15.Bölüm"depresyon"

352 14 0
                                    

Göz kapaklarım açılmamak için direniyordu fakat zorda olsa açtım bir yatakta uzanmıştım üzerimde siyah uzun salaş bir siyah tişört vardı bu kimin diye düşünürken aklıma dün gece olanlar geldi kağanın beni buz gibi suyun içine koyması ben kimmim diye bağırması fakat ondan sonrasını pek hatırlamıyordum ama en son hatırladığım kağanın beni bir odaya getirip üzerime tişört giydirip yatağa yatırmasıydı sonra ne oldu diye düşündüm aklıma gelmiyordu bir süre daha zihnimi zorladım evet aklıma geldi kağanda yanıma uzandı elini saçlarımdan gezdirdi sanki biraz elini bastırsa saçlarımın telleri kopacakmış gibi sonra birşey fısıldadı "annem gibi kokuyorsun"sonra sonra diye geçirdim fakat hatırlamıyorum odanın içine baktım siyah renkler ağırlıklıydı buranın kağanın odası olduğunu tahmin etmek pek zor olmadı açıkçası odanın içine baktım belki kağan içeridedir diye fakat yoktu içerde yoktu acaba nerde diye düşündüm aklıma dün yaptıkları gelince hemen kalkıp banyodan üstümü alıp giydim evde değildi kağan tişörtü çok güzel kokuyordu buna aldırmadım ondan Nefret ediyorum tüm benliğimle nefret ediyorum hemen kapıyı açıp dışarı çıktım bir dahaki gelişimde buranın yolunu ezberlemiştim bakkalın oraya vardığımda kağanı gördüm elinde bir poşet vardı içinde kahvaltılık ve ekmek vardı yüzsüz gibi birde kahvaltı mi yapacaktık Beraber dün yaptıklarını unutmamı nasıl bekliyordu asla onu asla affetmicektim  hayatım resmen Ankara'ya taşındığımdan beri mahfolmuştu biran önce kendimi eve atmak istiyordum kendimi huzurlu hissettiğim yere atmak istiyordum bir arabanın orda saklandım kağanın gittiğinden Emin olduktan sonra evime geldim burda bana birşey yapamazdı sonuçta demi diye geçirdim içimden eve geleli 2 saat olmuştu telfonumu kapatmıştım kimseyle konuşmak istemiyordum kendimi eve atar atmaz tüm kıyafetlerimi çıkardım pijamalarımı giydim uzun bir süre bu yataktan çıkmak istemiyordum bugünde okula gitmemiştim  telfonumu açmaya karar verdim açtığımda beklediğim gibi birşey olmamıştı kağan mesaj atmamıştı

Yağmurdan 7 cevapsız arama
Buraktan 4 cevapsız arama

Bu sefer mesajlara girdim belki ordan mesaj atmıştır diye fakat orda da istediğim olmadı kağan gene bir şey yazmamıştı
           
                       Mesaj kutusu
Yağmur: Buket knk niye gelmedin okula
Yağmur:, aradım niye açmıyorsun

Burak: Buket iyi misin
Burak: kağan birşey mi yaptı Buket 
Burak: kızım okula da gelmedin ne oldu

Allah kahretsin kağan ne mesaj atmış ne de aramıştı merkatan insan yazar nereye gittin diye neyse umurumda değil  pislik piskopat ona artık asla güvenmiyorum ne derse desin asla inanmicaktım bakkala gitmeye karar verdim bolca abur cubur alıcaktım birsüre yataktan çıkmaya niyetim yoktu bakkala gittiğimde ruh gibiydim yüzüm kireç gibi bembeyaz olmuştu ya bu neydi şimdi tüm bunlar kağan bana yalan söyleyip ihanet etmesi için mi onun için mi depresyona girdim ben anlamdım ki bakkaldan elime gelen tüm çikolatalar dan ikişer tane aldım yaklaşık 100 liralık çikolata aldım kocaman da bir pasta aldım  eve geldim  o sırada telefonum çaldı kim diye bakmadım direk açtım
"Alo"sesim cılız çıkmıştı
"Buket kızım niye gelmedin"bu yağmur
"Gelmek istemedim"dedim
"Neden birşey mi oldu"
"Depresyondayım galiba"güldüm
"Tamam çıkışta sendeyim"telefonu kapattı şimdilik aldığım şeyleri dolaba koydum yağmurun gelmesini bekledim ev çok dağınıktı annem gittiğinden beri hiç temizlememiştim biraz evi derleyip topladım okul zili çalmıştır diye düşündüm yağmur gelene kadar annemi aramaya karar verdim annemi aradım bir süre konuştuk ne zaman geliceksiniz diye sordum bir hafta sonra diye cevap verdi bir müddet daha konuştuk telefonu kapatır kapatmaz zil çaldı yağmurdu bu
"Hoşgeldin"yüzüme bir süre baktı
"Kızım bu halin ne ölü gibisin"
İçeri gelmesi için işaret ettim içeri girdi baştan sona kağanla olan olayları anlattım yağmur bile o kadar sinirlenmişti ki hiç duymadığım ve bilmediğim küfürler savuruyordu öncellikle kafa dağıtmak için plan yaptık kendimize  mısır patlatık aldığım çikolataları da getirdim kahve de yaptık bir filim seçtik yeri geldiğinde ağlıyorduk yeri geldiğinde gülüyorduk sanırım ilk defa depresyona böyle giriyordum eskiden olsa alışveriş yapar neredeyse tüm mağazayı satın alırdım fakat şuan öyle bir imkanım yoktu iç geçirdim içimden film bitti saat de epey geç olmuştu yağmur eve gitmek için onu uğurladım telefonum çaldığı için hemen koştum resmen kızın üstüne kapıyı kapatmışım gibi hisetim  bunu ona sonra kesinlikle soylicektim telfonumu baktığımda belki kağandır diye umdum fakat o değildi Buraktı bu açtım
"Alo burak"sesim sevecen çıktı
"Sonunda ulaştım sana nasılsın"
"İyiyim sağol sen merak etme birşey yok"
"Kağanın sana yaptıklarını duydum çok üzgünüm engel olabilirdim"
"Yok kendini suçlama bu konu hakkında konuşmak istemiyorum kapatsak"
"Tamam olur hazırlan seni almaya geliyorum bara gidelim"kafa dağıtmaya ihtiyacım vardı kabul ettim saat 9 du Burakla 11 de buluşmak için sözleştik ne giyicem diye karar veriyordum dolabımı karıştırdım mini beyaz eteğimi ve kırmızı büstiyer giydim saçlarımın omzumdan düşmsine izin verdim hafif bir makyaj yaptım hazırdım bu sırada telfonuma mesaj geldi kağandı bu

Piskopat SevgilimWhere stories live. Discover now