5.Bölüm"Depo"

717 20 4
                                    

Aniden arkama dönüp kolumdaki elin sahibine baktım ve biranda afalladım çünkü kolumu tutan kişi kağan ne yapacağımı bilemedim bir kolumun üstündeki ele bakıyordum bir kağana resmen bu iki şey arasında mekik dokuyordum kendime gelmem biraz uzun sürmüş olacak ki kağan benden önce konuşmaya başladı o an tekrar kendime lânet ettim kesin yanlış anlıyacaktı bunu pek umursamadım ve kağana baktım ve söze girdi
"İstersen bugün yanımda oturabilirsin Burak gelmicek bugün burası cemin sırası"ve şok oldum kağan beni umursamadığını söylemişti fakat şuan bu olanlar da neyin nesi diye düşündüm bunu kendisine sormaya karar verdim
"Neden yanında oturmak istiyim ve burası onun sırası olması beni ilgilendirmiyo"bu söylediklerime bende şaşırmıştım cemin o gün beni sıkıştırmasından sonra böyle konuşmam cesaret gerektiriyordu kağan da bunu beklemiyor gibiydi
"Tamam sen bilirsin ama bu sefer seni kurtarmam ona göre prenses"diyip geçeceği sırada kolunu bu sefer ben tutum bunu beklemiyordu açıkçası bende bunu beklemiyordum
"Beni umursamadığını söylüyorsun sonra gelip bana burda oturmamamı söylüyorsun ne kadar garip demi" ay ben şok bunları ben mi söyledim gerçekten
"Bana bak kızım umurumda değilsin ne yaparsan yap kendini beğenmişin tekini umursamam ben bu arada sakın bana bir daha dokunma"bu sözleri tekrardan beni deli etti ya bu çocuk niye böyle bir ben Zengin falan değilim iki kolunu tutuysam  ne oldu yani yakışıklılığın mi gitti anlamdım birşey dememi beklemeden gitti arkasından öylece baka kaldım dalmıştım yağmur yanıma gelip
"Hadi gel kantine inelim" dediğinde kendime geldim yüzüme zoraki bir tebessümle konuşmaya başladım
"Tamam olur inelim"tam kapıdan çıkıyorduk ki karşımızda emre,arda ve cem bize doğru bakıyorlardı yanımıza doğru geldiler cem bana bakarak sınıfa girdi emre ve arda girmedi. Yanımızda durdular bizde onlara baktık arda yağmura pis pis sırıtarak bakıyordu
"Nasılsın yağmur bugün çok güzelsin"
Buna şaşırdım çünkü arda değişik biriydi fakat yağmura bir garip bakıyordu onları dinlemeye başladım
"Defol git arda belanı benden bulma" bu sözlere baya şaşırdım ondan böyle cümleler beklemiyordum o kadar kibar biri gibi duruyordu ki
"Tamam güzelim sakin ol"arda sakin bir tavırla bana döndü Allah'ım ne olur benimle konuşmasın dediğim anda emre lafa atladı"nasılsın Buket alıştın mı sınıfımıza". Dedi bana bakarak
Cevap vermek istemiyordum ordan gitmenin tek yolu cevap vermekti
"İyim sağol evet alıştım"dedim daha fazla muhatap olmak istemediğim için yağmura döndüm
"Gidelim mi yağmur"yağmur derin bir oh. Çekip "tabiki bu arkadaşların yanında daha fazla kalmayalım"dedi bunu neden dedi bilmiyorum ama cem ve çetesini sevmediği kesindi bunun nedenini kesinlikle ona sormaya karar verdim kantine indiğimizde biraz göz gezdirdim eski okuluma göre baya eski bir kantini vardi boş bir masa gördüm yağmurla oraya doğru ilerlemeye başladığım sırada bir çift mavi gözle karşılaştım onunla her yerde karşılaşmamız sinirimi  bozmaya başlamıştı yağmurla masaya oturduk kağana bir daha bakmamaya karar verdim ego tavan pislik herif
"Ee Buket kağanı tanıyor musun*bu soruyu hiç beklemiyordum
"Hayır neden"
"Şaşırdım"
"Niye ne oldu ki"
"Normalde kağan ödev falan yapmaz ve kızlarla konuştuğunu fazla görmem onu biraz da olsa tanıyorum sen gelir gelmez konuşmaya başlayınca şaşırdım"dudak büzdüm ve konuşmaya başladım
"Anladım ama onunla tanışmıyorum o da beni pek tanımak istemiyor galiba"dediğimde iç çektiğimi anladım aman Allah'ım kim için iç çekiyorum ben off iyice kağanı kafaya taktım ben
"Analdim"bu sefer konuyu ben açmak istedim"ben seni çok sevdim yağmur seninle tanıştığımıza çok sevindim"yağmur da benim gibi gülümsemeye çalıştı "bende seni çok sevdim sanki uzun yıllardır tanıyormuşum gibi o sırada aklıma gelen soruyu sordum "arda sana neden öyle bakıyordu" bu sorumla yağmur afallasada cevap verdi"arda bana takıntılı bir nevi bu okulda bir çete daha var kağanların çetesi bende bir ara kağanın yakın arkadaşı Burak ile beraberdim. Fakat bir anda ayrıldık o zamandan beri böyle işte"bu duyduklarıma şaşırdım kağan da en az cemin  kadar tehlikeli  olduğunu öğrendim "anladım"tam bu sırada zil çaldı sınıfa doğru çıkmaya başladık bu arada yağmura hayatımı anlattım başımdan geçen olayları ailemi cemin beni sıkıştırmasını kağanın kurtarmasını bunu anlatırken beni can kulağıyla dinliyordu. O da bana hayatını anlatıyordu kısa bir süre önce tanışmamıza rağmen onu çok sevmiştim telefonlarımızı aldık ve bizim iki sokak ötemizde oturmasına çok mutlu olmuştum sınıfa girip oturduğumda kafam kapıya gitti ve tekrar o an tekrardan o mavi gözleri gördüm hemen kafamı çevirdim dersimiz matematik okula biraz geç gelmemin verdiği dezavantajla dersi dinledim ama anladım mi kesinlikle hayır tam o sırada zil çaldı eve gitmek için çantamı topladım yağmur kütüphaneye kitap bırakmak için erken çıktı kapının orda buluşmak için sözleştik kapıdan çıktım kağan önümde telfonla konuşuyordu birazcık kulak misafiri oldum oldukça sinirli konuşuyordu  bir  adres  verdi onu daha iyi duymak için adımlarımı hızlandırdım *yarın işim var Çarşamba günü okul çıkışı boş depoya götür oraya gelicem"dediğini duydum ve deli gibi merak ettim acaba ne işi vardı yarın ki işi ben miydim acaba içimden he kızım sensin o seni umursamıyor hatta senden nefret ediyor dedim diğer iç sesim saçmalama kızım o kim ki sadece çekemiyor o kadar pislik hadsiz diye geçirdim içimden aşağı indim yağmurla buluştuk hemen eve gitmek istemedim yağmurla berber kafeye gitmeye karar verdik bu arada anneme haber vermek istedim ve annemi aradım Telefon çaldı çaldı çaldı ve o ses
"Buket tatlım birşey mi oldu?"
"Hayır anne arkadaşım yağmur ile beraber biraz gezeceğiz eve geç gelicem onu haber vermek istedim"
"Ah tabi ki tatlım kendine arkadaş edinmene çok sevindim"dedi
"Tamam anne akşam görüşürüz"
"Kendine iyi bak tatlım baybay"diyip telefonu kapattı annem bu arada yağmura döndüm"nereye gidiyoruz"yola bakarak konuşmaya başladı"aşağıda rüzgar kafe var oraya gidelim çok güzel bir yer"kafamı olumlu anlamda salladim berber kafeye gidip birşeyler alıp yedik içtik baya eğlendik uzun bir aradan sonra bu çok iyi gelmişti. Saat akşam yedi olmuştu bugün baya yorulmuştum  yağmurla vedalaşıp eve doğru yürümeye başladım yağmur hafifçe çiseleniyordu böyle havaları çok seviyordum kulaklığımi takıp sokağın başına geldiğimde kağanı gördüm biri vardı yanında galiba buraktı onunla daha önce tanışmamıştım fakat merak ediyordum yağmurun eski sevgilisi olduğu için iyi biridir diye düşündüm fakat onunla bugün tanışmak iyi bir zaman değildi hele de yanında kağan varken onlar bana bakarken onları takmadım binaya doğru yürüdüm kağan bana bakmayı sürdürüyordu kapıyı kapattım kendimi bir an önce odama atıp sıcak bir duş almak istiyordum evimizin kapısını açtığımda annem ve babam Beraber yemek yiyorlardı onları öyle görünce iç geçirdim eskiden sık sık berber yemeğe giderlerdi ama şimdi birbirlerine çok az zaman harcıyorlardı mutlu görünmek için gülümsemeye çalıştım "afiyet olsun"
Babam"hoşgeldin güzel kızım"
Annem"sağol kızım gel sende ye"aslında hiç aç değildim kafede fazla yemiştim
"Yok size afiyet olsun ben kafede çok yedim tıka basa doluyum"annen ve babam gülümsediler onları böyle görmek beni mutlu etmişti "size iyi akşamlar"diyip odama çıktım kendimi direk banyoya attım sıcak su iyi gelmişti geceliğimi giyip yatağa uzandım istemsiz  bir şekilde aklım kağana gitti gamzeleri gülüşü gülmek ona çok yakışıyordu fakat fazla gülmüyordu acaba gülmenin ona bu kadar Yakıştığının farkında mıydı
Bunları düşünürken kendimi uykunun kollarına teslim ettim gözlerim yavaş yavaş kapandı....

Buket ve kağan arasında birşey olur mu??

boş depoda ne var acaba???


Piskopat SevgilimМесто, где живут истории. Откройте их для себя