil çalmak üzere"dedim kıyafetimden dolayı inmek istemiyorum aniden yağmur elini omzuma attı "boş ver sen takma bunları yeni gelenlere ön yargılı olmayı seviyorlar"içime su serpti bu sözleri
"Teşekkür ederim dedim tanıştığımıza sevindim" bu sırada tekrar konuştu
*Bu oturduğun sıranın sahibi var diğer ders gelir istersen yanıma gelebilirsin"
Dedi burda kim oturuyor merak ettim ve sordum" burda kim oturuyo ve neden şuan burda değil"yağmur biran düşündü
"Cem burda oturuyor emre ile beraber onlarla fazla muhatap olma pek Tekin insanlar değil" ve şok üstüne şok geçirdim demek emre bu yüzden sabah benimle öyle konuştu diye geçirdim içimden ve konuşmaya başladım
"Tamam ben senin yanında otururum"
Dediğim anda zil çaldı kağan sınıfa geldi yanıma oturdu onunla muhatap olmicaktım beni tanımadan yargıladığı için sinirliydim. Hoca sınıfa girdiğinde tekrar plan yapmamız için bize süre tanıdı ders işlemedi bir yandan seviniyordum ders olmadığı için ama bir yandan kağan ile muhatap olmak istemiyordum derse son on dakika kalmıştı derin bir iç çektim kağan konuşmak istemediği için mutluydum bunları düşündüğüm anda kağanın sesini duydum ve bunları niye düşündüm diye lânet ettim kendime
"Yarın okul çıkışı aşağıdaki kafeye gidelim ne yapacağımıza karar veririz"düz bir sesle söylemişti
"Neden şimdi karar verelim"dedim sesimin titrememesine özen gösterdim
"Kafede dedim bitti"tekrar emir verir gibi konuştu tekrar Lafa atıldım
"Hayır seninle gelmicem ne yapacaksak şimdi Karar verelim"aman Allahım ben kime kafa tutuyorum
"Bak prenses sözümü ikiletmeyi sevmem bitti"
"Ama bu gurup çalışması ve benim de sözüm geçmeli"dedim kibar bir sesle
"Umursamıyorum seni demiştim"bu sözleri beni çok kırmıştı.
"Tamam umurumda değilsin umursamasan umursama çok da bir tarafımda dedim"evet kabul ediyorum gerçekten de kaşınıyorum
"Bak sen fazla oluyorsun dikkat et"ses tonu ima doluydu kendimi frenlemeye karar verdim
"Tamam yarın geliyorum"dedim teslim olmuşçasına pis pis sırıttı offff gamzeleri ne kadar da çirkin dedim içimden bir ses çarpılırsın falan dedi kendi kendime tebessüm ettim fakat hemen kendime geldim
"Aferin prenses bak anlaşıyoruz"dedi ve merak ettiğim soruyu sordum
"Neden yarın okul çıkışı ödev için vakit çok var "bir an elini yeni yeni çıkmaya başlayan sakalarını değdirerek düşünmeye başladı hmm diye bir ses çıkardığını duydum
"Keyfim ve kahyası öyle istiyor"Allah'ım bu ego yığını nerden çıktı karşıma
Sustum birşey demedim zil çaldı ayağa kalkıp sırama doğru gidip çantamı alıp yağmurun yanına gidiyordum ki bir el hissettim kolumda

yağmur nasıl biri sizce???
kağan neden öyle davranıyor??