12.Bölüm"Bar"

418 14 9
                                    

Gece uyuduktan sonra aniden başımın ağrısıyla uyandım resmen başım zonkluyordu aynı zamanda da hapşırıyordum kesin kağan pisliği yüzünden oldu koştuğum için terlemiştim üstünede bir kova su yiyince böyle oldu eve kadar ıslak halimle geldim sonuçta ne bekliyordum ki saate takıldı gözlerim saat 04.27 geçiyordu saat daha o kadar erkendi ki dışarısı Karanlıktı böyle zamanlardan annem ıhlamur yapar içerdim biraz dinlendikten sonra hemen geçerdi ama şuan bana ıhlamur yapacak bir annem yoktu bendeki de şans zaten ne bekliyordum ki bu saatte yağmuru da arayamazdım mecburen Kendim kalkıp yapmam gerek bu zamanlarda annemin ne yaptığını getirmeye çalıştım aklıma öncellikle ıhlamur kaynatıp getirdi üstüme yaz olmasına rağmen kat kat badiler giydirir yorganın altına koyar ıhlamurumu içerdim of bunca şeyi yapmaya gerçekten üşeniyorum ama okul vardı yarın başka çarem de yoktu bu söylediklerimin hepsini yaptım yatağın altında iyice terlediğimi anladığımda banyoya gittim kısa bir duş aldım hemen üstümü değiştirdim ve yatağa girdim karnım biraz açıkmıştı kaç gündür doğru düzgün birşey yemiştim tekrardan gözüm saate takıldı 7.40 baya bir zaman ilerlemişti telfonumu elime aldım uykum yoktu hapşırıyordum ama neden işe yaramadı ki annemde hemen iyleşirdim biraz instegramda gezdikten sonra telfonumu yerine bıraktım bırakmamla mesaj sesi duyuldu
                  Mesaj kutusu
Kağan:"naber iyi ıslandın mı"yüzsüz ya
Buket:"ya iyi ıslandın sayende hasta oldum şimdi mutlu musun"
Kağan:"hasta mı oldun"
Buket:"evet piskopat şimdi mutlu musun"
Kağan:"neyin var"beni mi önemsiyor bu
Buket:"hayırdır merak mı ettin"
Kağan:"Buket cevap ver"ya bu neyin kafası önce hasta et sonrada merak et
Buket:"sanırım grip oldum"
Kağan:"5 dakikaya sendeyim" bende miii
Buket:"hayır gelme ne yapacaksın"
Kağan:"bilmem yardım ederim"
Buket:"sen ve yardım gözüm bozuldu"
Kağan:"kapıyı aç"
Ney ne ara bu çocuk geldi daha konuşmamızın ardından üç dakika bile geçmemişti Hızır mıydı neydi tövbe yarabbim ne diyorum ben neyse gidip kapıyı bakim biri görürse yanlış anlar kapıya doğru yöneldim aklıma kıyafetlerim geldi aman Allahım rezil durumdayım şuanda siyah ayıcıklı pijamalarımı giymişim hemde kağanın karşısında Allah beni kahretsin arkama döndüm üstümü giymek için gidicektim fakat kapı ardi ardına çalınca vazgeçtim mecburdum bundan başka çarem yoktu
Kapıyı açtım kağanın siyah saçları alnından dökülmüştü yeni uyandığı belli oluyordu yüzünde her zaman ki gibi kendinden emin bir duruşu vardı üzerinde siyah bir kot bacaklarının uzunluğunu ortaya koymuştu iyice üstünde de siyah salaş bir siyah tişört üstüne de siyah bir kot ceket aman Allahım heran ölebilirim o kadar yakışıklı duruyordu ki biran hastalığım geçti sandım tabiki de geçmedi ama neyse Kendi tipim aklıma geldi rezil olmuştum kağan yüzüme baktı sonra gözleri pijamalarımı buldu yüzünde alaylı bir ifadeyle hemen cevap verdim
"Ne o çok mu komik"bu sefer daha da güldü beni benden alan o gamzeleri gene ortaya çıkmıştı adeta ben burdayım diyordu o gamzeler konuştu
"Yok komik değil içeri davet etmicek misin ne kadar misafir perversin" biran afalladım içeriye girmesi için kenara çekildim ardından konuştum tam konuşucaktım ki iki defa üst üste hapşırdım insan bir çok yaşa der
"Hem beni bu hale sen getirdin ne işin var"beni hiç duymamış gibi yaptı
"Odan nerde"bu neydi şimdi
"Yukarda da neden"yukarı çıktı bende mecburen peşinden yukarıya çıktım
"Ya ne oluyor bir dursana"
Odama gelmiştik yatağı gösterdi
"Sen geç ben birazdan gelirim"
"Nereye gidiceksin ve neden"
"Bir kere de söz dinlesen ölür müsün"
Sesi sert çıkmıştı hiçbirşey demeden yatağıma attım kendimi bu sırada kağan da odadan çıkmıştı mutfaktan sesler geliyordu bu anı gerçekten kaçıramazdım yatağımdan kalktım yukardan aşağıya baktığımda kağan mutfaktan çorba yapıyordu ve gerçektende nefis kokuyordu eline pek yakışmıyordu sanırım onunda karakteri bu sert ve asil duruşu tekrar odama girdim bu arada çorbanın kokusu tüm evi sarmaya yetmişti elinde bir tepsiyle odaya girdi gülmemek için alt dudağımı dişledim fazla dayanamadım kahkaha atmaya başladım kağan kaşlarını çattı
"Ne o çok mu komik"
"Seni böyle göreceksin deseler rüyamda dahi inanmazdım biliyor musun"
"İyi bak gördün"yanıma geldi elindeki tepsiyi bana uzattı
"Ne o ağzıma vermicek misin"güldüm
"Bak Buket sinir etme beni ye"kağan baya sinirli gözüküyordu susutum yemeğimi yemeye başladım ve gerçekten tadı çok iyiydi nerden bulduğunu bilmediğim bir ağrı kesici ve su verdi bu sefer itiraz etmeden aldım ağzıma attım kafamdaki o soruyu sordum
"Kağan"sustu ne var der gibi bakıyordu
"Şey sana birşey soylicem"
"Söyle gene ne zırvalicaksın merak ettim"
"Okulun İlk günü beni umursamadığını hatta benden nefret ettiğini söylüyordun peki ya şimdi ne değişti neden bu kadar ilgilsin"sustu derin bir nefes aldı acaba ne dicekti merak ettim doğrusu ama kaşları çattıktı ve kendinden emin
"Bak Buket bu yaptıklarıma herhangi bir anlam yükleme söylediğim herşeyin arkasındayım doğru hala senden haz etmiyorum ve umursamıyorum umurumda dahi değilsin"sesi düz çıkmıştı ama peki neden gözlerim doldu
"Peki bu ilgi ne senin gibi psikopat sadist biri neden iyi davransın"nefes aldı
"Bak iyi davranmamın sebebi seninle yaptığım anlaşma nede olsa hala anlaşmamızın bir bedeli olmadı "ne yani tek amacı benimle yapmış olduğu anlaşma miydi Allah kahretsin salak gibi başka anlamlar yüklemişim konuya
"Peki o zaman aileni neden anlatın"
Sesim yumuşak çıkmıştı kağan aksime yüz ifadesi karardı bağırmaya başladı
"Bana bak sana neden anlattım bilmiyorum biran dalgınlığıma geldi eğer birinden duyarsam seni bitiririm kızım"
Ağlamak için direniyordu gözlerim ama ağlamak istemiyorum onun yanında kendimi sıktım bunca olayın üstüne zaten burda kalmazdı giderdi konuşmaya başladı
"Bugün başlıyoruz akşam 11 de bara gidiyoruz ona göre giyin özenli ol"
"Ne-neden bar"bir bu eksikti
"Biriyle tanışman lazım"sesi eskiye  nazaran daha yumuşak çıkmıştı
"Tamam"dedim gitsin istiyorum artık onu görmek hiçbir şekilde istemiyorum
"Seni almaya gelirim"
"Hayır ben kendim gelirim"çattı kaşını
"Seni alırım bitti"arkasına bakmadan gitti kapının kapanma sesini duydum artık ağlaya bilirdim hüngür hüngür ağladım kağan bana karşı ilgi besliyor sanmıştım ne kadar da aptaldım sadist birinin duygu beslediği nerde görüldü bir yandan cem bir yandan emre birde kağan belası ne yapacağımı bilmiyordum bu olayları yağmura anlatmayı düşünmüyordum kesinlikle kabul etmicekti yatağımdan kalktım saate baktım saat 9.40 yatakta ne yaptım bunca saat diye geçirdim içimden öncellikle banyoya girdim artık başım ağrımıyıyordu aynı zamanda da hapşırmıyordum gerçekten çorba ve ilaç iyi Gelmişti kısa bir banyo yaptıktan sonra bornozumu giyip dolabımı karıştırdım ne giysem diye düşündüm kağan özenli olmamı istemişti kaşlarımı çattım gıcık şey  ne olacak kırmızı ince askılı dizimin beş parmak yukarısında üzerime yapışan bir elbise giydim bunu akının doğum gününde almıştım saçlarım uzun olduğu için biraz maşa yapıp açık bıraktım kırmızı bir ruj ile dudaklarımı dolgunlaştırdım siyah sitileto ve siyah çantamı taktım hazırdım aynadan yansımama baktım gerçekten harika gözüküyordum saate baktığımda 10.58 di kağan gelmiştir diye düşündüm kapıyı kapatığım anda korna sesi geldi kağandı bu aşağı indim kağan arabaya yaslanmış beni bekliyordu gözlerimiz kesiştiginde gözlerimi kaçırdım hava bugün biraz soğuktu kağan gene harika gözüküyordu siyahlara bürünmüştü bu onu daha da korkutucu bir şekilde yansıtıyordu her haliyle ben korkutucu biriyim diyordu gözleri elbiseme takıldı kaşlarını çattı çünkü elbisem kısaydı ne hani ne yapabilirim barda abiye giyemiceğime göre hem banane ne düşünürse düşünsün umurumda bile değil pis sadist piskopat yanına gittim konuşmasını beklemeden kapıyı açıp oturdum kağanı bekeldim kağan birini bekliyordu sanırım arabaya bir süre binmedi yanına biri geldi konuşmaya başladı sesleri azda olsa duyabiliyordum
"Kağan şerefsiz gelmis barda"bu buraktı
Kağan"hadi bakalım başlasın"acaba ne oluyordu kağan kapıyı açacağı anda Burak kolunu tutu"abi emin misin buketi bu işe bulaştırmasak"kağan burak'a döndü"umurumda değil beni takip etmeden düşünseydi hadi bin"
Burakla selamlaştım sonuçta o bana birşey yapmamıştı demi arabada derin bir sessizlik vardı kimse konuşmuyordu şahşahlı bir barın önüne geldiğimizde  aşağı indik içeriye doğru yürüdük boş bir masaya geçtik fakat burası gözlerden uzak bir masaydı acaba neden burak konuştu"Buket şurdaki adamı görüyor musun onunla tanışıcaksın"kağan sadece bizi dinliyordu ne derlerse yapmak zorundaydım yoksa kağan hiç iyi şeyler yapmicaktı "sonra"dedim düz bir sesle kağan itiraz etmeme şaşırmışa benziyor
"Adam bizden birşeyler saklıyor bizim adamımız telefonuna ulaş birşeyler öğren kiminle konuşuyor bu kadarı yeterli olacaktır ama"sustu
"Ama ne"nefesini bıraktı
"Seni odaya götürmek istiyebilir dikkat et öyle bir şey olduğunda bir bahaneyle uzaklaş ordan ama tanışman biraz zor olacaktır kolay kolay güvenmez"tamam dedim kafamı salayarak bu sefer ben konuştum kağana döndüm
"Dediklerinizi yaptıktan sonra işim biticek seninle hayatıma bir daha girmiceksin benimde şartım bu"
Kağanla bir daha muhatap olmak istemiyordum "hay hay ama işin sadece bu geceyle bitmez en az bir ay bizimlesin suç ortağım"ne bir ay mi
" Bir ay mi "burak konuya dahil oldu
"Buket bu sana bağlı ne kadar erken ögrenirsen olanları o zaman işin biter kurtulursun"tamam dedim Burak tekrardan konuştu"birşey olursa biz buradayız bu arada adamın adı Fırat Buket onu tanıdığını belli etme"
"Tamam"dedim yavaş adımlarla Fırat'ın olduğu masaya doğru ilerledim pat diye selam diyemezdim bir plan yaptım elime bir kokteyl aldım ilerledimmm...

kağan ve çorba mı????

Burak iyi biri mi acaba????

Fırat kim nasıl biri????

Buket başarılı olacak mıdır???

beğeni+yorum+vote ❤️❤️

Piskopat SevgilimOù les histoires vivent. Découvrez maintenant